Erdi Koç Röportaj Haber

Erdi Koç Röportaj Haberi

Sizi hiç tanımayan okuyucularımıza katıldığınız sergi ve projelerden bahsederek, kendinizden bahsetmek ister misiniz?

Tabii, ben Erdi Koç, 1988 Ankara doğumluyum. Resimle tanışmam çok küçük yaşta annemin rujlarını araklayıp evdeki duvarlara ve dolaplara gizli gizli yazılar yazıp resimler çizmekle başladı. Bir taraftan babamın evde küçük tuvaller üzerine yağlı boya resimler yapmaya başlaması da beni etkilemiş olabilir. Bir şeyler üretme heyecanı aslında çocuk yaşlarda başladı diyebilirim. Lise dönemlerimde ise sokak sanatları ile ilgilenmeye duvarlara resimler yapmaya başladım.

Bu üretim heyecanını korumak ve bu bağlamdaki perspektifimi beslemek için 2010-2014 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünde okudum. Hemen akabinde yine Sakarya Üniversitesi Seramik Bölümü yüksek lisansına başladım. Fakat yaşadığım bazı olumsuz durumlardan dolayı bölümü son dönemde bırakmak zorunda kaldım. Seramik, görme biçimimi bir hayli besledi ve yeni boyutlar kazanmamı sağladı. Aynı zamanda yüksek lisans döneminde danışman hocam sevgili Burak Delier, bana düşünme pratiği çerçevesinde birçok bakış açısı kattı.

Bir çok karma sergiye katıldım. Başlıca sıralayacak olursam;

2011, Belçika Konsolosluğu Portre Sergisi, İstanbul. 2013, 4.Uluslararası Gizem Frit Seramik Sergisi / Disiplinlerarası Çağdaş Sanat Sergisi 12.Ekim Geçidi, Sakarya. 2014, SOMA Maden İşçilerine Destek Sergisi / Genç Sanatçılar Sergisi / ‘’Periferide Hafıza’’ Karma Sergisi / 5.Uluslararası Gizem Frit Seramik Sergisi, Sakarya. 2016, Uşak Üniv. Güzel Sanatlar Fakületesi – 5. Uluslararası Genç Seramikçiler Karo Tasarım Sergisi / Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 15×15 Penceresinden Karma Sergisi. 2017, 6.Uluslararası Gizem Frit Seramik Sergisi / ‘’Korku’’ Sakarya Üniv. Disiplinlerarası Karma Sergi / ‘’Agresif Atak’’ Uluslararası Karma Sergi (Küratör), Sakarya. 2020, Art Atölye A4 Karma Sergi, Ankara. 2021, Art.İst Sauna Uniq Expo, İstanbul.

Yeni sergiler haricinde şu anda yeni bir proje üzerinde çalışmaktayız. Duruşu, derdi, sözü olan ve yeri geldiğinde politik tavırda gösterebilecek, sözünü esirgemeyen, yurt içi ve yurt dışında sergilerde yer alacak ve yeri geldiğinde kolektif işler yapabilecek bir sanatçı topluluğu projemiz var. Şu an çok taze ve yeni arkadaşlara çok açık bir proje. Zamanla birçok yerde ismini zikrettirecektir.

Resimlerinizi hangi bakış açısı ile izleyicisine sunuyorsunuz?

Eserlerimin genelinde eşitsizliği ve sınıfsal ayrımları dile getirmeye alışıyorum. İşlerimin temelinde sorgulama var. Olup bitenlerden çok kendimi sorgulama var aslında.

Çalışmalarımda ifade biçimleri ve izleyicinin yeniden sorgulama yeteneğini irdeliyorum. Sosyo-kültürel konuları ele alarak figüratif ya da non figüratif eserler ortaya koyuyorum. Eserlerimde toplumsal çatışma, baskı ve direniş, uyanış ve başkaldırının yanında yalnızlık, başkalaşma gibi temalar üzerinde kendimi ifade etmeye çalışıyorum.

Çalışmalarımda; sempatik gösterilmeye çalışılan sınırlara ve sınırlandırılmaya karşı muhalif bir duruş-tavır yansıtmaya ve aynı düzlemde sanatında sınırlandırılmayacağını vurgulama çabasındayım. Tamda bu noktadan çıkarak bir disipline bağlı kalıp üretmeye çalışmanın çok sınırlayıcı bir durum olduğunu düşünüyorum. Seramiğin yanı sıra graffiti, kolaj, resim ve özgün baskı-resim tekniklerini harmanlayarak eserlerimi oluşturuyorum.

Size ilham veren, etkileyen sanat eser ve sanatçılarını merak ediyoruz. Okuyucularımızla paylaşırsanız seviniriz!

Tabii, örneğin Picasso’nun primitif sanatlardan etkilenerek yaptığı çalışmalar beni bu konu üzerinde yoğunlaşmama sebep oldu. Çalıştığım çoğu portre primitif sanatlara bir gönderme niteliğinde. Yine Picasso’nun toplumsal konuları içeren ‘’Kore’de Katliam, Guernica, Ölüler Evi’’ gibi eserleri beni bir hayli etkileyen eserler. Francis Bacon’ın hayatı, yaşadığı travmalar ve bunları yüzeylere aktarış biçimi, tekniği ve eşsiz kompozisyonları çalışmalarım üzerinde etkili oldu. Yanı sıra, Banksy’nin cesareti, zaman-mekan gözetmeksizin verdiği vurucu mesajları ve muhalif tutumu bakış açımı genişletti. Jackson Pollock, Marth Rotko, Jenny Holzer, Shirin Neshat, Joseph Kosuth, Jean-Michel Basquiat, Nejad Melih Devrim, Altan Gürman, Burak Delier, Ahmet Öğüt gibi isimlerde bana üretimin bir çok noktasında ilham verdi.

Ressam olmanın sizde yarattığı en büyük farkındalık ne oldu?

Şunu söylemeliyim ki kendimi ressam, heykeltraş, seramikçi vb. gibi kalıplara sokmaktan her zaman kaçınmışımdır. Daha öncede belirttiğim gibi sanatın ve üretme pratiğinin sınır tanımadığını ve sınırlandırılamayacağını düşünüyorum. Bir şeyleri dert edinip, derdinizi sanat ile ifade etme çabanız veya etmeniz aslında başlı başına bir farkındalık yaratıyor.

Erdi Koç (@erdikoc_official) • Instagram fotoğrafları ve videoları

Hakkında
Diğer Yazıları

Benan Saimolgu

Lisans eğitimini Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ile tamamlayan yazarımız akademik dergilerde genel içerik editörlüğü yapmıştır. İstanbul Aydın Üniversite sinema dallarıyla ilgili akademik çalışmalarda yer almıştır.