Ressam Serdar Şencan Röportajı

Ressam Serdar Şencan 

Sanata ilham veren sanatçılarımızla oluşturduğumuz “Türk Ressamlar Röportaj Serimizin”  konuğu Ressam Serdar Şencan

 

Sayın Serdar Bey, “Mecmua İstanbul” okuyucularına kendinizden ve eserlerinizden bahseder misiniz?

1960  İstanbul doğumluyum. 1983’de MÜGSF resim bölümünden mezun oldum. Mustafa Pilevneli atölyesinde duvar resmi ve baskı çalışmaları yaptım daha sonra  Cihat Aral atölyesinde vitray tasarımları üzerine çalıştım. Ortaöğretim kurumlarında,  Pera Güzel Sanatlar, Şişli Terakki Okulları ve Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde dersler verdim. İlk kişisel sergimi 1997’de Teşvikiye Sanat Galerisinde açtım. 

Yaptığım işlerde figüratif ve anlatımcı bir üslup kullanmaktayım.Toplum içinde yaşanan çelişkiler, insan-çevre-doğa ve  iktidar-toplum ilişkileri üzerine eleştirisel resimler yapmaktayım. Genellikle tuval üzerine akrilik-yağlıboya çalışmalarım var. Çok sayıda  farklı tekniklerle; ahşap, seramik ve kağıt üzerine  yapmayı seviyorum.

21.yüzyılda sanatçı olmak ve “Türk Resim Sanatı” hakkında kısa bir değerlendirme yapar mısınız?

21.yüzyılda sanatçı olmak; Geçmiş dönemlere göre günümüzde farklı tekniklerin ve olanakların  gelişmesi sayesinde daha kolaymış gibi görünüyorsa da  kendine özgün yaptığı işlerde farklılıklar yaratabilen bir sanatçı olmak çok daha zor. Daha önceki yapılanların daha iyisini yapmaktan çok kendine özgün farklı işlerle sanatçının kendini ortaya koyabilmesi gerekiyor.

Türk Resminde Cihat Burak, Yüksel Arslan çok beğendiğim kendine özgü işleri olan ressamlar. Bu arada yeni kuşak gençlerin arasında çok iyi olanlar var. Fakat ne yazık ki günümüz olumsuz koşullarından dolayı yeterince desteklenmemeleri beni üzüyor.

Resim yaşamınızı nasıl tanımlarsınız? Resimlerinizi hangi bakış açısı ile izleyicisine sunuyorsunuz?

Resim yapmak benim için bir anlatım biçimi. Yazı ve söz ile anlatamadığım birçok şeyi resimle anlatmak çok daha kolay ve anlaşılır geliyor. Yaptığım resimlerim küçük bir çocuk samimiyeti ile yapıp yine küçük bir çocuğun onu anlayabilmesi ve sevebilmesi kısaca verdiğim mesajların anlaşılabilinir ve paylaşılabilinir olması çok değerli. Resimlerim de mesaj vermek, mesajı alan resimler yapmak yine benim için çok önemli.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile sanat arasında ki ilişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Gelişmiş ülkelerdeki sanat eğitimi, sanatın geniş kitlelere paylaşımı ve sanatçının desteklenmesi açısından çok büyük farklılıklar yaratmaktadır.

 

Bize geçmiş sergi ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

İlk kişisel sergimi 1997’de İstanbul Teşvikiye Sanat Galerisinde açtım. Günümüze gelinceye kadar 14 kişisel sergi ( Teşvikiye Sanat ,  Maltepe Sanat , Galeri Genç Sanat,  ArtSümer, Ütopya Sanat, Düş Yolcusu Sanat, Sucular Sanat Galerilerinde…) ve çok sayıda karma sergiye katıldım. Yapıtlarım yurt içi ve yurt dışında önemli kurum ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

 

 

Tüm sanatseverler adına, röportajımıza katılımızdan ötürü teşekkür ederim. Son olarak, sergilenecek çalışmalarınızı hazırlama sürecinizden bahsetmek ister misiniz?

2019-2020 yılında geniş kapsamlı kişisel-karma sergilerim oldu. Yapmayı düşündüğümüz birçok sergimizi pandemi olayı engelledi. Tüm dünyayı etkilediği gibi sanat alanını da etkiledi. Önümüzdeki güzel günlerde yeni sergilere hazırlanmak üzere çalışmalarımı devam ettiriyorum.

Yeni sergi ve proje haberlerinizle yeniden buluşmak üzere hoşça kalın…

 

 

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.