Nemrut Kommagene Heykelleri

Nemrut Dağı – Kommagene Krallığı,

Nemrut Kommagene Heykelleri; Adıyaman ili Kahta ilçesi sınırları içerisinde bulunan, yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri ile çok eski zamanlardan beri efsanelere konu olmuştur.

Günümüzde ise dağcılık turizmi ve doğa keşfi ile ilgilenen gezginlerin gözdesidir.

Nemrut Dağı’nı bu kadar benzersiz kılan pek çok anıtsal özellik olsa da en çok antik mezar, heykeller, mimari kalıntılar ve benzersiz manzarası ile görenlerin aklında kalır.

Nemrut Dağı – Kommagene Krallığı

Nemrut Dağı’nda bulunan devasa kafa heykellerinin, tüm dinleri ve kültürleri tek bir bayrak altında toplamak amacıyla tasarlandığı düşünülüyor.

Kommagene Krallığı hakkında yazılacak çok şey var ancak ben tarihi zirveyi genel hatlarıyla anlatacağım.

Tarihsel geçmiş dönemlerde yolu bile olmadığı halde zirveye tonlarca ağırlığında taşların nasıl çıkartıldıkları halen bilinmeyen, güneşinin sabah doğuşuyla, akşam batışını doyasıya yıldızlar eşliğinde seyredilen, insanoğlunu eski medeniyetlere götüren zirve muhteşemdir.

Kommagene Zirvesi farklı kültürlerin ve dinlerin bir sentezi gibidir.

Kommagene Büyük İskender’in imparatorluğunun parçalanması üzerine ortaya çıkan birçok krallıklar arasında yer alır.

Pers ve Zerdüşt figürlerin yanı sıra Yunan figürleri de, zirvede yer almaktadır. Dönemin kralı, atalarına minnettarlığını göstermek amacıyla görkemli kalıntıları sonsuzluğa taşımak istemiştir.

Arkeologların bir zamanlar Komagene halkının dağın içinde yaşamış olduğunu rivayet ettiği  bölgenin yeraltı tünellerin en büyük gizemlerinden bir diğeri ise sonunun nereye vardığının henüz keşfedilememiş olmasıdır.

Bilinen yeraltı tünellerin yanı sıra daha keşfedilmemiş yüzlerce tünelden ayrıca bahsedilmektedir.

Kayıtlara göre yüzlerce define avcısının, tehlikeli ve sonunun nereye kadar uzandığı belli olmayan yeraltı tünellerinde hayatını kaybettiği belirtilmektedir.

Ayrıca,  yüksekliği 10 metreyi bulan heybetli heykellerin yükseldiği bu zirvede dünyanın en muhteşem gün doğumu ve gün batımını seyredilebilmektedir.

Alanın adeta koruyuculuğunu üstlenmiş olduğu hissi veren bu zirvede yer alan heykel ve antik kalıntılar, 1881 yılında arkeologlar tarafından keşfedildi.

Kommagene Krallığı

Yaklaşık 250 yıl yaşamış bir medeniyet olan Kommagene Krallığı, Dicle ve Fırat Nehir’ leri arasında yer alıyordu. Her iki medeniyeti selamlar şekilde hem de güneşin doğuşu ve batışına hakim olduğunu belirtmek için yaptırdığı anıt mezar günümüzde tam bir gövde gösterisi sayılabilir.

Öyle ki, su kaynaklarının yürüyerek en az 4 saat uzaklıkta olduğu, yakınlarında ekili arazi ve yiyecek alanı bulunmayan, ulaşımın bu kadar güç bir yerde tonlarca ağırlıkta ki taşlar köleler aracılığıyla zorlukla yerleştirilebilmiştir.

Nemrut Kommagene Heykelleri

Dönemin Kral’ ı Antiochos, kendi soyunun hem Yunan hem de Perslere dayandığına inanarak heykeller, teraslar ve anıt mezarı olan tarihi ve ölümsüz bir alan oluşturmaya karar vermesiyle inşaa edilmiş tarihi bir alandır.

Kommagane Zirvesi tarihten günümüze ulaşan ve mezarın doğu yakasında bulunan aslan heykeli oldukça ilginçtir. Deyim yerinde ise bölgeyi adeta gözetmektedir. İnsanlar geçmiş dönemde, bu alanda kutsal saydıkları tanrılar huzurunda ateş yakıp ziyafetler hazırlayarak onları mutlu etmeye çalışırdı.

Yapılan araştırmalar heykellerin ay takvimine göre belli bir düzen içinde sıralandığını gün yüzüne çıkardı.  Nemrut’un zirvesi sadece olağanüstü heykelleri görmek için değil, muhteşem manzarayı ve gün batımını izlemek için de gidilmesi gereken bir yer olduğunu unutmayınız.

Yüksekliği yaklaşık 10 metreyi bulan heykeller sırasıyla;

  • Kral I. Antiochos,

  • Fortuna,

  • Yunan mitolojisinde bahsi sıkça geçen Zeus

  • Güneşin, sanatın simgesi Apollon

  • Kudretin simgesi Herakles heykelleri

  • Mitra

  • Helios

  • Hermes

  • Ares

     

The following two tabs change content below.

Tülay Çağlar Kadı

Sanat Tasarım Fakültesi- İletişim Sanatları bölümü mezunu köşe yazarımız, Tarih öğrencisi olarak akademik yaşamına devam etmektedir. Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra editör olan yazarımız, “Arkeoloji -Sanat -Tarih” alanında, akademik ve popüler düzeyde yıllardır proje ve makale yazıları hazırlamaktadır. Tülay Çağlar Kadı
BU SAYFAYI PAYLAŞ

YORUM YAZ