Dünya Jimnastik Şampiyonumuz “İbrahim Çolak”

 Olimpiyatlara gidebilmek için tek şansım; ” 50 saniye” diyen İbrahim Çolak…

Ülkemize “Altın Madalya” ile gurur yaşattı. Eski bir jimnastikçi olan amcası Erkan Çolak gibi lisanslı jimnastikçi olarak ülkemiz adına bizlere gurur yaşatarak “ Altın Madalya” kazanan İbrahim Çolak ile  “yaşam ve insan” hakkında konuştuk!

Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan ilk Türk sporcu İbrahim Çolak olmak, hayatınızda neleri değiştirdi?

Aslında hayatımda çok bir şey değişmedi ama Türkiye’de daha çok tanınan bilinen bir sporcu oldum. Özellikle medya, beni çok daha fazla takip etmeye başladı. Bu süreçte, hem beni hem de “Türk Jimnastik Sporunu” yeni tanıyanlar oluyor, kimi zaman fotoğraf çektirmek istiyorlar.Bunlar çok güzel şeyler tabi, ben de elimden geldiği kadar kimseyi kırmamaya çalışıyorum.Bunlar dışında hayatım aynı şekilde devam ediyor. Sonraki hedeflerim için çalışmaya devam ediyorum. 

Ülkemiz adına yaşattığınız gururdan hepimiz onur duyduk… Bu kadar genç olmanıza rağmen istikrarla Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda gösterdiğiniz performans ile bir bakıma yılların emeğini almış oldunuz, merak ediyoruz, nasıl bir çalışma programınız vardı?

Programım, gerçekten çok yoğun. Haftanın 6 günü çalışıyorum 4 ü çift 2 günü tek antrenman yapıyorum ve bir antrenmanım yaklaşık 3 saat sürüyor yani günümün büyük bir kısmı jimnastik salonunda geçiyor, diyebilirim 

En büyük hayaliniz, halka aletinde altın madalya kazanıp jimnastikte büyükler kategorisinde dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk sporcu olmak mıydı? Aslında çocukluğunuza dair hayallerinizi merak ediyorum…

Spora çok küçük yaşta başladığım için o zaman bir hayalim yoktu ve her şey oyun gibi geliyordu ancak zaman geçtikçe bazı şeylerin farkına vardım ve kendime hedefler koydum.

Spor kariyerim boyunca 3 tane büyük hedefim vardı bunlar ;

“Avrupa Şampiyonasında,Dünya Şampiyonasında ve Olimpiyat Oyunların da madalya kazanmaktı”,ilk 2 hedefimi gerçekleştirdim, şimdi sıra olimpiyatlarda…

Sayenizde ”The Colak” olarak literatüre giren hareketinizden bahseder misiniz?

Aslında benden önce ismini, literatüre geçirmiş birçok sporcumuz var. Rahmetli Murat Canbaş, şu anki Türkiye jimnastik Federasyonu Başkanımız Sayın Suat Çelen ve takım arkadaşım.

Ferhat Arıcan’ın, literatüre de isimleri olduğu için benimde aklıma kendime özel bir hareket yaparak onların izinden gitmek geldi. Bu düşüncemi, antrenörüm Yılmaz Göktekin’le paylaştıktan sonra hemen çalışmalara başladık. 3 aylık bir çalışmanın sonucunda 2017 yılında Avustralya’da yapılan Dünya Kupası’nda bu hareketi denedim ve başarılı oldum. Yaklaşık 1 ay kadar sonra “Dünya jimnastik Fedarasyonu” (FİG) hareketimi onayladı ve  “THE COLAK” ismiyle literatüre geçti elbette bu gelişmenin verdiği gurur ve mutluluk madalyadan çok daha farklıydı.

Aileniz tüm süreç boyunca destekçiniz oldu mu?

Evet ! Spora başladığımdan bu yaşıma kadar ve hala en büyük destekçim ailemdir. Aslında onlar benim bir şeyler başaracağıma başarabileceğime belki de en baştan inanıyorlardı bu yüzden, küçük yaşta büyük bir özveri ile antrenmanlara birlikte gittik. Neredeyse hiç bir antrenmanımı kaçırmıyordum, özellikle bana bu kadar inandıkları için ve beni her zaman destekledikleri için teşekkür ediyorum.

Yaşamınız ve eğitimlerinizden  “Mecmua İstanbul” okuyucularına bahseder misiniz?

Lise hayatıma dek, İzmir’de devam ettim sonrasında “Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünü” okudum ve 2017 de mezun oldum.

2019 yılı Şubat ayında, beden eğitimi öğretmeni olarak atandım şu an da “İzmir Bornova Suphi Koyuncuoğlu Ortaokulu”,  beden eğitimi öğretmeniyim

Ben evde vakit geçirmeyi seven biriyim o yüzden evde vakit geçirebilmeyi özlüyorum en çok ailem ile vakit geçirmeye çalışıyorum.Kız arkadaşımla vakit geçiriyorum mümkün olduğu kadar birde bilgisayar oynamayı severim.

Sizce, sporun insan yaşamında etkisi nedir? 

Tüm çocukların bu sporla tanışması gerekiyor mu ailelere önerileriniz nelerdir?

Ailelere tavsiyelerde bulunmak istiyorum.çocuklarınızı küçük yaşta jimnastikle tanıştırmalısınız! Jimnastikçi olacak diye değil, sadece 2-3 yıl jimnastik yapsa bile sonrasında gideceği her branşta çok başarılı olacaktır çünkü jimnastik bütün sporların temelidir.

Küçük yaşta çocuğunuza esneklik kazanır, büyük kas grupları gelişir ve tüm motor becerileri birlikte gelişmiş olur. Başarılı bir sporcuda olması gerek en önemli özellikler; kuvvetli ve esnek olması böylece sakatlık risklerini en aza indirmiş olmasıdır.Kas ve motor becerilerinin gelişmesi de çocuğun uğraştığı branşa yönelik teknikleri daha hızlı kavrayıp güzel bir şekilde uygulanabilmesine yardımcı olur.

Kesinlikle, her çocuğun spor kariyerinde en başta jimnastik sporu ile başlamasını tavsiye ederim. Jimnastik bütün sporların temelidir. Her çocuğun yapması gereken bir spor sadece jimnastikçi olmak için değil daha sonrasında yapacağı bütün spor branşlarında çok fazla avantaj sağlayacak olan bir spor dalı, olduğu için… O yüzden bütün çocukların küçük yaşta jimnastik yapması en büyük temennimdir.

Ülkemize bu gururu yaşattığınız ve sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim. Yolunuz daima açık olsun…

Yeni yetenek ve olimpiyat alanında hedefleri olan genç adaylara neler söylemek istersiniz?  Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı?

Sporcu kimliğiniz ile hayatınız boyunca kendinize daima hedefler belirleyin pek tabi hedeflerinize doğru emin adımlarla giderken önünüze bir çok zorluk çıkacaktır ancak yine de “ne olursa olsun asla pes etmeyin” eğer pes etmeyip devam ederseniz daha güçlü bir şekilde geri dönersiniz!

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.