Görünür olmak Vahap Aydoğan

Görünür olmak mı,

Görünmeyende takılı kalmak mı?

Screen is Error

Ayna, özüne bakabilmenin, bazen de kendini  yargılayabilmenin en kolay yoludur.

Aynaya bakmak,  bir surete odaklanmak, kendi suretini görmek, bir düzleme odaklanmak, görünür olanı saydam bir döngüde güncellemek kadar yalın bir  perspektiftir .

Diyarbakır da, Alman sanatçı Joseph BEUYS’ un gölgesinde adlı sergi kısa zamanda  dikkatleri üzerine çekti. Benim dikkatimi çeken ise Ressam Ejder DEMİREL’ in izleyiciyi, sosyal ve psikolojik açıdan etkileyen eseri oldu.

Eserde bir akvaryum içinde su, suyun üzerinde kalın yağ tabakası, suyun içinde screen Error yazısı ve malzemelerin tamamını bütünleyen bir ayna görüyoruz.

Beuys için yağlar, dönüştürücü niteliklere sahiptir ve yaşam enerjisiyle toplumda büyük değişimler yaratılabilir. Keçe ise yalıtım ve korumanın sembolüdür. Bedensel travmanın iyileşmesini simgeleyen bu materyaller aynı zamanda sanatın daha büyük toplumsal hastalıkları tedavi etme yeteneğinin bir metaforu olarak okunabilmektedir.

Ressam Demirel, Beuys’un eserlerinden etkilenerek ve aynayı neden özellikle kullandığını şöyle ifade ediyor:

“Aynayı kullanmamın sebebi belki de biraz quantum fiziği dinamiği ile ilgili. Çünkü ışıkla alakalı olarak aynada ki görüntüler hep değişiyor. Siz orada kendinizi gördüğünüz andan itibaren bu, renk ve konumla ilişkili olarak farklı izler yaratabilir, başkasında daha da farklı izler yaratabilir.

Yani bu ayna aslında baktığımız zaman bir yansıma değil, sürekli değişen, hem yağ, hem su ve hem de harflerin orada konumlandırılmasıyla beraber kurulum ve yerleştirmede kendi pratiğini yaratırken aslında yansıtmanın ötesine geçiyor.

Çok özel bir nesne olan ayna akvaryumu da bir nevi ekrana benzettim. Ekran olarak kullanmamın sebebi Jeremy Bentham ile başlayan Michel Foucault ve George Orwell ile şekillenen Gözetim Toplumu Mekanizması üzerine ve Bueys’unda doğadan elde edilen malzemeleri farklı yaklaşım biçimleriyle sembolleştirilmesi kurgusu üzerine, günümüz modern devletlerin gözetim pratiklerini değiştirip gündelik hayatı daha kolay ve hızlı bir şekilde izlenir hale gelmesi, en basit gündelik faaliyetlerimizin gözetime tabi tutularak biçimlendirilmekte ve denetlenmekte olması kurgusu üzerine işimi şekillendirdim.

Evet yağ tenekelerinden keserek oluşturduğum ve akvaryumun içine yerleştirdiğim ve yerleştirirken de her hangi bir yere bağlı ve yapıştırılmış durumda olmayan, bütünüyle serbest bırakılan  “screen is error”” yazısıyla ekranın arızasından bahsediyorum. “Screen” kelimesini de Orwell’ın1984 kitabında geçen Ütopik Okyanusya Devletinin gözetim mekanizması olan “tele screen” den aldım.

Her görüntünün bir kriz yaratan, her görüntünün algıyla oynayan bir görünümün var olduğuna işaret etti.”

Bazen birinin davranışına kızdığımız da refleks olarak neden “git aynaya bak?” dediğimizi hiç düşündünüz mü?

O an içsel karmaşanın yüzdeki değişimlerini hakikat olarak görmemizi sağlamaya çalışır dış dünya. Algı ve hakikat arasındaki yansımanın suretimizdeki perspektifidir.

Cevizi kabuğundan ibaret sanmaya benzer, yalın bir şekilde aynaya bakmak.

Belki aranızda okuyanlar vardır bilmiyorum. Narkisos’un hikayesinde şu cümle dikkat çekiyordu;

“Ey yolcular! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler sadece ve sadece sizin aynadaki yansımanızdır. Aynı şekilde, hayatta başınıza gelen bütün olaylar size tutulmuş aynalardır.

Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz.”

İşte bu yüzden aynayı gerçeği görebilmenin simgesi olaraktan tanımlayabiliriz. Çünkü ayna hakikati saklamaz, gerçeği olduğu gibi ortaya koyar.

Özetle son yıllarda performans, çağdaş, modern, dijital alanda verilmiş binlerce eser ile karşılaşırız.

Eserlerin estetik ve güzellik algıları, hacim ve biçim üzerindeki eleştirel bakışlar, doğada ve insanda minimal gerçekliğe dahi yaklaşma çabalarını dert eden sanatçılar son zamanlarda performanslarını sergilemektedirler.

Sosyal, siyasal politik ve ekonominin dinamiklerini bir eserde bu denli güzel yorumlayan sevgili Ejder Demirel’i  hem bir ressam hem bir sanatsever olarak tebrik ediyor, güzel ve yaratıcı eserlerinin devamını diliyorum…

Sağlıkla sanatla kalın ….

  Vahap AYDOĞAN 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

The following two tabs change content below.
Vahap AYDOĞAN İlk ve orta öğrenimi Mardin yaptım. Diyarbakır Fatih Lisesinden mezun oldum. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olduktan sonra profesyonel olarak , Avrupa Avusturalya ve Amerika’ da sürreal biyografileri tuvale aktararak hem görsel hem de plastik sanatlar alanında eserler verdim. Türkiye’nin bir çok yerinde Karma ve kişisel sergiler açtım. Kültür sanat alanı ve birçok platformda farklı alanlarda yayınlar yapmaktayım. Son beş yıldır sadece kişiye özel tasarımlar yaparak eserelerimi dijital platformlarda @san_artt ismiyle yayınlıyorum… Özgün ve kendi ürettiğim biyografi temelli eserlerde insanın duygu dünyasını odak alan çalışmalar yaparak kişi ile tablo arasında bir köprü görevi görüyor, doğumun var olduğu her süreçte, ölümün de bir hakikat olduğu ve bu yolculukta insanların yaşamlarında topladığı anılarını, aşklarını, nefretlerini, acı hatıralarını ve aynı zamanda sevgiyi ve umudu da bir karede inşa etmeye devam ediyorum.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.