Mustafa Duhan Çırak

Mustafa Duhan Çırak

Son zamanlarda öne çıkan kültür sanat etkinliklerinde yer alan “Mustafa Duhan Çırak”,  Plastik Sanatlar Bölümünde aldığı eğitimle görsel sanatlar alanında düzenlenen sergilerde adına rastladığımız, genç sanatçı adayları arasında yer alıyor.  Kavramsal konularda sergi hazırlıkları yapmış olan sanatçımız ile sanat anlayışı ve projeleri hakkında konuştuk. 

Merhaba “Mustafa Duhan Çırak” okuyucularımıza  kendinizden bahseder misiniz? 

Merhabalar, 99 Adana doğumluyum. Resim öğretmenlerimin ” çok güzel resimler çiziyorsun mutlaka bu alanda eğitim almalısın” teşvikleri ile 2012 yılında Kayseri’ de, Fevziye Memduh Güpgüpoğlu Güzel Sanatlar lisesinde eğitim aldım. Aldığım sanat eğitimi ile kendimi de geliştirerek, dergilere dijital çizimler yapmaya başladım ve dolayısıyla bu konu hakkında düşüncelerim oluşmaya başladı. Mezun olduktan sonra da üniversite hayatı olarak Ordu üniversitesi Güzel sanatlar Heykel bölümünü tercih ettim. Aynı yıl içerisinde, Kayseri Erciyes Üniversitesi Heykel bölümüne kaydımı aldırdım ve burada eğitim alırken bir çok karma sergiye;  metal, video, serbest malzemelerden çalışmalarım ile katılımda bulundum. Şimdilerde ise Hacettepe Üniversitesi Heykel bölümünde çalışmalarımı sürdürmeye devam etmekteyim. 

Eser üretiminizde en önemli ilhamı sağlayan alanlar nelerdir? Çalışmalarınızda popüler kültür veya güncel hayatın detaylarına dair konuları farklı formlarda ele aldığınız oluyor mu? 

Genellikle insanların yaşamsal sıkıntılarından, yaşadığımız çevreden etkilenerek insanların o konu hakkında dikkatlerini çekecek formlarda çalışmalar elde etmeye çalışırım. Bu konuda herhangi bir konuyu ele alırken bağımsız ve özgür sadece kendi düşüncemi önemserim çünkü sanat, hayatın içinden koparılandır ve özgürce alıcıya sunulacak olandır.Düşünceye taşınarak tekrardan yansıtılandır!  Sanatçı yıllar boyu yaşadığı dönemden birşey kopararak onu galeri mekanında alıcıya yansıtan olmuştur.

Post-modern bir çağda olanaklar ve bilgiye erişim sonsuzken  en çok hangi sanatsa alanda var olmayı düşünüyorsunuz? 

Post- modern sanat alıcısı, herhangi bir şeye her an ulaşacaktır. Fakat sanat burada devreye girer sanat düşüncesiz yapılabilen bir şey değildir, “her an anın ötesini” taşır sonsuzdur. İyi yapılmış bir heykel aslında heykel olarak kabul edilmeyebilir sanatsal olabilir veya olmayabilir bu düşünceyi herkes kabul edebilir veya etmeyebilir sanat özgür nitelik taşır fakat iyi düşünülmüş ve de el emeğinin yanı sıra  kafa yorulmuş bir çalışma günümüz sanatında sanatsal ifade eder. Sanatsal alan olarak,  günümüz sanatçısı bağımsızdır. Belirli bir alan taşır veya taşımaz benim görüşüm, her alandan meyve yemektir. Felsefe de yapılmalıdır ,siyasette ,psikolojide konuşulmalıdır bu dediklerime göre, sanatçı sadece heykel yapan veya resim yapan kimse değildir! Benim var olmaya çalıştığım yer şu ki;  sadece heykel, resim veya seramik diyemem… Benim işim her an “sanat “olacaktır.

Ressam, illustratör, organizatör, plastik heykel sanatçısı gibi farklı kimlikleriniz olduğunu farklı alanlarda çalışmalarınız olduğunu duydum. Bu konuda neler aktarmak istersiniz?

Galerilere işler çıkarmaya çalışıyorum, sergilere sempozyumlara veya piyasaya dergiler fakat bunlarla uğraşırken sanatçı adımı kullandırmak istemiyorum benim için sanatçı boğazına şal takan piposu ile şarabını eline alarak galeride gezen değildir bu bir kısım sanatçı için geçerlidir. Bir insan, Batman’ın köyünden çıkarak bütün İstanbul’ da bugün sanatsal çalışmalar yaparak hatta tatmin edici paralar kazanarak köylü çocukları da düşünebiliyorsa sanatçı budur!  Sanatçı kelimesini hak etmek zordur zor kalmalıdır.

Şu an devam eden ya da planlandığınız yeni projelerinizden bahseder misiniz?

Tabi ki bu ay içerisinde Erciyes Üniversitesi Heykel Bölümü, giriş katında “Merhaba” isimli kişisel bir sergim olacak. Bu sergide ilk olarak  karşılaşılacak eser Merhaba’ dır. Genelde tüketim nesneleri kullanarak tüketimi ele alan çalışmalardan, enstalasyon çalışmalarımdan, performans çalışmalarıma kadar işlerim olacaktır.

Akademide öğrenim görmüş olmanın sanat yaşamınıza etkisi nedir?

Akademide öğrenim görüyor olmam artık kendi yaşantımda dahi sanatsal sunulacak çalışmaları ayırtmama neden olmaktadır. Bazen herhangi bir şeyi görüp sanat olarak yorumlamaya kalkışırım, sanatın her an içerisindeyiz aslında küçük bir düşünce dahi sanattır akademi sanatı öldürmez aslında sadece duvarları olan bir yer olarak bakılmalıdır. Günümüz için bu işin üstüne gidecek insanlar için olması gereken bir yoldur, sanatsal özgürlüğü 4 duvar öldüremez ayrıca akademi sokaklardır bazen sabah kalkıp gideceğimiz bakkaldır ve bazen yolda göreceğimiz herhangi bir taş parçasıdır.

Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz, “Mecmua İstanbul” yayın ekibi olarak, sanat ve yaşam yolunuzun açık olmasını dileriz. Son olarak insan ve sanat  arasında ki ilişkiyi bizler için değerlendirir misiniz?

İnsan her an sanatın içindedir yaşadığımız çevreden tutun galerilere kadar insan var olduğu sürece sanat olacaktır. Sanat bu görüşe bağlı olarak yaşamdır ,bazen küçük bir düşünce sanat parçası haline gelmektedir… Bu anlayışa en uygun tanımı yapan Thomas Munro’ya göre; ‘Sanat doyurucu estetik yaşantılar oluşturmak amacıyla dürtüler yaratma becerisidir.’ Yaşadıklarımız, yaşantımız değişken olduğu için sanatsal ifadeler ortaya çıkmaktadır sanatçı yaşantıdan çalışmalar toplar ve ortaya bir eser çıkarır bu eser yaşantıyı taşımalıdır ki o dönem içerisinde benimsenip sanat eseri niteliği kazansın.

 

 

 

 

 

 

 

The following two tabs change content below.

Mecmua İstanbul

Mecmua İstanbul yayın ekibi olarak az zamanda çok şey yapabilmenin günümüzde kayıp bir hazine haline geldiğini farkettik.  Zengin ve günceli yakından izleyen içeriklerimiz ile okuyucularımıza “kültür-sanat ile yaşamı” teşvik ediyoruz.

Son Yazıları Mecmua İstanbul (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.