Ressam, “Mehmet Ali Çiftçioğlu” Röportajı

Ressam “Mehmet Ali Çiftçioğlu” Röportajı

Merhaba değerli “Mecmua İstanbul” okuyucuları!

Bu hafta sanat yaşamına ressam olmanın yanı sıra  “Kar Çiçekleri Paslı” adlı özgün kitabını da sığdırmış olan sanatçı Mehmet Ali Çiftçioğlu ile birlikteyiz. Sanatçımız, sanatsever okuyucularımız için hakkında tüm merak edilenleri içtenlikle yanıtladı.

Sanata ve yaşama dair” çok şey bulacağınız röportajımız ile sizleri baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar dilerim.

“Sayın Mehmet Ali Çiftçioğlu”, Mecmua İstanbul okuyucularına biraz kendinizden bahseder misiniz?

1980 yılında İstanbul’da doğdum.İlk,orta,lise ve üniversite öğrenimimi İstanbul’da tamamladım. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi,seramik-cam bölümünü 2006 senesinde bitirdim.
Çocukluğum Göztepe ve Erenköy’de, gençlik yıllarımı ise Moda ve Kadıköy’de geçirdim .İstanbul’un bir dünya kenti olduğunu unutmamak gerek diye düşünüyorum.Pek çok uluslararası etkinliğin yanısıra en sevdiğim yabancı müzisyen ve grupların konserlerini izleme şansı elde ettim. Çok sosyal bir insan olduğumu söyleyemem.Şimdilik resim yaparak,fotografçılıkla ilgilenerek ve müzik yaparak zamanımı geçiriyorum.Okul ve askerlik bitimi sonrası Datça’ya yerleşip babamla beraber büyük bir sanat atölyesi inşa ettik.Zamanımızın büyük bir çoğunluğu burada geçiyor.Bu arada Datça’nın harika bir
doğasının olduğunu söylemek isterim.

Sanatın insan üzerindeki gücünden birkaç cümle ile bahseder misiniz?

İnsanlığın varlığından bu yana sanatçılar ve sanat insanları hatta düşünürler,felsefeciler,sosyologlar,politikacılar o kadar çok şey söylemişlerki neredeyse söylenmedik söz kalmamış.Benim bu kadar birikim üzerine söyleyecek her sözüm eksik kalacaktır.Yine de diyebilirimki hiçbir çağda ve zamanda sanatsız bir hayat düşünülemez. Sanatsız bir hayat nasıl çekilmez ve yavan olurdu.Ayrıca insanlığın ruhsal mimarlarının sanatçılar olduğunu düşünüyorum.Sanata ve sanatçıya değer vermeyen toplumlar acizdir,yoksuldur,geri bir toplumdur.İnce duyarlılıklardan yoksundur.İnsan olma erdemi taşıyan kime bakarsanız bakın(hangi disiplinde olursa olsun)mutlaka sanatla bir ilişkisi vardır.İzliyordur,üretiyordur,satın alıyordur,koleksiyon yapıyordur…
Sanat bir yol göstericidir,klavuzdur,projecidir;geleceği inşa eder.

Kendinizi ne zaman ressam olarak tanımlamaya başladınız?

Kendimi hiçbir zaman sanatçı veya ressam olarak görmedim ve tanımlamadım.Dünyanın ve ülkemizin birçok yerinde pek çok insan resim yapıyor,hepsinin de farklı farklı yaklaşımı var.Kimi ünlü olmak,şöhret olmak istiyor.Kimi ise çok para kazanmak istiyor.Kimisinin ise kendisiyle ve toplumla,sistemle farklı sorunları var. Ben resmin elemanlarıyla oynamayı seviyorum.Elbette, benim de söylemek istediğim şeyler ve kaygılarım var.Bunlar birleştiğinde benim resmim oluşuyor.Görmek istediğimi, görmekten haz duyduğum şeyi yapıyorum.

Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz ressamlar kimlerdir?

Kısaca şöyle ifade edeyim; .Aslında henüz  Louvre’u veya Mona’yı gezme şansım olmadı.Belli başlı müzelerde ustaların resimlerinin orjinalini görebilmeyi dilerim. Bu yolculuğu şimdilik sadece röprodüksiyon kitapları aracılığıyla yapabiliyorum. F. Bacon’un atölyesini ziyaret edip,eserlerini yakından incelemeyi isterdim.

Yaşama dair listenizin ilk üç sırasında neler var?

Mutlu ve huzurlu olmak,iyi çalışmalar çıkarabilirsem sevinirim.

Peki siz bir sanatçı olarak motive olmak için kendinize neler söylersiniz?  

Kendime birşey söylemem.Resim yapmaya hazır hissetmem yeterlidir.Çalışmak için sessiz ve kalabalık olmayan bir ortamı
tercih ederim.

Eserlerinizde en çok neye dikkat edersiniz veya en çok neden ilham alırsınız?

Eserlerimde “kendim” olmaya dikkat ederim.Bir sanatçı elbette güzel olan her türlü görselden etkilenir, etkilenmelidir de. Esas olan onu hazmedip kendine ait bir dil yaratmaktır.
Eserlerim duygu ve düşüncelerimi soyutlamacı bir anlatımla bir dil yaratma endişesinin sonuçlarıdır. Bir sonraki resmin ilham vericisidir.

Çok bilinen bir sanat eserini “Mecmua İstanbul”okuyucuları için yorumlar mısınız?

Örneğin sizce,  Mona Lisa neden bu kadar meşhur kılan nedir?

İlk aklıma gelen bu muhteşem eserin turizm sektörünün kartpostala dönüştürülmüş bir ikon haline getirilmesinden kaynaklanan
hayal kırıklığı ve üzüntümdür.

Leonardo’nun bu eserindeki altın oranının, Sufumato tekniğinin göz ardı edilmesi ve gösterilmemiş olması beni tabi ki üzüyor.

Daha önce hakkınızda yayınlanmış bir röportajın, kitap veya internet sitesi bilgisini paylaşmak ister misiniz?

Bazı sergi kataloglarında resimlerimin yayınlanmasının yanı sıra;

“Datça Günlükleri”adlı bir kataloğum var. Şair Serdar Koçak’ın şiirlerinden,benim resimlerimden oluşan “Kar Çiçekleri Paslı”adlı özgün bir kitabımız var.
2006 yılı Tüyap Sanat Fuarı’nda Sn.Doğan Hızlan’ın Hürriyet Gazetesi köşe yazısında resimlerime dikkat çekmesi benim için
çok değerlidir.

Sanat sever okuyucularımız adına içtenlikle yanıtlamış olduğunuz tüm yanıtlarınız için teşekkür ederiz. Böylelikle takipçilerinizin de sizi daha yakından tanımış olma fırsatını bulduklarını umuyorum. Ayrıca, Anadolu’ da sanatçı olmaya aday olan birçok yeni ve genç yetenek için ilham dolu cümleleriniz nefer niteliği taşıdığına inanıyorum.

“Mecmua İstanbul” ailesi olarak, “sanat ve yaşam yolunuzun” daima açık olması dileriz.

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.