“HEYKELİN SÖZÜ” SERGİSİ KİBELE SANAT GALERİSİ

“HEYKELİN SÖZÜ” SERGİSİ KİBELE SANAT GALERİSİ

Saim Bugay Kimdir?

1934 yılında Mersin’de doğan Saim Bugay, 1967 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’nden birincilikle mezun oldu. 1969-1974 yılları arasında Fransa başta olmak üzere, İngiltere, Danimarka, Almanya, Belçika, Hollanda ve İtalya’da ahşap heykeller üzerine çalışma ve araştırmalarını sürdürdü. 1975 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (MSGSÜ) Öğretim Üyeliğine getirildi. Sayısız sergi açtığı sanat yaşamını ödüller ile taçlandıran, 2008 yılında kaybettiğimiz Bugay’ın İstanbul, Ankara ve İzmir’de Devlet Resim ve Heykel Müzeleri ile TRT Koleksiyonu’nun yanı sıra pek çok özel koleksiyonda yapıtları bulunmaktadır. 

issanat.com.tr

https://www.instagram.com/issanat/

http://twitter.com/#!/issanat

http://www.facebook.com/issanat#!/issanat

2008 yılında hayatını kaybeden heykeltıraş Saim Bugay’ın “Heykelin Sözü” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. Yeni bir dil yaratma arzusu taşıyan, kullandığı malzemeler ve yöntemlerinin çeşitliliğiyle bilinen heykeltıraş Bugay’ın eserleri Kibele Sanat Galerisi’nde ücretsiz izlenebilir.

Çok yönlü sanatçı Bugay’ın “Heykelin Sözü” sergisinde sanatseverler, heykellerinin yanı sıra ahşap, metal, döküm, tel gibi materyallerden tasarlanan kuklalar, maskeler, el aletleri, oyuncak, biblo gibi farklı türde eserlerini görme imkânı bulacak. 

Bir heykeli anlamak ve anlatmak için biçimden başka bir şeye gereksinim olmaması gerektiğini savunan Bugay, heykellerine isim bile koymaktan geri durmuş, altına iliştirilen metinlerin, yapılacak açıklamaların, heykelin başarısızlığına işaret ettiğini belirtmişti. Heykelin sözü neyse, anlatılan da bundan ibaret kalmalıydı. Bu düşüncesini “Öyle bir heykel yapacaksın ki onu ben anlayacağım, altına yazmayacaksın!” sözleriyle ifade etmişti. 

Heykelin çok daha fazla şey söyleyebilmesini, dilinin zenginleşmesini isteyen Bugay, bu yüzden de ilgisini takıdan kuklaya, sinemadan tiyatroya ve gölge oyununa kadar farklı alanlara yönlendirdi. Heykellerini hiçbir klişeye bağlı kalmadan, kuralları sadece kendisi koyarak yapan Bugay, izleyiciyi de o kuralları sezip oyuna katılmaya davet ederdi. Anlık, hesapsızca bir çalışma süreciydi bu… İzleyici ise oyuna ortak olmadan, heykellerin sözlerini duyamayacaktı.

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.