Kıymet Daştan Röportajı

Kıymet Daştan Röportajı \ Unutma Taşları

Sevgili okuyucularımız, söyleşimize sanatçı Kıymet Daştanı’ ın, “ Pera Müzesi Kristal Berraklığı sergisinde yer alan Unutma Taşları koleksiyonuna dair, sanatçının kendi ifadelerine yer vererek başlamak istiyorum.

Günümüzde gitgide kullanımdan çıkan depolama araçları olan Disk’ leri (Cd,Dvd,Mdisc, Archival Gold Disc..vs) eriterek jeolojik, kristalimsi şekiller yaratma denemeleriyle başlayan Unutma(ma)ktan Korkuyorum projesi, kalın, jeolojik katmanlarla günümüzün hızlı teknolojileri arasındaki maddi ve metaforik bağlantılara dikkat çeker. Proje, Beyrut Ulusal Müzesi’nde ve gene Beyrut’taki Mineral Müzesi, tarihsel alanlar ve zamanla diğer ülkelerde olduğu gibi kaybolacak çoğunlukla korsan video mağazalarında yaptığım gözlemlerden yola çıkarak, maddi koşullar, insan ilişkileri ve medya teknolojileri ile belleğin nasıl kaydedildiği, korunduğu, değiştirildiği veya silindiğinin izini sürer.

Hafıza depolanan disk’ leri eritirken kullandığım taş formları, Beyrut’un sahil şeridini doldurmak için şehrin antik kalıntılarından toplanmış atıklardan faydalanarak elde edilmişti. Bu deformasyon ve yeniden inşa jestleriyle yaratılan şey, Unutma Taşı adını verdiğim yeni, unutulmuş bellek yüklü bir nesnedir. İstanbul’da gerçekleştirdiğim yeni parçalar (Unutma Taşları), içerikleri açısından coğrafyanın unutulmuşluklarına işaret edebilmeleri için, belirli bölgelerden topladığım taşların formları kullanılarak gerçekleştirildi.

Proje, taş öğesinin formunu kılavuz olarak kullanarak formunun kendisine dair söz söylerken ondan bir kabuk oluşturma metaforunu da kullanır. Bir yandan da “değerli” bir taş formu oluşturma sürecinin çağrıştırdığı anlamları ve ticari ya da kültürel ürünlere atfedilen değer fikrini sorgular. Yıkımdan geriye ne kalır? Jacques Derrida’nın ifadesiyle, geçmiş, yokluğunda varlığının iziyle nasıl temsil edilir? Başka bir deyişle, malzeme kalıntısı unutmanın kalıntısı haline gelebilir mi? Unutulanın hatırlanmaması yokluğunu olumlarken, kalıntılarla elde edilen form ne tür bir estetik ve şiirsel dil oluşturur?

Merhaba, Kıymet Hanım nasılsınız? 

Kıymet Daştan, sanatsever okurlara kendi ifadeleriyle kendini nasıl tanımlamak ister?

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Heykel eğitimi aldım. Bir heykeltıraş olsam da üzerine düşündüğüm konuları en iyi ifade edebileceğim video, fotoğraf, resim gibi alanlarda da çalışmalar yaptığım için kendimi Görsel Sanatçı olarak tanımlamam yanlış olmaz diye düşünüyorum.

Sanat serüveniniz nasıl başladı? Sanatsal eserlerinizi üretmeye devam edecek misiniz, planlarınız nelerdir?

Bir başlangıçtan bahsetmek zor olduğu gibi bir bitişi de yok. Şimdiye kadar pek çok zorlukla karşılaşmış olsam da sanat üretiminden vazgeçmedim. Hiç kuşkusuz sanat üretimim hayatımın bir parçası olarak devam edecek. Pandemi sürecinde plan yapmak çok zor.  Geçen sene ertelenmek zorunda kalan kişisel sergim aksilik olmazsa Şubat ayında gerçekleşecek.

Tarzınızı yansıttığınız sanat eserlerini, nasıl tanımlıyorsunuz? Çalışmalarınızla vermek istediğiniz başlıca mesajlar ve felsefi olarak temanız nelerdir?

Üretimlerimi bunun gibi sınıflandırmalarla tanımlamıyorum. Çalışmalarım üzerine düşündüğüm konular doğrultusunda şekilleniyor. Son dönem çalışmalarım materyallerin ve zamanın şiirsel ufuklarını keşfederken, çağdaş dünyada hafıza, değer, miras ve geleneklere dair devam eden araştırmamın parçalarıdır.

Tasarlayacağınız, yeni bir sanat eserine nasıl karar veriyorsunuz? Tamamen doğaçlama olan bir eseriniz var mı?

Genellikle devam eden düşünme ve araştırma sürecinin bir evresinde düşünceler olgunlaşarak bir çalışmaya dönüşüyor. Doğaçlama yaptığım çalışmalar da var. Bunlar daha çok egzersiz gibi şimdilik sergilemeyi düşünmüyorum.


Sizi etkileyen ilham aldığınız sanatçılar, idol isimler ve sanat akımlarından bahseder misiniz?

Tek başına etkilendiğim bir sanatçı yok. Çalışmalarını beğendiğim, saygı duyduğum pek çok sanatçı var.  Sanat akımları arasında da keskin bir ayrım yapamam. Yoksul sanat, minimalizm gibi yeryüzü sanatı da etkilendiğim akımlardan ama onlar gibi çalışmalar yaptığım söylenemez daha çok gündelik hayattan ilham aldığımı söyleyebilirim.

Keyifli sohbetinizin yanı sıra ayrıca sanatı topluma ulaştırdığınız eser ve çalışmalarınız adına teşekkür ederim. Son olarak Mecmua İstanbul takipçilerine söylemek istedikleriniz nelerdir?

Evlerinden çıkamayıp sergiyi göremeyecekleri için 20 Sanatçı ile birlikte çalışmalarımın da içinde bulunduğu Kristal Berraklığı Sergisini Pera Müzesi web sitesinden online gezmek mümkün olduğunu belirtmek isterim. Sosyal Mesafeyi koruyalım ama Sanatla aramıza mesafe koymayalım.

Hepinize Sağlıklı, Mutlu bir yıl dilerim. İlginiz için ayrıca çok teşekkürler.

 

 

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.