Vahap Aydoğan Sanatın Melez Hali

Vahap Aydoğan Sanatın Melez Hali

Melez Olmayanın İmkansız , Saf Kalmanın Sadece İllüzyon olduğu evrende, Sanatta Melezleşme…

Modern sanatın geride kaldığı, Çağdaş sanat aklının karışık olduğu, dijital sanatın başat geldiği bir kulvar…Sanatın melez hali…

“İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de, tüm hayvanların efendisidir ve İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın çıkarını gözetmez”…

Evrende varolan canlıların hamisi kabul edilen, çerçevesine sığamadığı, dokunup değişim ve dönüşümü zorlamayı görev saydığı canlı şüphesiz ki insan olmuştur. Çevresini sürekli genişletme ve iç içe girmesi, doyumsuz duygu dünyasına sahip olması zaman içinde onu başkalaşmaya da itmiştir.

İçinde  bulunduğumuz çağda kültürlerin iç içe geçtiği ve disiplinlerin birbirlerine hızlıca yaklaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz.

Bugünün dünyasında özellikle Dünya savaşlarının sonuçları, küreselleşmenin kendi dinamikleriyle beraber getirdiği kavramların başında teklik anlayışının hakimiyetini  kaybettiği, çoğulcu bir düşüncenin varlığından söz etmek mümkün.

Teknolojik gelişmeler, iklim felaketlerinin insan hareketliliğini oluşturmuş olması, savaşların insanlar üzerindeki baskıyı artırarak  daha güvenli yerlere itmesi, iklim değişiklikleri, küresel boyutta yaşanan salgınlar, ekonomik açıdan kapital sınırları zorlamaya  çalışan güçler, sistematik olarak dejenere olan toplumların ve kültürlerin iç içe girmesiyle melez bir dünyaya evrilmeyi zaruri kılmıştır….

Kültür öz olarak kendisini ne kadar koruyor olsa da, değişen ve dönüşen bir dünyada değişimler de kaçınılmaz olmakta. Giyim , gastronomi , ve sanat alanlarında iç içe geçen yaklaşımlar dünya çapında bir geçiş süreci ile kaynaşmakta. Değişmeyecek radikal tabular bile değişim karşısında direncini yitirmekte…

Bu edimin toplumlara, insana, kültüre yansıması korku duygusuyla birleşince asimile kaygısı baş gösterir. Olgular melezleşmeyi, melezleşme ise Melez insan, melez kültür, Melez sanat kavramlarının doğmasına zemin hazırlamış, bu durum aynı zamanda müphem bir anlayışıda beraberinde getirmiştir.

 

 

 

Melez kavramı hayatımızın her alanına dokunmuşken sanatı da elbette es geçmemiş…

Kültürlerin Üslup, tarz ve Kreatif düşüncelerin bir birleriyle etkileşim içine girmesi sonucunda melez sanatın ortaya çıkacağını söylemek yerinde olacaktır..

Değer yargıları ve insan yaşamındaki algoritmalar değiştikçe,  sanat anlayışlarında da çoklu üslup ve tekniklerin çoğaldığını da görmekteyiz

Teklik anlayışı istemsiz bir direnme göstersede sanatsal çalışmaların çoğulcu anlayışa evrilmesi, melez sanatın bir potada harmanlanması sanatçılar içinde  kaçınılmaz olmuştur.

Sanat ve sanatçılar şüphesiz bu değişime kayıtsız kalmıyor,  bir çok disiplin alanını bir arada kullanarak teklik anlayışının ötesine geçiyor.

Sanatçıların hangi ülke yada coğrafyada eser verdiklerine değil, üretimlerinde hangi disiplin anlayışını eserlerine kattıklarıyla ilgilenir olduk.

Renk, hacim, malzeme, coğrafya  gibi sanatsal üretimler üzerinde merak konusu olan bu olguların zincirleri kırılmış, sınırları kalkmış,  saflık yada saf kalmak önemini yitirmiştir. Dünyanın bir çok ülkesinde kendi ülkemizin sanat anlayışlarını, başka ülkelerin sanat anlayışlarıyla kaynaştığını görüyoruz…

Modern sanatın geride kaldığı, çağdaş sanatın kafasının karışık olduğu  dijital sanatların sanat kulvarında başat geldiği bu zaman diliminde, hayatımıza giren birçok sanatsal okuma, aslında melez sanatın varlığını da bizlere ayrıca  sorgulatmakta.

Bu olağandışı süreçlerin sonucunda Melez sanatın, sanatsal tarz üslup ve kavramların geçişkenliğindeki yaratım sürecide, çok renkli kreatif düşünceye büyük bir güç katmıştır.

Kültürler ne kadar iç içe girmiş ve  ne kadar kaynaşmışsa; sanatçıların zamana ve coğrafyaya göre nasıl melez bir yöntemle önemli işlere imza attıklarını görmüş oluyoruz…

Sadece plastik sanatları değil fonetik ve görsel sanatlar alanlarında da melez sanatın hakim olduğunu görebiliriz.

Performans sanatı ile plastik sanatların bir arada kullanıldığı, dijital sanatların içine plastik sanatların harmanlandığı teknoloji, müzik, matematik,tarih hatta dini motif ve enstrümanlarla bir bütün bir armoni, bir estetik örüntü oluşturduğunu görüyoruz.

Yediğimiz yemekte, oturduğumuz evde. Kullandığımız eşyalarda, kokladığımız kokularda, giydiğimiz kıyafetin dahi sanatsal tasarımlarında melez sanatın hakim bir güç olduğunu gözlemlemekteyiz…

 

 

Burada öne çıkan izafi düşüncelerin zaman içinde hayatın her alanında  hakikatler üzerindeki baskısını melezlik kavramıyla ortaya çıkarmasıdır. Ayrıca  estetik değerlerin bir zenginlik olduğu ve yeni bir süreç içinde bir geçiş ile sanata sanatçıya sanatsal bir katkı sunduğu da kaçınılmazdır.

Sağlıkla sanatla kalın…

Vahap AYDOĞAN

 

 

 

The following two tabs change content below.
Vahap AYDOĞAN İlk ve orta öğrenimi Mardin yaptım. Diyarbakır Fatih Lisesinden mezun oldum. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olduktan sonra profesyonel olarak , Avrupa Avusturalya ve Amerika’ da sürreal biyografileri tuvale aktararak hem görsel hem de plastik sanatlar alanında eserler verdim. Türkiye’nin bir çok yerinde Karma ve kişisel sergiler açtım. Kültür sanat alanı ve birçok platformda farklı alanlarda yayınlar yapmaktayım. Son beş yıldır sadece kişiye özel tasarımlar yaparak eserelerimi dijital platformlarda @san_artt ismiyle yayınlıyorum… Özgün ve kendi ürettiğim biyografi temelli eserlerde insanın duygu dünyasını odak alan çalışmalar yaparak kişi ile tablo arasında bir köprü görevi görüyor, doğumun var olduğu her süreçte, ölümün de bir hakikat olduğu ve bu yolculukta insanların yaşamlarında topladığı anılarını, aşklarını, nefretlerini, acı hatıralarını ve aynı zamanda sevgiyi ve umudu da bir karede inşa etmeye devam ediyorum.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.