Sanatsevere Ulaşmış Resimlerin Korunması

Sanatsevere Ulaşmış Resimlerin Korunması

Bir ressam eserini bitirene kadar birçok sıkıntı çeker. Onunla uyur, onun için kalkar. Onun gözünde o eser çok değerli olup, çocuğu gibidir. Bir tablo ressamın veya galericisinin elinden çıkınca bu eser üzerinde sanatçının hiçbir tasarrufu kalmamaktadır.

Ressamı tarafından yeni doğmuş bir çocuk gibi görülen satıldıktan ve sahibi tarafından duvara asıldıktan sonra resim altı düşmana sahip olur.

1) Güneş,

2) Isı durumu(aşırı ve az sıcak/ Soğuk) ,

3)Nem,

4) Toz,

5) Aşırı ve yetersiz Hava esintisi

6) Gürültü ve bunlarım tamamını yaratan ise sanat bilinci olmayan resim sahibidir.

Elindeki resmin değerini bilemeyen sahipleri; resimlere duvara terk edilmiş çocuk muamelesi yapmakta, astıktan sonra o resimle ilgilenmemekte ve genelde İlk duvar boyası ve tadilatta bir kenara atılınca ciddi hasar görmekte ve zaman içinde resim yok olmaktadır.

Her orijinal resim alanın ve duvarına asanın o resmi nasıl koruyacağı konusunda bilgisi olduğunu sanmayın.

Türkiye’de resimler başta ev ve işyerleri olmak üzere otel/hastane vb yerler ile üst sınıf lokantalarda yoğunlaşır. Duvarlara asılan resimlerin önemli kısmı piyasa işi, kopya veya dekoratif resimler olup, bu resimlerin varlığı o kadar unutulmuştur ki; alıp gitseniz yokluğunu kimse fark etmez. Geriye kalanların sahipleri de sanat değeri olan resimlerin yaşayan nesneler olduğunu bilmezler. Onlar da doğar, büyür ve ölürler. Korundukça ve bakımı yaptıkça ömürleri uzar ve yeni nesle aktarılır.

A)Ressam ve Galericilerin Alması Gereken Tedbirler:

Eser satın alan kişi “Ben bu tabloyu nasıl koruyabilirim?” dediğinde; gerekli , tam ve yeterli teknik açıklamalarıyla cevap verebilecek ve buna zaman ayırmış kaç ressam var?

Bilenlerin de uzun uzun anlatacağına küçük bir notu resmin arkasına yapıştıran kaç ressam ve galerici vardır?

Basit bir t-shirt etiketinde bile yıkama talimatı vs. bilgiler varken, sanatçı eserinin yanında koruma yöntemlerini içeren bir rapor veremiyorsa, koleksiyonerleri onun çocuğu gibi gördüğü resmine karşı ihmalkarlıkla ve sanat eserinin yok etmesiyle suçlamamak gerekir.

Resimlerin kalıcılığını sağlamak için öncelikle ressamı veya galericisi, daha sonra da resim sahibi küçük tedbirler almalıdır.

Ressamın/Galericinin yapacağı küçük bir hazırlık bu eserlerin kalıcılığını uzatabilir. Resmin arkasına yapıştırılan bir etiket eser sahibini bilgilendirilmelidir. Bu etikette eserin sanatçısı, varsa adı, ebatları, boyama tekniği, tarihi ve “Bu eseri doğrudan güneşten, tozdan, ısı kaynağından ve rutubetten uzak tutacak şekilde sergileyiniz.” Şeklinde bir ibare olması son derece yararlı olacaktır.

Resim sahibinin yapması gereken bu tavsiyelere uymaktır. Bu tavsiyelerimizin tamamı bireysel olarak evlerinde veya işyerlerinde resim sergileyen kişileredir. Gerçek sanatseverlerin ise bu konuda son derece titiz olduğu gözlenmektedir.

B)Resim Sahiplerine Tavsiyeler:

Bir resmin saklanması için genel tavsiyelerim aşağıdadır.

1- Resmin üzerine doğrudan gelen güneş ışığı esere zarar verdiği gibi resmin izlenmesinde ışık etkisinin fazla olması nedeniyle doğal renkler anlaşılamaz. Resim; mümkün oldukça değil, kesinlikle doğrudan ışık alan pencereden uzaktaki duvara asılmalı, flaş ışığından ve ultraviyole ışıklardan sakınılmalıdır

2- Bireysel olarak evlerde veya işyerlerinde resim sergileyen resimlere spot ile ışık yansıtmak gereksizdir. Gerekmedikçe ve sürekli olarak resmin üzerine spot ışığı yönlendirilmesi olumsuz etkisi yaratır.

Aydınlatmada gün ışığından yararlanılıyorsa, gün ışığını içerisindeki zararlı ışınlardan arındırmak için salon camlarının ultraviyole filtresi ile kaplanmalıdır. Aydınlatmada yapay ışık kaynağı kullanılacak ise filtre edilmiş ışık veren flüoresan lambalar tercih edilmeli ışık şiddetinin kaynağı kullanılacak ise filtre edilmiş ışık veren flüoresan lambalar tercih edilmeli, ışık şiddetinin 150 lüxü geçmemesine dikkat edilmelidir.

Galerilerde spot ışıkları altında yapılan sergileme ayrı bir teknik olup, bu yazı dışındadır

3- Aşırı nemli ve aşırı kuru ortamlarda tabloda hasar meydana gelir. %55-%65 nem oranları idealdir. Nem ayarlama cihazı önerilir. Cihaz bulundurulamıyorsa kuru ortamlarda tabloya yakın bir vazo içinde su bulundurmak pratik çözüm olabilir. Nemli ortamlarda biyolojik bozulmalardan söz edilebilir. Durağan hava, mantarların yerleşmesine ortam hazırlarken, hava sirkülasyonu sayesinde bu bozulmanın önüne geçilmiş olur.

4- Kalorifer veya benzeri ısı kaynaklarının üstüne veya etkilediği alana asılan resimler zarar görür. Tablonun bulunduğu yerde ideal ısı 20-22 derece kabul edilir.

5- Klimaların doğrudan hava akımı yarattığı ve diğer hava akımlarının bulunduğu alanlara resim asılmaz.

6- Tozlu alana tablo asılmaz. Toz en az sıcak ışık ve hava kadar esere zarar verir.

7- Resmin değerini bilemeyen temizlikçilerin ıslak bezle temizlik adına ve iyi niyetle resme müdahalesi de yaşanmış olaylardandır. Tozlanan resimlerinin temizliği yalnızca yumuşak, kuru ve uzun tüylü bir fırça ile hafifçe fırçalanarak yapılmalıdır. Bunun ileri aşamasında uzman olmayan tarafından yapılan çalışma doğrudan resme zarar verir. Resmi sıradan bir ressama değil, gerçek restorasyonda uzman ressama resminizi restore ettiriniz

8- Resmin çerçevesinin ve duvardaki çivinin resmi taşıtacak yapıda ve sarsıntılarda düşmeyecek şekilde olması gerekir. Zaman içinde resim tuvali ve çerçeve esneyebileceği için 6 aylık periyotlarda kontrol edilmelidir. Eserin çerçeveli olması şasenin sabit kalmasını artırır ve görünümde de zenginlik oluşturur. Hiçbir zaman çerçeve resmin önüne çıkmamalı ve ağırlık yaratacak abartılı çerçeve yapılmamalıdır. Tablonun arkası hava alacak şekilde kapatılmış, bu şekilde nem çeken ve boya dökülmelerine neden olan toz birikintilerinin oluşmaması sağlanmalıdır.

9- Resmi mekanın dış cephe duvarına değil iç cephe duvarına asılması halinde ısı değişikliğinden etkilenmez. Resim mutlaka her 6 ayda bir duvardan indirilip ters çevirerek 4-5 saat havalandırıldıktan sonra arka yüzeyi ve çerçevesi kuru bezle silindikten sonra asılmalıdır.

10- Aşırı gürültünün meydana getirdiği titreşimlerin tabloya zarar verdiği bilinmektedir.

11- Tablonun yerinin sık sık değiştirilmesi ve başka yere taşınması sırasında ısı ve nem şoku sakıncalı olabilir.

12- Tablo sigara içilen ortamda zarar görmektedir. Nikotin, toz katmanlarıyla birlikte tablonun oksijenini keser. Bunun sonucu olarak, boyada çatlamalar ve dökülmeler meydana gelebilir.

13- Resimlerin kalıcılığı gereken tedbirler alınarak; en az olan korunabilen suluboyadan başlayarak , pastel guaj, yağlıboya ve akrilike kadar uzun süreli kalıcılığa ulaşılabilir.

C) Resmin Tekniği İle ilgili Koruma Önlemleri :

Eserin zamana karşı dayanabilmesi için gereken önlemler alınmış, en kaliteli ve uygun malzemeler kullanılmış; ileride tablonun temizliği gerektiğinde boyanın sökülmemesi için direnç gösterecek resim tekniğiyle yapılmış olması gerekir.

Zamana dayanıksızlığı açısından suluboya, mürekkep, pastel, guaj, kağıt üzerine yağlı boya, Duralit-ahşap üzeri yağlı boya, tuval üzeri yağlı boya ve akriliktir. Kağıt ve yağlı boya-akrilik boyanın uyumsuzluğu nedeniyle kısa zaman içinde deformasyon yaşanabilir.

Büyük ebatlı tuval üzeri yağlı boya ve akrilik resimlerde tuvalin bezinin zaman içinde esneme boşluğunu almak için şasesinin germe aparatlı olması gerekir. Bu yapıda olmayan resim kısa sürede zarar görür. Ayrıca esnediği belirgin belli olmaya başlanan tuvallerin de gergisi bu işte uzman çerçevecilere yaptırılmalıdır

D) Netice :

Resim sanatı Ressamdan başlayarak, galeri ve sanatsevere kadar açılan bir yelpazedir. Bu yelpazenin bir parçasının eksik olması yetersiz sanat rüzgarı sağlayabilir.

Restorasyon eğitimi almış, bu bilgisini çok sayıda eser üzerinde uygulama imkanı bulunan, profesyonelce resim yapan ve resim sanatı içindeki bir aileden gelen Ressam Nihat Evren Derman’ın tavsiyeleri üzerine kişisel tecrübelerimi birleştirerek sanatseverlerle paylaşmak istedim.

Ressamlar ve galericiler tarafından her resim satın alana; resimlerin korunması ve saklanması konusundaki basit bilgilerin resim satın alanlara sistemli olarak vermesi halinde duvarlardaki orijinal resimlerin ömrü artmış olacaktır.

 

 

The following two tabs change content below.

Vecdi Uzun

1959 Mersin doğumludur. İşletme ve Felsefe Lisans mezunu olup, Sanat Tarihi Lisans ve Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. İş hayatını başlangıçta banka ve finans sektöründe üst düzey yönetici ve daha sonra bir dış ticaret şirketinde ortak olarak sürdürmüştür. Yayınlanmış bazı sanatçı biyografileri kitapları bulunmaktadır. Şu an düzenli olarak çeşitli gazete ve dergilerde başta “Genç Ressamlar” olmak üzere plastik sanatçıları tanıtıcı yazılar, inceleme yazıları ve sanat yazıları yayınlamaktadır.

Son Yazıları Vecdi Uzun (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.