Soner Çakmak Söyleşi Haberi

Sizi henüz tanımayan okuyucularımıza kendinizden ve çalışmalardan bahseder misiniz?

Sinop’ta doğdum. Lise ye Sinop’ta başladım ve İstanbul da bitirdim.2001 yılında MÜGSF Resim Bölümünden mezun oldum. Profesyonel olarak ilk kişisel sergimi 2004-2005 yılında Maltepe Sanat Galerisinde açtım.

Çalışmalarımı figüratif resmin kuralları, plastik disiplini çerçevesinde ele alıyorum. Sanata bakışımda ve resmimde Öz ve Biçim birlikteliğine önem veriyorum .eserlerimi üretirken her zaman belli bir dünyanın belli bir rüyanın peşinden gidiyorum…

Güçlü desen alt yapısı ile oluşturduğunuz eserlerinizi genelde hangi temalarda işliyorsunuz?

Eserlerimde daha doğrusu sanatsal yaklaşımımda Tema yani Öz olmazsa olmazımdır .Çünkü hangi sanatsal disiplinden gelirse gelsin Öz ve biçim dengesi o sanatçıya; neyi, neden ve nasıl sorularını sordurur!

Bu sorulara vereceği cevaplar şekillendirir sanatçının bakışını ve eserlerindeki yönelişi. Ben her dönemimde içinden çıktığım toplum, insan ilişkileri ve dünya algımla eserlerimi oluşturuyorum.

Kış Yolcusu, Maskeli Balo, Seyir, Alacakaranlık Notları, Mavi Rüya ve son olarak 4-5 yıldır üzerinde çalıştığım Vahşi Alegori/Dünya Notları isimli seri hep bu öz ve biçim ilişkisinin ürünüdürler…

Beni çevreleyen gerçekliği kendi dünyamda yeniden var ediyorum. İklim sorunları,nükleer felaketler,savaşlar,evrimsel süreç ve politik sorunlar gibi insanlığı tehdit eden olaylar başlıca kaynaklarımdır.

Bunları ele alırken elbette bir belgeselciden yada savaş muhabirinden farklı olarak izleyene sunmak zorunda sanatçı!

Bu sebeple hicvederek, tiyatral sahneler kurgulayarak ve metaforlar yoluyla derdimi anlatıyorum.

Türk toplumunun resim sanatına gereken ilgiyi göstermediğini bununla birlikte popüler uluslararası ressamlarımızın sayıca az olduğunu düşünmekteyim. Bu konuda fikirleriniz nelerdir?

Bu görüşünüze katılıyorum.. Elbette çok farklı nedenleri ve dinamikleri mevcut ancak ana sorun,kökleşmiş bir devlet politikasının olmaması ve sanatsal üretime yeterince kaynak aktarılmaması, toplumsal zeminin yaygın olmayışı başlıca etkenlerdir diye düşünüyorum.

Sanata ve resim sanatına bakış açınızdan bahseder misiniz?

Biraz önce de bahsettiğim gibi Sanat genel anlamıyla nesnel gerçekliğin estetik bir dil ile yeniden yorumlanmasıdır. Biz sanatçılar, bizim dışımızda var olan bu gerçekliğe bakışımızla ve bizden bağımsız olarak var olan nesnelliği nasıl yorumladığımızla ayrılırız diğer insanlardan..

Yani bizim dünyadaki herhangi bir soruna bakışımız ve yorumumuz farklı olmak zorundadır .An’ı yakalamak ve onu kendi dünyasında yeniden izleyiciye sunmaktır görevi sanatçının! Mağara duvarına çizilen av sahnesinden günümüze kadar Resim sanatı her zaman insanoğlu için bir iletişim aracı olmuştur. Sanat Tarihi ne derinlemesine baktığımız zaman toplumsal ve politik süreçlerin birer yansıması olduğunu görürüz. İşte bu sebepledir ki, resim sanatı bir oyun yada dekor işi asla ve asla değildir!

Sorularımızı yanıtladığınız için sanatseverler adına teşekkür ederiz.

Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz proje ve sergileriniz mevcut mu?

Önümüzdeki dönemde de Dünya Notları serisi devam edecek. Nereye evrileceğini dünyadaki gelişmeler ve ülkemizin sosyal durumu belirleyecek gibi:)Elbette gene fuar ve sergi programları devam ediyor farklı farklı şehirlerde..

Böylesi güzel ve başarılı bir sanat platformunda yer ayırdığınız ,davet ettiğiniz için ben de sizlere teşekkür ediyorum.. İzleyeni okuyanı bol olsun. Teşekkürler!

The following two tabs change content below.
Sanat Tasarım Fakültesi bölümü mezunu köşe yazarımız, özel bir vakıf üniversitesinde mentör eğitimci olarak görev yapmaktadır. Tarih alanında yüksek lisansını tamamlayan yazarımız, kültür sanat alanında farklı platformlarda, popüler düzeyde yayınlar hazırlamaktadır. "Mecmua İstanbul ve Cemiyet Sanat Dergi" genel yayın yönetmenidir.

Son Yazıları Tülay Çağlar Kadı (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.