Telefonunuz sizi dinliyor mu?

Telefonunuz sizi dinliyor mu?

Sosyal medya, bize uygun reklamları gösterebilmek için konuşmalarımızı dinliyor mu? Yoksa biz mi biraz paranoyaklaştık? Mobil kullanıcılarını geneli dinlediğini düşünüyor. Hepimiz, telefonlarımızın bizi hedeflenen reklam bombardımanına tutmak için günlük konuşmalarımızı dinliyor olabileceği konusunda bir şeyler duymuşuzdur. Peki, bu söylentide doğruluk payı var mı? Peki ya, dinleniyor olsak ne olurdu? Durumu aydınlatmak için başarılı bir anket çalışma yapan, Jake Moore,  “Her şeyden önce bunun patlamaya hazır, dev bir skandal olduğu fikrini bir kenara koymamız gerekir. Böyle bir şey duyulursa gerçekten de söz konusu hizmetlerin batmasına ve bir daha asla ortaya çıkamamasına neden olacak inanılmaz davalar gündeme gelir“ ifadesini kullandı. ESET Güvenlik Uzmanı, sonraki aşamada konuşmaları dinlemek ve kaydetmek için gereken veri büyüklüğünü ayrıca şu cümleler ile sorguladı: “Şimdi konuşmalarımızı dinlemek için gereken veri hacmini tartışalım. Ses kaydederken genel konuşma, saatte 115 megabayt civarında veri tüketir. Sıradan bir günde ortalama 15 saat uyanık olduğumuzu düşünelim. Bütün gün konuşmadığımız için bu değerin yalnızca çeyreğini alalım. Bu durumda kişi başına günde 430 megabaytlık ses dosyalarından bahsediyoruz. Instagram’da 800 milyon kullanıcı var, yani Instagram’ın hepimizin konuşmalarını kaydetmesi için günde 344 petabayt (1015 bayt) veri depoluyor olması gerekir. Bunu daha anlaşılır hale getirelim: Bugünkü tempomuzda, tüm dünyada bir gün içinde oluşturulan veri miktarı 2 bin 500 petabayt (1018 byt). Sosyal medya platformları, sıkıştırılmış halde bile olsa bu miktarda veriyi gerçekten işleyebilir mi?

Değerli okuyucular, gerçekçi bir pencereden bakıldığında, sosyal medyanın bırakın veriyi inceleyip kullanmayı, her gün bu miktarda veri akışını idare etmesi bile mümkün görünmüyor.“ Anket çalışmasında açığa çıkan bir diğer veri ise, “bireylerin verilerini başka yollarla analiz etmek ve çevrimiçi ortamda halihazırda bulunabilen verilerle profil oluşturmak çok daha kolay” olduğu. İnternet ortamında kullandığınız oğum tarihinizden yaşınız; cinsiyetiniz; ilgi alanlarınızı belirlemek için bir fotoğraf analizi; gönderilerinizdeki açıklamalar, hashtag’leriniz ve beğenilerinizin tamamı sizin hakkınızda profil oluşturmaya çok daha fazla yardımcı oluyor. Algoritmalar belirleyen en önemli veriler sırasıyla: ilişki durumunuz, çalışma durumunuz, çocuğunuz, evcil hayvanınız veya arabanız olup olmadığı; giyim tarzınız, hobileriniz, geleceğe dönük ilgi alanlarınız. Kısacası, siz daha ne alacağınızı düşünmeden, bir sonraki satın alacağınız şeyin ne olacağıyla ilgili destekli bir tahmin bile yürütebiliyor.

ESET Güvenlik Uzmanı Jake Moore, yine de telefonumuzun bizi dinlediği teorisini test etmeye karar verdi: 

Test: Bölüm 1

“Bazı ilginç reklamları çekebilmek ve bunu ciddi bir test haline getirmek için telefonumun mikrofonunu 2 hafta boyunca açık bıraktım ve daha önce konuşmadığım 3 rastgele (hem de benimle ilgisiz) konuyla ilgili net konuşmalar yaptım:

Artık vegan olduğumdan, topuklu ayakkabı almak istediğimden ve arka bahçeme yüzme havuzu yaptırmayı düşündüğümden bahsettim.

Instragram’da ise şunlarla ilgili reklamlar gördüm: Kayak gözlükleri, su geçirmez ayakkabılar, elektrikli kaykay, öksürük ilacı, VW arabalar.

Konuştuğum şeylerin reklamları çıkmadı

Vegan yiyecekler, topuklu ayakkabılar veya arka bahçeme yüzme havuzu yaptırma konusunda hiçbir şey görmedim ve bu beni hayal kırıklığına uğrattı. Yani konuştuğum hiçbir şey reklamlarımda yoktu ama yine de gördüğüm reklamlar ilgi alanımdaydı. Yukarıda söz ettiğim ürünlerle ilgilendiğimi ve bir gün bunları almamın olası olduğunu tahmin etmek için fazla zeki olmaya gerek yok. Instagram hesabıma baktığınızda rahatlıkla 30’larının sonunda, evli, aile babası, açık alanlara düşkün ve özellikle ekstrem sporlara ilgi duyan biri olduğumu görebilirsiniz.

Test: Bölüm 2

Daha sonra Instragram’da telefonumun mikrofonunu 2 haftalığına kapattım ve şu reklamları gördüm: Kayak seyahat çantaları, ilgi alanlarım nedeniyle; süpermarket peynir çeşitleri muhtemelen bu testin Noel’den iki hafta önce yapılmasıyla ilgili.Tüm bu verilerin, Facebook oturumum açıkken incelediğim sayfaların, farklı cihazlardan toplandığını düşünüyorum. Şirketler hakkımızda çok şey biliyor!  Kesin olarak bilincinde olduğumuz bir şey varsa o da bu şirketlerin hakkımızda çok fazla şey bildiği. Kullandıkları algoritmalar, işletmelerine güç katıyor ve onları kârlı hale getiriyor. Algoritmalar bizi bir araya getirmek için çalışmıyor, yalnızca para kazandırmak ve mikro hedeflemeli reklamcılıkla yeni hedefler bulmak için varlar.

Kimin elinde hangi veriler var?

Benim aklımdaki en büyük soru şu: Sosyal medya devleri; WhatsApp, Facebook Messenger ve Instagram Direct Messages mesajlaşma uygulamalarında yazdıklarımızı okuyabiliyor mu? Tüm bunların sahibi Facebook olduğuna göre şu soru da sorulabilir: Bu hizmetler üzerinden iletilen mesajlar üçüncü tarafların görmemesi için şifrelenmiş olsa da hizmet operatörleri, kullanıcılarının reklam hedeflemesini geliştirmek için mesaj içeriklerini okuyabiliyor mi? Durum her ne olursa olsun bu şirketlerin bağımsız, benzersiz ve karışık algoritmaları etkileyici ve kimse bunların nasıl çalıştığı veya hakkımızda neler bildiği konusunda tam bilgi sahibi değil. Bildiğimiz tek şey, tonlarca alakalı, kilit önem taşıyan kişisel veriyi yakaladıkları ve bunun onlar için milyonlarca dolar değerinde olduğu. Unutmayın: Tüm bu ürünleri ücretsiz alıyorsanız, ürün sizsinizdir.“

The following two tabs change content below.

Mecmua İstanbul

Mecmua İstanbul yayın ekibi olarak az zamanda çok şey yapabilmenin günümüzde kayıp bir hazine haline geldiğini farkettik.  Zengin ve günceli yakından izleyen içeriklerimiz ile okuyucularımıza “kültür-sanat ile yaşamı” teşvik ediyoruz.

Son Yazıları Mecmua İstanbul (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.