Doç.Dr. Muharrem Çeken Darülmülk Konya Selçuklu Sarayları Sergisi

“Darülmülk Konya Selçuklu Sarayları” Sergisi

Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde Açıldı!

 Küratörlüğünü Doç. Dr. Muharrem Çeken ve Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın yaptığı, “Dârülmülk Konya Selçuklu Sarayları” sergisi, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde ziyaretçileriyle buluşuyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan sergiyi 30 Haziran-25 Ağustos tarihleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Kubadabad Sarayı’nın eşsiz çinilerini yakından görmek isteyenlere bu sergiyi kaçırmamasını tavsiye ederim.

Son dönem kazı ekip yöneticiliğini üstlenen Ankara Üniversitesi D.T.C.F. Sanat Tarihi Bölümü  Doç.Dr. Muharrem Çeken bu sergi ile Selçuklu sanatını topluma anlatmaya çalışmaktadır.

 

 

Kubad Abad Sarayı  kazılarını esas alan bu sergi ; sadece bir saray mimarisi üzerinden anlatım değil, sarayın iç mekan duvarlarında kullanılan çini dekorasyonu ile saray hayatının toplumun gelişmişlik seviyesini göstergesidir. Bu açıdan bu sergi sadece bir arkeolojik çalışmanın sonuçlarının sergilenmesinden daha çok   Geometrik, bitkisel ve figürlü bu çiniler Selçuklu resim sanatının ne kadar ileri olduğunu göstergesidir. Türk resim sanatında figür tartışması yapmadan önce Selçuklu sanatını görmemezlikten gelmememiz gerektiği hakkında bir sergi niteliğindedir.

“Kubadabad Sarayı, Selçuklulardan günümüze kalan  ve tek saraydır ve Asya göçebeliğinden Osmanlı saray hayatına geçişe tanıklık etmemizi sağlar. I. Alaeddin Keykubad tarafından vezir Sadeddin’e yaptırılan Kubadabad Sarayı, günümüzde Konya’nın Beyşehir ilçesindedir. Kubadabad Sarayı çinileri ve mimari özellikleri hakkında merak edilenler yazımızda…

Kazı çalışmalarının günümüzde de devam ettiği Kubadabad Sarayı’ndan Selçuklu döneminin yüksek sanat anlayışına ayna tutan çiniler çıkarılmış ve dönemin mimari anlayışına ait önemli izlere rastlanmıştır. Kültürel miras niteliği taşıyan bu çiniler günümüzde Karatay Müzesi’nde sergilenmektedir.

Ünlü Selçuklu tarihçisi İbn Bibi’nin Selçukname’sinde sözü geçen, I. Alaeddin Keykubad tarafından (1220-1236) Sadeddin Köpek’e yaptırılan Kubadabad Sarayı Konya Beyşehir-Isparta Yenişarbademli arasındaki yolun 5 km içerisinde Gölyaka Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Günümüze ulaşabilen tek Anadolu Selçuklu sarayı olan Kubadabad Sarayında arkeolojik kazılar halen devam etmekte, bulunan çini ve diğer eserler Karatay Müzesi’nde sergilenmektedir.

Ünlü Selçuklu tarihçisi İbn Bibi, Selçukname’sinde, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın Antalya’ya yaptığı bir yolculuk esnasında Beyşehir Gölü çevresinin güzelliğinden etkilendiğini ve buraya bir saray yapılmasını emrettiğini belirtir. Hatta rivayet odur ki Alâeddin Keykubat Beyşehir Gölü’nü gördüğünde: “Cennet ya burasıdır ya da buranın altındadır” demiştir.

Kubadabad Sarayı, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın av emiri ve mimarbaşı Vezir Sadeddin Köpek tarafından 1326 yılında yapılmıştır. Aynı zamanda sarayın krokisini de çizen Sultan Alâeddin Keykubat bu sarayı yaptırırken çevresine de bir şehir kurulmasını emretmiştir. 1960 yılından beri yapılan kazı çalışmaları sayesinde Kubadabad Sarayı hakkında bilgi edinme şansımız her geçen gün artmaktadır. Beyşehir Gölü’nün hemen yanında ve Anamas Dağları’nın eteklerinde bulunan bu saraydan günümüze müzeleri süsleyen nadide çinilerle, göz kamaştırıcı saray kalıntıları kalmıştır.

Önceleri Bizanslardan kalma harabeler sanılan saray bölgesinin, 1949 yılında İbn Bibi’nin yazılarında geçen gizemli Kubadabad Sarayı olduğu tespit edilmiştir. İlk kez 1960lı yıllarında Alman arkeolog Katharina Otto-Dorn tarafından kazılan bölge 1980’den bugüne kazılmakta ve sarayın ana bölümleri ortaya çıkarılmaktadır.

Günümüzde halen devam etmekte olan kazı çalışmaları sonucunda Küçük Saray’ın çevresindeki mimari kalıntılar ile Kız Kalesi’ndeki ana yapı ve hamam bölgesindeki çiniler açığa çıkarılmış, Malanda Köşkü’nün mevcut kısmının planı netleşmiştir. Küçük Saray’ın etrafında ise Eski Çağ’a ait buluntu ve kalıntılar tespit edilmiştir.

Tüm bu kalıntıların arasında en dikkat çekici eserlerden olan Kubadabad Sarayı çinileri, Selçuklu sanat anlayışını yansıtan zengin bir mirastır. Alışılmışın dışında süslü ve figürlü bu çinilerde Selçuklu dönemindeki av eğlenceleri, büyülü inançlar, sultanlar, ileri gelenler ve hizmetkârlar canlandırılmıştır. Bu çiniler yüksek düzeyde kültür ve sanat birikimi bulunan Selçuklular hakkında önemli birçok ipucu vermektedir. Kazı çalışmalarında çıkarılmış göz alıcı eserler başta Karatay Müzesi olmak üzere Konya’da değişik müzelerde sergilenmektedir. ( 1)

  • https://www.sabah.com.tr/egitim/kubadabad-sarayi-nerede-kubadabad-sarayi-cinileri-ve-mimari-ozellikleri-

 

 

 

Doç. Dr. Muharrem Çeken kimdir?

Doç.Dr. Muharrem ÇEKEN

1995’de Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Sanat Tarihi Anabilim Dalından mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Anabilim Dalında lisansüstü öğrenimine başladı. 1996 yılında mezun olduğu Anabilim Dalına Araştırma Görevlisi olarak atandı. 1999 yılında “Anadolu Selçuklu Dönemi Maden Sanatı (Türkiye Müze ve Özel Koleksiyonlardaki Örnekler)” konulu yüksek lisans tezi ile “Bilim Uzmanı”;  2006 yılında da “Hasankeyf (1991, 2000-2003) Kazı Buluntusu Fırın ve Atölyeleri ile Seramik Malzemeleri” adlı tezi ile “Edebiyat Doktoru” unvanını aldı. Sanat Tarihi Bölümünde önce öğretim görevlisi sonrada yardımcı doçent olarak çalışmalarına devam etti. 2014 yılında Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından Sanat Tarihi Doçenti unvanı verildi.

1992 yılından bu yana, Kubababad Selçuklu Saray Külliyesi, Alanya Kalesi, Eğirdir Hanı, Amorium Kazıları, ile Hasankeyf Kazı ve Kurtarma Projesinde heyet üyesi olarak görev aldı. 2017 yılından itibaren Kubababad Selçuklu Saray Külliyesi kazısı başkanlığını üstlenmiştir.

2011 yılında New York Metropolitan Müzesinin davetiyle müze koleksiyonundaki Türk ve İslam Sanat eserleri üzerine araştırma ve incelemelerde bulundu.

Anadolu Toprağının Hazinesi Çini Selçuklu ve Beylikler Çağı Çinileri; Anadolu Selçuklu Çağı Mirası (Müze Eserleri); Anadolu Selçuklu Çağı Taçkapıları kitaplarında yazar olarak yer almış; aynı zamanda alanıyla ilgili olarak çeşitli ulusal ve uluslararası kongre, sempozyum ve seminerlere katılmış; Türk sanatı ve arkeolojisi alanlarında çeşitli dergilerde makaleleri, kitap bölümleri ve kitapları yayınlanmıştır.

2004-2012 yıllarında Sanat Tarihi Bölümü Değişim Programları (Erasmus ve Farabi) Koordinatörlüğü, 2015-2016 yılları arasında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Dr.Çeken 2016-2020 arası Fakültenin Dekan yardımcılığı görevini sürdürmüştür.

Halen A.Ü. D.T.C.F Sanat Tarihi Bölümü, Türk ve İslam Sanatları Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir.

The following two tabs change content below.

Mecmua İstanbul

Mecmua İstanbul yayın ekibi olarak az zamanda çok şey yapabilmenin günümüzde kayıp bir hazine haline geldiğini farkettik.  Zengin ve günceli yakından izleyen içeriklerimiz ile okuyucularımıza “kültür-sanat ile yaşamı” teşvik ediyoruz.

Son Yazıları Mecmua İstanbul (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.