Sanat Terapisi

Sanat terapisini; Sanatı ve terapinin kolektif bir  paydada buluşup, kişinin kendisiyle diyaloğa  açık hale gelmesi olarak tanımlayabiliriz.

                       Vahap AYDOĞAN 

 

Gün içinde; iş hayatı, stres, kaygı bozukluğu sosyalleşme, ekonomik özgür bir kimlik bulma çabası ve bilinç dışı davranışların, kişiliğimiz üzerinde etkileri o kadar yorucu olabiliyor ki, bu davranış ve psikolojik durumlarla başa çıkma yöntemleri beraberinde alternatif bazı alanlara yönelmemize neden oluyor .

 

 

Madem sanatı, kişisel ifade ve yaratıcılığın dışavurumu olarak kabul ediyoruz, o halde  öğeleri simgeler yoluyla insanın iç dünyasında var  olanın dışa vurumunu sağlamaya yardımcı olması gerekliliğinden de bahsetmeliyiz.

Bilinçdışına ittiğimiz, parçalara bölünmüş olan yaşantı ve duyguyu  sanatın renkte resmi, seste müziği, biçimde heykeli yada ezgi, ritim, dil araçlarıyla ortaya çıkarma çabası içinde olmayı bir terapi yöntemi olarak da ele almamız gerekir.

Sanatta ekspresyonizmi yani dışavurumcu yaklaşımın duyguları ön plana taşıyan bir akım olması, terapide bu yöntemin kullanılmasının önünü açmıştır.

Örnek olarak Edavrd Munch’un çığlık tablosundaki çizgi ve renklerin sanatçının duygu dünyasının nasıl bir meta üzerine yansımış olduğunu görmüş oluyoruz.

Dışavurumun insanın bilinçdışı, duygu dünyasının yansımasını elbette somutlaştırabilecek enstrümanların varlığından bahsedebilir bunu sanat ile terapi yani “sanatsal terapi” olarak bir çatı altında toplayabiliriz…

 

 

Peki nedir sanat terapisi?

Sanat terapisi, bir sanat eğitmeni ile terapistin ortak çalışmasını gerektiren, tedavi sürecinin sanatla sürdürülmesine dayanan bir terapi çeşididir. Psikologlar, psikolojik danışmanlar, psikiyatriler, doktorlar, ergoterapistler ve bu alanda eğitim almış kişiler tarafından icra edilebiliyor…

Sanat terapisi diğer terapi türlerinden farklı olarak kişileri hastalığın varlığından bir süreliğine uzaklaştırmakta rahatsızlığı ya da yeti kayıplarını unutturmaktadır. Kaygı bozukluğunu özellikle çocukların yaşadığı utanma, odaklanamama, sosyalleşememe, okula adaptasyon gibi sorunların sanat terapisi ile çok etkili bir şekilde fayda sağladığını  sahada görmekteyiz…

Aynı zamanda trajik olay yaşamış kişilerde, konuşma güçlüğü, anksiyete, panik atak şikayetlerinde de sanatsal terapiye başvurulabilir. Kişinin Bilinçaltında bastırılan problemlerin olumsuz etkilerinide dışavurmada etkili bir terapi olarak görmüş oluyoruz. Aynı zamanda terapi alan kişinin zaman içinde kazanımlarını pekiştirerek sanatın estetik yanıyla kendini daha iyi ifade etmesi hedeflenmektedir.

Kısacası sanatsal terapiyi, özellik ve sınırları olan bir destek mekanizması olarak tanımlayabiliriz….

 

 

Sanat terapisini uygulayan, sanat eğitmeni ile terapistinin izlediği yol ve  yöntem olarak;

Belirli bir yaş grubunu baz almadan kişinin  yaratıcılıklarını kullanarak yaşam içerisindeki stres, kaygı durumunu en asgari seviyeye indirgeyerek farklı teknikler uygulanmaktadır. Ama her yaş grubunun özellikleri farklı sonuçlar doğuracağı için dışavurumları da doğal olarak farklılıklar gösterecek, belirli sanat dallarında yetkinlik kazanmaları sağlanacaktır. Çizim, boyama, kolaj, tuval üzerine soyutlama ve benzeri sanatsal aktivitelerle bireylerin kendilerini ifade etmesine olanak sağlıyor.

Bireyler psikolojik, duygusal ve zihinsel yanlarını bir meta üzerine dışavurumcu bir yolla ifade eder. Böylelikle söz ile kendini bilinçaltına attığı kaygı ve deforme olmuş yanlarını da kendi öz değerlendirmesini kendisi ortaya çıkarmış olacak.

Buradaki öz değerlendirme, aslında bilinçdışı olumsuz davranışların kaynağını da ortaya çıkarma şansını veriyor. İnsan yaşamı boyunca çocukluk çağından yaş aldığı zaman aralığına kadar genetiği karmaşık ve bir yönüyle de psikolojik bir varlık olarak değişen dönüşen bir canlı.

Zaman içinde fiziksel ve duygusal yanların karakter üzerindeki etkileri baskın olmakta. Bu yüzden fiziksel rahatsızlıkların teşhisi ve yöntemi çeşitli analizlerden geçerek sağlık alanında verileri ortaya koysa da , duygusal ve psikolojik kaynaklı davranışların verilerini ortaya çıkarmak somut olarak daha meşakkatli ve zor bir süzgeçten geçtiğini görüyoruz .

Bu nedenle psikolojiyi alanında uzman psikolog ve psikiyatriler ile beraber, sanat eğitmeninin ortak çalışma yapması kişi üzerinde sanat terapisinin etkisinin önemli bir yer tuttuğunu da çok rahat ifade edebiliriz….

Sağlıkla, sanatla ….

Vahap AYDOĞAN 

The following two tabs change content below.
Vahap AYDOĞAN İlk ve orta öğrenimi Mardin yaptım. Diyarbakır Fatih Lisesinden mezun oldum. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olduktan sonra profesyonel olarak , Avrupa Avusturalya ve Amerika’ da sürreal biyografileri tuvale aktararak hem görsel hem de plastik sanatlar alanında eserler verdim. Türkiye’nin bir çok yerinde Karma ve kişisel sergiler açtım. Kültür sanat alanı ve birçok platformda farklı alanlarda yayınlar yapmaktayım. Son beş yıldır sadece kişiye özel tasarımlar yaparak eserelerimi dijital platformlarda @san_artt ismiyle yayınlıyorum… Özgün ve kendi ürettiğim biyografi temelli eserlerde insanın duygu dünyasını odak alan çalışmalar yaparak kişi ile tablo arasında bir köprü görevi görüyor, doğumun var olduğu her süreçte, ölümün de bir hakikat olduğu ve bu yolculukta insanların yaşamlarında topladığı anılarını, aşklarını, nefretlerini, acı hatıralarını ve aynı zamanda sevgiyi ve umudu da bir karede inşa etmeye devam ediyorum.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.