Deniz Karakurt Şekerci Sergi Röportaj Haberi

“Deniz Karakurt Şekerci” Sergi Röportaj Haberi

Okuyucularımıza öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Denizli doğumluyum. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ nden mezun oldum. Daha sonra Akdeniz Üniversitesinde “İçe Kapanışa Tepki, Ruhsal Birikim ve Sonuçlarının Plastik Sanatlar Bağlamında Figüratif Yorumlamaları” konulu tezli yüksek lisans eğitimimi  tamamladım. Kişisel ve karma sergilerin yanında yurt içinde ve yurt dışındaki fuar, proje ve sergilerde yer aldım. Özel koleksiyonlarda ve yarışma sergilerinde resmim bulunmaktadır.  Şu an çalışmalarımı Antalya’daki atölyemde sürdürüyorum.

Ressam olmak  çok küçük yaşlardan itibaren  bende yerleşen bir karardı. Sanat  bize sonsuz bir özgürlükle, sınırsız hareket etme alanı veren bir dünya. Sanatın başka hiçbir alanda olmayan ifade gücü beni her dönem etkisi altına almıştır.

Öncelikle bu süreçte kendi sanat kimliğimizi bulmaya çalışıyoruz, arıyoruz, araştırıyoruz, okuyoruz, geziyoruz, deniyoruz, yapıyoruz ve de yeri geliyor yaptıklarımızı yok ediyoruz. Sonra bunlarla besleniyor, özgün sanat kimliğinizi keşfetmeye başlayınca, dert ettiğiniz şey  her ne ise resminize onlar girmeye başlıyor. Ve bana göre bu gerçekten çok heyecan verici.  Bu yolda her gün sanatımı sorgulayarak yürümeye devam ediyorum. Ressam olmak bir mesleğin ötesinde yaşamak gibi. Sanatı ve sanatçılığımızı sürekli sorguladığımız, geliştirdiğimiz bir yaşam biçimi. Sürekli besliyor ve besleniyorsunuz. Ben de bu dünyaya ait olmayı seviyorum. Bu sonsuz dünyada ben de anlatmak istediklerimi resim ile anlatabildiğim bir alanda yer almaya çalışıyorum.

Eserlerinizdeki figürlere baktığımda rengarenk bir sessizlik hissediyorum. Sizin fırçanız figürlerinizle nasıl bir diyalog halinde?

Öncelikle bu güzel soru için çok teşekkür ederim. Çünkü bu soru aslında benim resimsel derdimi de anlatıyor.

Rengarenk bir sessizlik…..

Aslında resimlerim rengarenk görünen bir sessizlik taşıyor. Resimlerimde yer alan sert ve agresif çizgiler zaman zaman durağan yüzeyin önüne çıkabilmekte. Hayatımızda var olan coşkulu renkler benim resimlerimde de canlı ve yoğun bir biçimde yer almakta. Ancak resmime giren her renk beni ziyaret eden bir misafir gibidir. Figürlerime can verir ama bunun yanında görevi de vardır. Görünenin ötesinde bir görev edinmiştir. Anlatmak istediğini bulmaya çalışır. Figürler sessiz bir biçimde çığlık atmaktadır. Resimlerimde imgeler görünenin ötesinde tinsel fotoğrafının biçim üzerindeki  izdüşümüdür aslında.

Yaşantılarımızda nasıl güzellikler yer alıyorsa olumsuzluklar da yer almakta. Bu benim resimlerimde sadece benim yaşadıklarım değil yaşadıklarımın da ötesinde etkilendiğim, tanık olduğum, okuduğum ya da geçmişte beni etkileyen bir zaman dilimi de olabilmekte.

Fırçam figürlerimle diyaloğa girerken o an ne hissediyorsa ona ayna tutmaya başlıyor. Bu bazen yaralanmış bir kadın ve çocuk, bazen yaşantısını sorgulayan bir birey, yaşamın tam da ortasında yer alan umutsuzluğun içinde taşıdığı ufak da olsa bir umut, bazen de başına gelenlere ironi ile yaklaşan biri olmakta.

Söyleşi: NAZI IŞIK

| Sanat | Kitap | Kişisel Bir Yazı Tahtası (nazliisik.com) 

Nazlı Işık (@nazlii.mu) • Instagram fotografije i videozapisi

Eserlerinizde bir değişimden bahsetmiştiniz. Yeni serinizde nasıl bir teknik uyguladınız? Bu geçiş aşamasından bahseder misiniz?

Bu değişim 3 yıl kadar önce zihnimde belirmeye başlayan bir süreç. Yapmış olduğum tuval ve boya birlikteliğine yeni bir arkadaş ekleme fikri ile başladı diyebilirim.  Hem fırçamla paralel gördüğüm bir etki hem de kavramsal boyutta beni geçmişimdeki cerrahi deneyimlerime götüren bir uygulama.

Temelini cerrahi dikiş girişiminden alarak başlıyor. İpler, resim ile paralel şekilleniyor. Atılan her dikiş ve düğüm aslında fırçam ve boyam oluyor. Kullandığım tekstil malzemesi tek bir standart taşımadan şekillenen boyutlarda.

Burada atılan her düğüm üzerini kapattığımız  yaralar, kamufle ettiğimiz sorunlar ve geçmişimizde bizde iz bırakan travmalar. Nasıl açık bir yaranın kapatılması için sutür (dikiş) atılması gerekiyorsa yaşantılarda da kapattığımız yaralar bulunmakta.  Bu yaralar ilk dikildiğinde oldukça fark edilir hatta bu yaraya bakılmaya bile tahammül yoktur. Ancak yara yeri kaynadığında ve yara kapandığında biz artık dikişten rahatsız olmamaya başlarız. Ama aslında hep hafızamızdadır; biliriz, unutmayız.

Bu  resimlerimde bazen üzerini güzel bir dantelle kapatmış güzel bir kadın olabilmekte, bazen de yoğun bir ip yumağı ile sarmalanmış bir çocuk. Ama ne olursa olsun duygularını kamufle edemeyen kişilerdir bunlar.

Deniz Karakurt Şekerci | Fi Art Gallery | Kiraz’ ın Odası Sergisi | Basın Bülteni

Yarın Dün ve Bugün Sergi Olay Örgüsü’nün ikinci kısmı bir kız çocuğunun odası olarak kurgulanan “Kirazın Odası” adlı mekanda “Odam Odam Güzel Odam” karma sergisi sanal gerçeklik teknolojisi ile fiartgallery.com adresinden herkese açık ücretsiz olarak izlenebilecek. Sergi adres: https://fiartgallery.com/personnel/deniz-karakurt-sekerci/

Fi Art Gallery, zaman ve mekan teması üzerine kurgulanmış “Yarın Dün ve Bugün” karma sergisinin ön gösterimini  başlatıyor.

Sanal gerçeklik (Virtual Reality) teknolojisi ile özel olarak tasarlanmış 6 farklı mekanda, 3 farklı kuşaktan toplam 16 sanatçının; üç boyutlu ortamda modellediği 106 eserinin dijital ikizini, 3 solo ve 3 karma sergisiyle tek bir  kavramsal köprüyü nitel olarak birbirine bağlayarak sunuyor.

Akademik sanat dünyası içinde bir ilk niteliğindeki denemesi, Fi Art Gallery’nin internet ve sosyal medya katmanları üzerine inşa ettiği galeri mekânına bağlı sanatçılar, mekânlar ve eserlerinin bütünlüğünden doğan tek bir bütün “Sergi Olay Örgüsü” yaratıyor.

Belirli zaman aralıklarında kendi mekanı içerisinden ardı ardına açılacak mekanlar ve sergileri ile yarattığı yeni dünyalarında siz sanatseverleri büyüleyici ve keyifli bir deneyime davet ediyor.

Sanatçıları;

Beyza Durhan

Canay Günler

Deniz Karakurt Şekerci

Gözde Esen

XGüneş

Hasan Mirza

Hasan Pekmezci

Jeff Roland

Fırat Bekiroğlu

Mustafa Salim Aktuğ

Nur Gökbulut

Özge Gökbulut

Remzi Karabulut

Resul Uzay Rzayev

Şükran Pekmezci

Ubey Talha Akkaya

The following two tabs change content below.
1992 Ankara doğumlu Nazlı Işık" Yeni Nesil Sanat" topluluğu sanatçılarındandır. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği bölümünden 2014 yılında mezun olan Nazlı Işık, 2018 yılında İstanbul Arel Üniversitesi Grafik Tasarımı bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır. Yurt içi, yurt dışında karma sergi ve fuarlarda yer alan sanatçı, eser çalışmalarına Ankara’ da atölyesinde devam etmektedir. Nevart Sanat ve Tasarım Akademisi’ nde eğitim koordinatörlüğünün yanı sıra Geleneksel Kuyumculuk Yöntemleri üzerine Ahumay Sanatevi’ nde eğitimi sonrasında çalışmalarına devam etmektedir.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.