Sanat Akım Temsilcileri

Sanat Akımları ve Temsilcileri

Merhaba değerli sanat takipçileri,

Bu hafta itibariyle sizlere, ana hatlarıyla sanat akım ve temsilcileri hakkında bildiklerimi paylaşmak için yazıyorum.

Sanat akımları ve temsilcilerini, yazı dizisi halinde paylaşmayı planlıyorum. Sanatsal akımlar, tarihi varoluşsal sıralamalarına göre yazıda yer almaktadır.

Yorum ve önerilerinizi info@mecmuaistanbul.com adresine bekleriz.

Başlıca sanat akımları nelerdir?

Temsilcileri kimlerdir?

Sanat akımlarının, toplumsal katkıları nelerdir? 

Empresyonizm Sanat Akım Ve Temsilcileri

1800’ lü yılların sosyal ve kültürel etkilerinin yansıdığı bir sanat anlayışından bahsetmekteyiz.

19.yüzyılın sanat anlayışı simgelerden, mitolojiden ve kutsal dini kavramları işlemekten her zaman uzaktı. Kentleşmenin, yeni yeni sanayileşme ile birlikte hız kazandığı bu dönemde gerçeklik olgusunu görsellikle buluşturarak aktarmak anlayışı öncelikliydi bu nedenle Empresyonizm akımının bir diğer adı “İzlenimcilik’ tir.

İlk bakışta izleyiciye sanki hiç beceri ve emek istemeyen eserler gibi görünmelerinin nedeni önceki dönemlerde yoğun olarak var olan geleneksel ve katı sanat anlayış dönemine taban tabana zıt oluşudur. Claude Monet ve  Eduart Manet bu akımın en önemli temsilcileri arasında yer alır.

Ekspresyonizm Sanat Akım Ve Temsilcileri

1900’ lu yıllarda yaşanan bilimsel gelişmelerin yanı sıra insanoğlunun modernleşme çabası ve etkileri elbette dönemin sanat anlayışına fazlasıyla yansımıştır. Ekspresyonizm denince akıllara ilk gelen hiç şüphesiz, yenilikler çağı oluşudur. Yeniliklerin insan üzerindeki etkilerine karşılık sanatçılar gerçeği yansıtmak yerine kaybolduklarını düşündükleri ruhsal ve duygusal geçişleri yansıttılar.  Renk kullanımlarının fazlasıyla güçlü olmasının sebebi ise yeniliğin getirdiği karmaşayı aynalamaktadır.

Açıkçası Ekspresyonizm Sanat Akımında gerçeği yansıtmak yerine bir nevi Empresyonizm akımına tepki olarak hissediş, tuvallere, resimlere ve sanat eserlerine aktarılıyordu. Renklere sanki tüpten çıkmış veya aniden esere doğru sıçramış gibi yer verme nedeni, eseri üç boyutla değil iki boyutla aktarma çabasıdır. 

Ekspresyonizm akımına ait resimlerde ilk akıllara gelen güçlü duygular olmalıdır örneğin estetik oranlar taşıyan vücutlar yerine neredeyse deforme olmuş vücutları daha fazla resmedildiklerini görmekteyiz. Kalın ve sert fırça darbeleri eşliğinde yansıtılan Ekspresyonizm bir diğer adı “Dışavurumculuk’ tur.” Oskar Kokosckha, Otto Dix, Erick Heckel, George Grosz, Max Pechstein, Oskar Kokoschka ve Emil Nolde gibi önemli isimler akımın başlıca temsilcileri arasında yer alır. 

Kübizm Sanat Akım Ve Temsilcileri

Nerdeyse tüm sanat eser ve biçimlerinin, Kubist akımın ifade biçimi gereği daire, dikdörtgen, oval gibi şekillerle açığa çıktığını görmekteyiz. Kübizm akımının temsilcilerine göre gözle gördüğümüz herşey ama herşey geometrik bir anlatım ile izleyiciye aktarılabilir. 

Kübizm akımı kendinden önceki akımlara nazaran oldukça radikal sayılabilecek bir sanat akımıdır dolayısıyla diğer sanat akımları ile benzeşmez. Var olan herhangi bir şeyi olduğu veya göründüğü gibi resmetmek –  aktarmak yerine onu farklı parçaları ile bir araya getirerek yeni formlar oluşturmak önce ki sanat anlayışlarında rastlanmamış bir ifade biçimidir.

1.Dünya Savaşı sonrasında ivme kazanmış olan bu akımın en önemli temsilcileri; Pablo Picasso, Piet Mondrian, Fernand Leger, Marc Chagall ve George Braque’ tur.  Bu akımın sanatçıları, yansıtmak istediklerini önce kendi zihinlerinde parçalara böler sonrasında bambaşka bir formla bütünlük kazandırırlar.

Fovizm Sanat Akımı Ve Temsilcileri

1905-1907 yıllarında açığa çıkmış olan bu akımın çok uzun ömürlü olduğu söylenemez. Fovist akımda, renklerin çok parlak ve zıt olarak hatta detaysız fırça darbeleri ile kompozisyonsuz olarak aktarılması nedeniyle Fovist akıma ait eserler kolaylıkla ayırt edilebilinir.  Fovist akım betimleniş biçimi nedeniyle “vahşi sanat anlayışı” anlamına gelmektedir. Renkler izleyici için ilk bakışta gerçekten zıt ve çiğdir, oldukça dikkat çekici renk geçişleri deneyimlenmektedir.

Fovist akım daha sonra ki yıllarda birçok  genç sanatçı tarafından desteklenmiş ve devam ettirilmiştir bu akımın etkilerine Japon sanatı yani Puantilizm’ de ayrıca rastlamaktayız.  Henri Matisse bu akımın en çok bilinen   temsilci sanatçılarındandır.

Dadaizm Sanat Akımı Ve Temsilcileri

1910’ lu yıllarda açığa çıkan Dadaizm aslında 1. Dünya Savaşı ve olumsuz etkilerine tepki olarak doğmuştur.  Matbaanın varlığı, önceleri hükmü geçen sanatsal kuralların esnetilmesi, sanat eserlerinin halka açık yerlerde sergilenebilmesi, ekonomik gelir sahibi olan tüccarların toplumsal yapıda söz sahibi oluşu bir dizi yaşamsal yeniliklerin tümü Dadaizm akımının doğuşunun zemin taşlarıdır.

Bilmelisiniz ki, Dadaizm isminin aslında hiçbir anlamı ve manası yoktur. Anlamsızlığı ifade etmek için hiç anlamı olmayan yeni bir kelime türetildiği rivayetler arasında yer alır.

Öte yandan Fransızca dadaizm kelimesi “şuraya at” şeklinde yorumlanmaktadır. Bu akımın temsilcilerine göre varoluşta tek bir anlam olmadığına göre sanatta da anlam yükleme olmamalıdır. Kısacası, Dadaizm sistem ve kuralların mevcut sanat anlayışında yok sayılmasıdır.

Tristan Tzara, Jean Arp,Richard Hülsenbeck, Marcel Janco, Emmy Hennings bu akıma “Dadaizm” ismini veren temsilcilerdir. I. Dünya Savaşı yıllarında başlayan, kültürel ve sanatsal anlayış farklılıklarıyla sanat tarihini bu sanat akımının etkilerini resim ve görsel sanatlar kadar edebiyat, tiyatro alanında  “ Kuralsız Edebi Akım” olarak görmekteyiz. 

Sürrealizm Sanat Akımı Ve Temsilcileri

Sürrealizm Sanat Akımı denince akıllara, “Dünya Savaşı” sonunda yaşanan hassas ve barış içinde yaşamak isteyen toplumsal etkiler gelmelidir. Sürrealizm bir diğer adı ise Gerçeküstücülük sanat akımıdır. 20. yy.’da Avrupa’da ortaya çıkan bu sanat akımı görünen ve bilinen her şeyi, kendi doğal ortamları dışında oldukça şaşırtıcı ve düşsel bir formla ifade etmektedir.

René Magritte, Ruan Miro ve Salvador Dali bu akımın en çok sevilen temsilcileridir.

Ruh derinliklerinde kaybolmuş, gizli ve kapalı hatta yansıtılması tercih edilmeyen bilinçaltının gölge yanlarını ifade etmek en çok “ Sürrealizm” ile mümkündür. Sürrealistler sanatçılar için bu akımın getirileri, bir tür bilinçaltının dışavurumu gibidir

. Bu akımda temel taşı, hayal dünyasının fantastik çağrışımları ve soyut anlamları oluşturur.  Sürrealizmin akımının fizik üstü oluşundan nasibini alan bir diğer alan ise edebiyattır.

Kısaca, ana hatlarıyla sanat akımlarını ve temsilcilerini sanat sevenler için yazdım …

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim…

Hoşça kalınız

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.