Ressam Pınar Yükselir

Ressam Pınar Yükselir

Sizi hiç tanımayan okuyucularımıza kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

1966 İstanbul doğumluyum. Lise yıllarımda, resim ve sanat tarihi derslerine olan ilgim, benim sanata olan bakış açıma ciddi bir farkındalık kazandırdı ve üniversite eğitimimi, sanat üzerine yapmaya karar vererek, Marmara Üniversitesi/ Atatürk Eğitim Fakültesi, Resim/Grafik bölümününden1987 yılında mezun oldum. İlk meslek hayatıma, grafik tasarımcı olarak, reklamcılık sektöründe başladım.

Daha sonra, karton ve oluklu mukavva sektöründe, üç boyutlu ambalaj tasarımı üzerine kariyerimi geliştirdim. 30 yıllık profesyonel yöneticilik hayatımın sonrasında ise yoluma, tuvallerim, boyalarım , fırçalarım ile birlikte, resim sanatımla devam etmeye karar verdim. 2018 yılında Doğuş Group sponsorluğunda, D-Marin Didim Yacht Club’da, “Rengarenk” adlı ilk kişisel resim sergimi açtım ve arkasından pek çok karma sergi ve fuarlarda eserlerim yer aldı.

“Ressam Pınar Yükselir” sanatı ve sanatçıyı nasıl tanımlar?

Sanat ve sanatçı, birbirine delice aşık iki sevgili gibidir. Hepimizin hayran kaldığı sanat eserleri, bu müthiş aşktan doğan sinerjinin, somut bir ifadesidir. Sanatçı, sanatını ne kadar çok seviyorsa, benliğindeki duygular da, eserine o kadar coşkulu, karşılıksız ve cesurca yansıyacaktır. Sanat, adeta yaşayan bir varlıktır, bir moda gibi, içinde bulunulan dönemden, doğal çevreden, toplumdaki kültürel ve ekonomik hareketlerden etkilenir ve değişir. Bu durum karşısında ,sanatçının, tüm zamanlarda, özgün, estetik ve plastik değerlere sahip eserler üretebilmesi büyük önem taşımaktadır.

Resimlerinizi hangi bakış açısı ile izleyicisine sunuyorsunuz?

Doğaya ve topluma duyarlı, çağdaş eserler üretmek ve bunu sanatseverlerle paylaşmak benim için büyük bir mutluluk . Eserlerimi, üç kelimeyle anlatacak olursam, özgün, renkli ve duygulu diyebilirim. Genellikle somut ama soyut etkisi de olan iri desenli, abartılı kompozisyonlar benim karakterim. Paletimde kullandığım renkler, farklı renklerle verdiğim ışık ve gölgeler, sezgilerimle yakaladığım formlar, uyguladığım yumuşak fırça hareketleri, benim tuvalimin ritmini oluşturmakta. Doğanın renklerini, şekillerini, sürprizlerini, kendi iç dünyamın pozitif unsurlarıyla birleştirerek, tuvallerimde somutlaştırmak ve izleyiciye aktarmak benim sanatla olan bağlarımın temelini oluşturuyor. Doğa temalı eserlerimin yanında, içinde bulunduğumuz dönemde, kadına karşı şiddet olaylarına tepki veren ve günümüzün çağdaş, güçlü kadınını temsil eden çalışmalarım da bulunmakta. Bu eserlerimde, yer alan kadın karakterleri, duruşlarıyla, duygularıyla, mesajlarıyla adeta izleyiciyle, sessiz bir diyalog içerisinde, tuvallerimde dile gelir.

Size ilham veren, etkileyen sanat eser ve sanatçılarını merak ediyoruz. Okuyucularımızla paylaşırsanız seviniriz!

İzlenimcilik akımının usta sanatçısı, Claude Monet’e ve eserlerinde fırça darbeleri ile müthiş bir şekilde yansıttığı, renk- ışık etkilerine her zaman hayran olmuşumdur. Bu akımın, ülkemizdeki temsilcilerinden, İbrahim Çallı ve Hikmet Onat gibi sanatçılarımız da benim için çok değerlidir. Yine kadın sanatçılarımızdan Hale Asaf, Neşe Erdok ve Eren Eyüboğlu beğendiğim sanatçılar arasındadır.

Ressam olmanın sizde yarattığı en büyük farkındalık ne oldu?

Ressam gözüyle pencerenizden gördüğünüz manzara, inanın çoğu zaman ürkütücü olabiliyor. İçinde bulunduğunuz durumu doğru yorumlayabilmek ve yapıcı yönde eserler ortaya koyabilmek, büyük bir çaba ve ustalık gerektirmekte. Benim eserlerimde işlediğim doğa teması, son yıllarda, gitgide yeşilden griye dönen şehirlerimizde, betonlaşan yaşam alanlarımıza, tabiatın enerjisini taşımak ve bu anlamda bir farkındalık oluşturmak amaçlı.

Aynı şekilde eserlerimle dikkat çekmeye çalıştığım bir başka konu ise, kadına yönelik şiddet olaylarının önlenebilmesi için verilen mücadele. İnanıyorum ki, bu farkındalıklarımızla yaptığımız eserler, yarınlarımız için ışık olacaktır.

.Bu güzel söyleşi için, size ve Mecmua İstanbul ekibine çok teşekkür ederim.

Pinar Yükselir (@pinaryukselir_art) • Instagram fotoğrafları ve videoları

Hakkında
Diğer Yazıları

Tülay Çağlar Kadı

Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.