SADECE YETENEK ve ÇİZMEK YETER Mİ

SADECE YETENEK ve ÇİZMEK YETER Mİ…

İzmir de resim kursu veren bir sürü yer biliyorum uzun yıllardır gördüğüm şu; yeteneği olup ef. resim bölümüne, gsf ne girmek için buralara gelip kurs alan gençler üç, dört ay içinde inanılmaz desen çiziyorlar yani çizdikçe gelişiyorlar. Bu işin başlangıcı doğru görmek ve çizmek, çizmek tabi ki önemli…

Sanat işte buradan sonra başlıyor ; sanat ile ilgili üretmek sadece resim yapmak değildir, yada önüne konan bir nesneyi doğru çizmek … Bu işin en başıdır, bunu yapan çok insan var sorun bundan sonrasında yaratıcılık tarafında, bunu nasıl geliştirebilirler sorun bu.

Çünkü eğitim sadece bunu geliştiriyor ötesi oradan buradan öykünüp yapılan yağlı boya vs. sonra bir açmaz ve kopuş.

Sanat salt bir çizme yeteneği ile yapılabilecek bir şey değil  Sanat yaşama karşı bir bakış açısı, bir duruş biçimi, yaşamı görme biçimi ve burada gördüğünüz her bir elemanı doğru kullanma çok çalışma işi yoksa 40 yıl manzara resmi, kayık resmi yapar durursunuz ve sanatı gerçekten hiç anlamamış olursunuz.

Çok çalışma, çok pratik, sıkı bir gözlem, malzemede çeşitlilik, çok okuma, çok deney, çok alıştırma vs. evet bu bir yaşama biçimi.

Bu dünyada çok önemli denen insanlar tanıyorum ama kendimce bakınca sanatı gerçekten anlamamışlar diyorum. Konforlu bir alan bulunmuş ve orada kalınmış. Sanat bir nevi huzursuzluk hali, statik bir olay değil,salt bir teknik, renk cambazlığı göz boyama hiç değil hele hele günümüzde teknoloji bu kadar ilerlemişken bir şeyi bir şeye benzetmek hiç değil. Ayrıca bunların çok uzun yıllar önce inanılmaz örnekleri yapılmış üstelik o zaman fotoğraf makinesi yok iken, yani o döneme ve sanat tarihindeki kendi yerlerine göre çok büyük eserler.

Şimdi Kandinski yi, Fernand Léger’İ, Georges Braque ve Pablo Picasso yu düşünelim Kübizmi düşünelim, ve hala bir çok insanın ne var bunda dediği ve Kenan Evren’in bunu bende yaparım dediği eserleri düşünelim, Picassonun üretme dönemlerine bakalım o hunharca yaratıcılığa bakalım. Bu yapılanlar  hiç yapılmamış olsaydı dünya sanatı ne kadar eksik kalırdı bunu düşünelim…

Biz etrafımızda ne görürsek bizim kendi anlayışımıza ne uygunsa bunun yansımalarını görünce sanat sanıyoruz. Sanat eğitiminde hocasının kopyaları olan öğrencileri düşünelim ve onlara sadece çizmeyi değil bir yol açmanın öğretilmediğini düşünelim, resmi sadece kendi yaptığı bir şey zannedenleri düşünelim, öğrencisinin resmini alıp bu olmamış bak şöyle yapacaksın diye resmi alıp yapanları düşünelim.

Oysa sanat eğitimi bir yol açmaktır, çizim kısmı zaten bir şekilde hallolur dünya üzerinde o kadar çok güzel resim yapan var ki, işte asıl yol oradan sonra başlıyor ve çok zorlu bir yol, güzel resim yapmak güzel çizmek önemli ama sadece bu sanat için yetmiyor ne yazık ki…

Turhan KA. 21 haziran 2022 Buca.

 

 

 

 

The following two tabs change content below.
TURHAN KA. Asıl adı Turhan Karayağmurlar, 1959 yılında İnegöl’de doğdu. 1985 yılında İzmir’de reklam sektöründe çalışmaya başladı. 1990 yılında çalıştığı reklam atölyesinde kendi çabasıyla resim yapmaya başladı ve hiç ara vermeden devam ediyor. Resim eğitimi almadı öğrendiği her şeyi çalışarak, araştırarak deneyerek, yaparak öğrendi. 2001 yılından itibaren işlerini Turhan KA. olarak imzalıyor. Dönemsel olarak seriler halinde çalışıyor, son 5 yıldır ağırlıklı olarak 2017 yılında bir tesadüf sonucu atık malzemelerden yapmaya başladığı heykel ve maskları üretiyor. Resme katkısı olduğunu düşündüğü için fotoğraf ile ilgileniyor, özellikle son yıllarda video çekiyor. You tube de kendi işlerinin olduğu bir kanalı var. Mecmua İstanbul haber ve medya sitesinde kendi deneyimlerinden oluşan sanat yazıları yazıyor. Karma ve grup sergilerine katıldı kişisel sergiler açtı. Resmi, özel ve müze koleksiyonlarında eserleri bulunuyor. 2008 yılında gelen bir teklifle İstanbul Sürmeli otel ve Vakıfbank Ayvalık sosyal tesisleri odalarına resimler hazırladı. BRHD üyesi resim ve farklı çalışmalarını İzmir’de sürdürüyor. Her türlü malzemeyi kullanan, bilinen yerleşik kurallardan, sınırlardan hoşlanmayan Turhan KA. kendi sanat anlayışını şöyle tanımlıyor. ''Benim sanatım hiç bilmediğim fakat bulmak için inatla uğraştığım bir yer''

Son Yazıları Turhan KA (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.