Erinç Gürses Söyleşi Haberi

İlk resim çalışmanızı elinize aldığınızda neler hissettiniz?

Düşüncelerinizi hislerinizi hayallerinizi kurguladığınız temaları bir başkasının izleyici olması size neler hissettirdi? 

 Çok uzun yıllardır resim yapıyorum. Açıkçası ilk resim çalışmamı değil ama sergi açmaya karar verdiğimde yaptığım ilk resmimle ilgili hissettiklerimi paylaşabilirim. 

Yaptığım resimde tamamlanmış hissi müthiş bir rahatlama yaratıyor bende. Günlerce o tabloyla yatıp kalkıyorsun, aklının bir kısmında sürekli kendini hatırlatıyor rahatsız ediyor heyecanlandırıyor ne zaman ki tamam bitti diyorsun işte o zaman müthiş bir tatmin hissediyorsun. 

Açıkçası ilk zamanlarda hiç başkasının ne düşündüğü üzerine yoğunlaşmadım, derdim sadece kendimdim. Aslında hala da öyle; izleyiciyle buluşma noktasında sadece nasıl sergilenecek aşamasında sunumla ilgili kaygı yaşıyorum eserlerle ilgili değil çünkü o zaman kendim olamam. 

 


 Sanata ve resim sanatına bakış açınızdan bahseder misiniz? 

Sanatın sınırsız bir özgürlüğe ve yaratıcılığa sahip olması en değerli ve vazgeçilmez olmasını sağlıyor benim gözümde. Çeşitliliğin çok önemli olduğunu düşünüyorum, ne kadar çok resim görürsek o kadar gözümüzün gelişeceğine ne kadar çok müzik dinlersek o kadar farkındalığımızın artacağına izlediğimiz her filmde her baktığımız her heykelde yeni şeyler keşfettiğimizi düşünüyorum. Sanatın kişisel gelişimde dolayısıyla toplumsal gelişim sürecinde çok etkili olduğunu anlamalıyız. Bakmak değil görmek gerekiyor sadece.  

Resim sanatı sonsuz bir evren. Özellikle gelişen teknolojiyle sanatçı olarak, yaratmak istediğinizi oluşturabileceğiniz imkanlar çok fazla. Ama aynı zamanda günümüzün yaşam şekli odaklanma ve üretme problemini getiriyor ve bu durum giderek artıyor. Bu noktada kişisel gelişim bir ressam için çok önemli. Iç disipline sahip olmak ve üretmek. Etrafınıza bakın, duyun, dinleyin, izleyin, gözlemleyin. Yaşamın içinde bütün malzemeler var. 

 Sizi, henüz tanımayan okuyucularımıza kendinizden ve geçmiş dönem çalışmalarımızdan bahsetmek ister misiniz? 

Kendi yönümü, tarzımı bulmam vakit aldı aslında. Resim benim için derdimi anlatma çabası. Yaşamı kendi penceremden gösterme. Vermek istediğim duyguyu, hangi teknikle verebilirsem onunla yapmayı tercih ediyorum; bazen yağlı boya, bazen karışık teknik, bazen de dijital. Şu aralar çoğunlukla dijital çalışıyorum. Güzel Sanatlar fakültesi’ nde okurken şunu öğrendim, hangi malzemeyi kullandığın önemli değil, nasıl kullandığın önemli. Bu benim resim yaparken temel taşım. 

Birçok sergide yer alma şansı buldum. Çok kısa zamanda hem kişisel hem karma sergilerde Yunanistan’dan New York’a eserlerimin sergilendiği şanslı ressamlardanım aslında. 

Yaklaşık 15 yıl sanat yönetmeni ve sahne tasarımcısı olarak birçok tiyatro oyununda, dizi sinema ve belgesel projesinde çalıştım. Bu sürecin bana en büyük katkısı üç boyutlu olarak bir şeyleri ifade etme gücünü geliştirmek oldu. Bir kitaba, bir senaryoya ya da sadece bir paragraf öyküye mekanlar, dokular, renkler oluşturmak yaptığım resimlerde kendi hikayelerimden çıkan kadınları yaratmamda bana yol gösterici oldu. Hepsinin bir hikayesi var ve her ne yaşamış olurlarsa olsunlar hepsi gözlerinizin içine bakacak kadar cesurlar. 

  Sanatın iyileştiren ve bütünleştiren gücü hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Sanatın bütünleştiren bir gücünün olduğunu düşünüyorum hatta herkesi eşitleyen bir yanı var bence. Sanatla iç içe yaşamanın iyileştirici gücü olacaktır elbette, ancak sanatçı açısından daha çok kaygı ve endişe duygusu oluşturduğunu düşünüyorum.  Sanatın iyileştirici etkisi bireyin anlık hissiyatından çok, zaman içinde toplumu nereye götürdüğü ile alakalı. Sanatın iyileştirici gücü uzun vadeli toplumsal bir gelişim aslında.  Kişisel yaşam mücadelesinden, hayatta kalma çabasından, başımızı kaldırıp bir resim galerisine bir konsere ya da bir tiyatroya gitme ihtiyacı hissetmek, sadece birkaçımızın değil toplumsal olarak buna ihtiyaç duymak. Hayal ettiğim ama ütopik bulduğum bir gelecek. Neyse ki yeni nesilden daha umutluyum çünkü kendilerine değer vermeyi biliyorlar. 


The following two tabs change content below.

Benan Saimolgu

Lisans eğitimini Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ile tamamlayan yazarımız akademik dergilerde genel içerik editörlüğü yapmıştır. İstanbul Aydın Üniversite sinema dallarıyla ilgili akademik çalışmalarda yer almıştır.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.