Doğaya Uygun Yaşamak Sergisi

Aristoteles, insanın en yüksek ve iyi durumuna eudaimonia demiştir. Antik Yunan geleneğinde etik ve siyaset felsefesini içeren pratik felsefenin amacı bu durumun ne olduğunu ve bu duruma nasıl erişilebileceğini bulmaktır. Sokrates’e göre eudaimonia için sadece erdemli olmak gerekli ve yeterli iken Stoacılara göre eudaimonia için doğaya uygun yaşamak gerekmektedir.
 
Emre Celali’nin Eudaimonia düşüncesi ekseninde kurguladığı “Doğaya Uygun Yaşamak” sergisindeki resimlerinde doğal olan ile doğaya uygun yaşamak arasındaki ayrım işlenirken, kainatın ve zamanın kapsamlı ilişkisine de bakılmaktadır.
 
Doğadan hareketle yola çıkılan çalışmalarda zaman, mekan ve boşluğun kişiler tarafından şekillendirilmesi işlenmiştir. İnsanlar çağlar boyu kendileri arasında birbirleriyle bağ kurmak amacıyla yeni yollar oluşturmuştur. Yolcusu oldukları bu bağlar etkileşimi artırdığı gibi kendi içlerinde de bir kopuşu meydana getirmiştir. Aynı zamanda kopuş şeylerin sonu olurken yeni oluşumları meydana getirmiştir. Bulunan yeni yöntem ve araçlar, insanlar arasındaki bağlar sayesinde daha hızlı gelişimi tetiklemiş ve güç ortaya çıkmıştır.
 
Celali’nin “Doğaya Uygun Yaşamak” sergisinde yer alan işlerinde; günlük yaşam, yollar, araziler, yerleşim yerleri, ulaşım araçları ve yapıların tasviri ile aslında “yaşam sanatı”nı sürdürebilme yetisine sahip insana ait manzaraların gerilimli dingin atmosferine bakış atılmaktadır.
 
Emre Celali’nin son dönem işlerinin yer aldığı “Doğaya Uygun Yaşamak” isimli kişisel sergisini 1 Haziran’a kadar Labirent Sanat’ta görebilirsiniz.
The following two tabs change content below.

Benan Saimolgu

Lisans eğitimini Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ile tamamlayan yazarımız akademik dergilerde genel içerik editörlüğü yapmıştır. İstanbul Aydın Üniversite sinema dallarıyla ilgili akademik çalışmalarda yer almıştır.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.