Kaplumbağa Terbiyecisi, Bizlere Ne Anlatmaktadır

Kaplumbağa Terbiyecisi, Bizlere Ne Anlatmaktadır?

“Kaplumbağa Terbiyecisi, bizlere ne anlatmaktadır” sorusu daima merak konusu olmuştur. Türk Resim Sanatında, ilk kez figürlü kompozisyonu kullanan Osman Hamdi Bey yalnızca sanatçı değil aynı zamanda ülkemizin en değerli arkeolog, tarih bilimci, belediye başkanı ve müzecileri arasındadır.

Kaplumbağa Terbiyecisi’ sanatçının en çok bilinen eserleri arasında yer alır. Tablo hakkında, çok önemli detaylar mevcuttur. Gerçekte, kaplumbağa terbiyeciliği adı altında bir meslek olup olmadığı, hep merak konusu olmuştur. Osman Hamdi, aslında bu tablo ile kendi meslek hayatında ki öngörülemeyen, iddialı meslek yaşamını yansıtmıştır.

Tabloda yer alan kaplumbağa sayılarının, birden çok mesleği icra ettiğinin tasviri olduğunu rivayet eden, sanat yorumcuları hayli çoğunluktadır.

Tüm yaşamı boyunca sanatçının bilinmeyen daha nice mesleği icra ettiği de söylenmektedir. Ressam, müze müdürü, öğretmen hatta arkeolog olmak  kaplumbağa terbiyecisi bir kimsenin ehlileştirdiği birden çok kaplumbağa ile tasvir edilmiştir.

Kaplumbağa Terbiyecisi;

Osman Hamdi Bey

Sanatçı Osman Hamdi Bey, Kaplumbağa Terbiyecisi eserini, 2 kez yeniden çizmiştir. Dönemin oryantalist ressamları gelecek nesillere kalmasını istedikleri tabloyu birkaç kez çizerlerdi. 1906 yılında çizilen ilk tablonun hikayesi ile 1907 yılında tekrar çizilen tablo arasında, elbette farklar bulunmaktadır.

İlk etapta, 2 tablo arasında göze çarpan farklar başlıca; kaplumbağaların sayıları ve yerleri, duvarda asılı olan Allah ve Muhammed yazılı tablo, yerde duran vazo ve pencere kemeridir.

Eserde yer alan erkek figürü Osman Hamdi Bey’dir.

Kendisini, dönemin Anadolu ve doğu giyimine özgü kıyafetler ile tasvir etmiştir. mekan, Bursa’daki Yeşil Cami’dir. Osman Hamdi Bey çizime burada başlamış, daha sonra çekilen fotoğraf yardımıyla kendi atölyesinde bitirmiştir.

Kaplumbağa Terbiyecisi Eseri

Kırmızı kaftan giymiş, derviş kıyafetleri içinde sakallı, kambur yaşlı bir adam belki de Osman Hamdi Bey’ in yaşam yolunda ki yalnızlığını ve içe dönüşünü anlatmaktadır.

Marul yiyen kaplumbağalar ve düşünceli bir bakış ile Sırtında bir Mevlevi müziği çalgısı ile ellerini arkasında kavuşturmuştur.

Kimi yorumculara göre ise bu eser izleyicisine, “özünü bulma yolunda olan bir dervişin çağdaşlaşma mücadelesini” anlatmaktadır.

Resim de belinde sıkı bir kemerle bağlanmış kırmızı uzun bir giysi giyen sakallı bir derviş, mavi çinilerle kaplı eşyasız ve bakımsız bir odada, yarı arkası dönük şekildedir.

Ellerini arkasında kavuşturmuş olan bu adamın elinde bir ney bulunmaktadır. Neyi üflemek yerine arkasında tutması, Osman Hamdi Bey’in kaplumbağalar ile temsil edilen halkı eğitme kaygısından artık vazgeçtiği ve yorulduğu, şeklinde yorum bulmuştur.

Yıllarca işadamı Erol Aksoy’un koleksiyonunda bulunan bu esere, TMSF’nin el koyması nedeniyle eser Aralık 2004 yılı itibariyle yeniden açık arttırmaya çıkarılmıştır. Yüksek bedel ile “Suna Kıraç-İnan Kıraç Vakfı” açık arttırmayı kazanmıştır. Tablo günümüzde Pera Sanat Müzesi’nde ziyaretçilerini beklemektedir.

Osman Hamdi Bey ve hayatı hakkında daha fazla bilgiye, sitemizde yer alan biyografi temasından ulaşabilirsiniz.

Yeni bir yazı da görüşene dek hoşçakalınız!

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.