Siret Uyanık Röportajı

Siret Uyanık Röportajı

Resimlerinde insanın içsel yolculuğu, sonsuzluk gibi kavramlara dikkat çeken sanatçı aynı zamanda geçmişten günümüze şahitlik eden metaforik temalar aracılığıyla izleyiciyi, algıların ötesine doğru muazzam bir yolculuğa çıkarıyor.

Eserlerinde, soyut ve somut formlarla taş imgelerini kullanarak, geçmişten geleceğe uzanan sonsuz yaşam döngülerinde,  akıp giden zamana ve yaşamlara tanıklık etmemize olanak sağlayan değerli sanatçıya, röportajımıza başlamadan önce kendisine sanatseverler adına çok teşekkür ederim.

“Siret Uyanık” sanatı ve sanatçıyı nasıl tanımlar?

Öncelikle ben teşekkür ediyorum ilginiz için ve Mecmua İstanbul okuyucularını sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Tolstoya göre insanlar konuşma yoluyla düşüncelerini aktarabilir ama duygularını ancak sanat yoluyla aktarabilir. Sanat düşünce de beslenir biçimlenir ve sanat yapıtıyla sonlanır bütün insanlar duyarlıdır, bunu ifade edebilen aktarabilme yetisi olan ürün ortaya koyan sanatçıdır bana göre.

Sanat insanla birlikte var olmuş bir kavramdır. İnsanın bir fiziki yapısı vardır bir de manevi insan maddi, fiziksel ihtiyaçlarını karşılayarak kendisini huzurlu, mutlu ve gelişmiş olarak hissedemez. Duygu ve düşünce dünyasındaki İhtiyaçları, manevi ihtiyaçlarının tatmini için sanat en etkili yollardan biridir.

Sanatçı, kendi yaşam serüveni içinde karşılaştığı ve etkilendiği her şeyi içine alır biriktirir. Sanatçı doğada gördüklerini, etkilenmelerini, kendi gelişimsel süreci içinde yaşadığı iç hesaplaşmalarını, öngörülerini aktaracak yetisi olan kişidir.

Uluslararası sempozyum proje koordinatörlüğünün yanı sıra GESAM Kültürel Etkinlikler ve Bandrol Başkanı olmanız nedeniyle size bir sorum daha var!  Kültür Bakanlığı işbirliğiyle yapılması planlanan, yeni projeler söz konusu mu?

Hazırladığım ve Galerim Sanat Galerisiyle işbirliği yaptığımız Anadolu Uygarlıklarından İzler projesi “Göbeklitepe” tema’sı ile 2019 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Darphane-i Amire’de T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleşti. Sergide 23 sanatçı resim,heykel ve seramik eserlerini sergilediler ve Prof.Mehmet Özdoğan tarafından “Göbeklitepe’ konulu bir konferans gerçekleştirildi. Ardından sergi Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da ve Filibe ‘de sergilendi.

2020 yılında ise Anadolu Uygarlıklarından İzler Ankara projesi’ nin hazırlıklarına başladık. Dünyanın sayılı müzeleri arasında ye ralan ve Anadolu tarihinin belleği niteliğindeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin 100. Kuruluş yıldönümü çerçevesinde 54 sanatçının katılımıyla resim, heykel ve seramik sergisini oluşturduk.6-20 Nisan 2021 tarihinde gerçekleşen Proje kapsamında Devlet Opera ve Balesi iki konser verdi. Ayrıca paneller ve konferanslar düzenlendi.

Tarihi mirası çağdaş sanatla buluşturduğumuz bu önemli projeye dönemin usta sanatçıları eserleriyle katkı sağladı. Bu projeyi İstanbul’a da taşıyacağız ve Anadolu ‘nun uygarlık tarihindeki önemli merkezlerinde yeni eserlerle izleyicileri buluşturacağız. Pandemi nedeniyle ertelediğimiz yurtdışı programlarımızı da umarım sağlıklı günlerimize kavuşuruz ve yeniden planlayabiliriz. Projemizi dijital platformda da oluşturmak için çalışıyoruz.

Mecmua İstanbul okuyucuları, sanat serüveninizi merak ediyor olabilir. Resimlerinizin en az öyküsü kadar izleyiciyi içine alan sıra dışı bir ruhu var. Siz bu bağlamda neler söylemek istersiniz?

Çok teşekkür ederim, sıra dışı bir yaşamım oldu ülkemizin en ücra yerlerinde yaşadım insan hikayeleriyle hep ilgilendim ve eserlerime de yaşadıklarımı, duygularımı ve etkilenmelerimi aktardım. Şiirden, edebiyattan, müzikten beslendim. Bazen hüzünlü bazen karanlık bulabiliyorlar resimlerimi ancak umuda dair bir mesaj taşır tüm resimlerim. en derin karanlık içinde bile keşfedilecek değerler vardır. Işığa doğru bir yolculuk, geçmişin izlerini geleceğe aktarmak, insanların yaşamsal serüvenlerine tanıklık etmek, çokça işlediğim konular.

Sizi henüz tanımayan, çalışmalarınızı bilmeyen okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?

16 kişisel ,60’ın üzerinde karma ve iki online sergi açtım. Eserlerim yurtdışında ve yurtiçinde birçok müzelerde ve galerilerde sergilendi ve kataloglara girdi. Çevre konusunda sergiler açtım, ödüller aldım. Hacettepe Üniversitesinde ,Tekirdağ Kentfor Sempozyumunda, THK Üniversitesi ‘nde, Necmettin Erbakan Üniversitesi ‘nde ,Almanya Solingen Müzesi’nde ve Doğa Kolejinde sunumlar yaptım ve Hacettepe Üniversitesi’nde sunumum e-kitapta yayınlandı.2012 yılında Amerika´da yayınlanan INTERNATIONAL CONTEMPORARY MASTERS V (ULUSLARASI ÇAĞDAŞ SANATÇILAR) kitabında yeraldım, ayrıca IMPORTANT ARTISTS IN THE WORLD (DÜNYADAKİ ÖNEMLİ SANATÇILAR)kitabının 2013 basımında yeraldım.

Bazı kitaplarda yer aldım ve kitap resimleri hazırladım. Ülkemi karış karış gezdim ve araştırmalarımı, gözlemlerimi resimlerime aktardım.Çeşitli illerde resim çalışmaları yaptım,2010 yılından beri Ankarada kendi atölyemde çalışmalarımı sürdürmekteyim.

GESAM ve Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği üyesiyim bunun yanı sıra Gesam Kültürel etkinlikler ve Bandrol Başkanıyım. Uluslararası İzmir sanat Bienali ve Ankart 2012 ,Artankara 2018-2019 sanat fuarlarına katıldım. Sanat projeleri yönetimi ve girişimcilik eğitimleri alarak kendi şirketimi kurdum. Sanat projeleri hazırlıyorum.

Resimlerimde, imge olarak taş formlarını kullanıyorum , soyut ve somut formlarla taş imgelerini kullanarak, geçmişten geleceğe uzanan sonsuz yaşam döngülerinde   akıp giden zamana ve yaşamlara tanıklık etmesini resmediyorum. Onları tarihe tanıklık eden geçmişten geleceğe uzanan köprüler olarak tanımlıyorum, bunu kimi zaman hüzünlü kimi zaman coşkulu fırça darbeleriyle doğanın içinde barındırdığı birçok hikayesini gizemini koruyarak izleyiciye aktarmaya çalışıyorum.

Geleceğe yönelik kaygıların ve geçmişin ayak izlerinin anlatıldığı çalışmalarımda, evrensel bağlamda var olanla gelecek arasında bağlantı kurması ve bütünleşmesi eserlerimin ana temasını oluşturmaktadır.

“Sanatın iyileştirici ve birleştirici gücü” hakkında neler düşünüyorsunuz? 

Yaşamı anlamlandırma ve dünyayı daha da yaşanabilir kılma çabası sanatla mümkün olabilir. Sanat umudu yeşertir, evrenseldir. Duygu paylaşımı ve Kültürle arası etkileşimi sağlar. Füreyya Koral yıllarca uğraşıp yenemediği tüberküloz hastalığının zorluklarını tutkuyla sarıldığı seramik sanatı ile yenmeyi başarmıştır. Pandemi nedeniyle evrensel olarak sosyal ve iş yaşamında kısıtlı bir süreç yaşıyoruz .

Olanaklar ölçüsünde evlerimizde kalarak dar bir yaşam alanında sanal dünyadan destek alarak iş ve sosyal alanımızı oluşturduk. Bu ani geçişte sanatın iyileştiren gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduk. Sanat etkinlikleri bu dönemde günlük sorunları unutmak, düşünsel edimlere katkı sağlamak, içsel dünyayla anlamlı bir iletişim kurmak için önemli bir alandır bana göre…

21.yüzyılda sanatçı olmak ve “Türk Resim Sanatı” hakkında kısa bir değerlendirme yapar mısınız?

Hızla dijitalleşen dünyada kaçınılmaz olarak karşılaşılan değişmeler ve gelişmelerden sanatçı, dolayısıyla sanat da etkilendi. “Yapay zeka ile yaptırılan resimler müzayedelerde binlerce dolara alıcı bulabiliyor çizimleri tabloya dönüştüren hayali insan portreleri çizen, “Derin Düş / Deep Dream” gibi yüklenen fotoğraflardan yeni biçimler oluşturan yazılımlarla, “Ai-Dai” gibi ressam robotlarla sanat dünyası ilginç gelişmelere sahne oluyor. Video performanslar, kinetik sanat, güncel ve kavramsal sanat uygulamaları, geleneksel sanattan daha fazla izleyici kitlesi bulabiliyor. Sanatçı, çağının gelişmelerini de takip eden farkındalığı ve duyarlığı yüksek bir kişi olduğuna göre, sanatın da söz konusu değişme ve gelişmelerden etkilenmesi kaçınılmaz olmaktadır. Değişim güzel bir şey!

Sanatta, sanatçının düşünsel boyutunu aktarmak istediği yolu ve tekniğini özgürce ve özgün olarak ortaya koymasının önemli bir gerçek olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de, sanatın “olmazsa olmaz” özelliklerinden özgün dokunuş ve biçemin gelecekte tartışılacak en önemli sanat sorunlarından biri olacağını düşünüyorum.

Türkiye’de resim sanatı konusuna gelince; uluslararası nitelikte her tür teknolojiyi en yüksek düzeyde kullanan sanat dehaları çıkaran bir ülkeyiz. Son yıllarda sanata olan ilgi de artıyor. Ancak yine de sanata ve sanatçıya hak edilen değerin verildiğini söyleyemeyiz.  Sanata teşvik uygulamalarındaki eksiklikleri de Türkiye resim sanatının önünde duran sorunlar olarak görmekteyim. Her şeye rağmen geleceğe dair çok umutluyum.

Çalışmalarınızın yoğunluğundan boş zamanınız olmadığını düşünüyorum yine de farkındalığınıza katkı sağlayan özel bir hobinizin olup olmadığını öğrenebilir miyiz?

Şiir ve edebiyatla ilgileniyorum. Art Terapy ilgimi çekiyor ve bu alanda bazı eğitimlere katıldım. Pandemi öncesinde iyi bir tiyatro ve opera izleyicisiydim, umarım tekrar eski günlerdeki gibi izleyebiliriz.


Tüm sanatseverler adına, toplumumuza katkısı olan projelerde ki emekleriniz ve röportajımıza katılımızdan ötürü teşekkür ederim. Son olarak, sergilenecek çalışmalarınızı hazırlama sürecinizden bahsetmek ister misiniz?

Son dönemdeki çalışmalarımda tuvallerimi kendim tasarlıyorum ve çizdiğim amorf tuvallere çalışıyorum. Farklı materyaller kullanarak rölyefik dokular elde ederek yaptığım çalışmalar var. Pandemi döneminde daha çok üretim yapabildim.

Çalışmak ve üretmek bu süreçte bana çok iyi geldi. Bende bu röportaj için teşekkür ediyorum ,tüm insanlara sağlık diliyorum!

Bu sürecin bize öğretisi sağlık oldu. Sanatla iç içe bir yaşam diliyorum!

 

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.