SÜRREAL BİYOGRAFİLERİ MELEZ SANAT İLE YORUMLUYORUM…
Genetiği değişmiş gıdalar kadar genetiğiyle başkalaşmış melez bir sanat karşımıza çıkıyor…
Teknolojik gelişmeler, iklim felaketlerinin insan hareketliliğini oluşturmuş olması , savaşların insanlar üzerindeki baskıyı artırarak daha güvensiz yerlere itmesi , iklim değişiklikleri, küresel boyutta yaşanan salgınlar, ekonomik açıdan kapital sınırları zorlamaya çalışan güçler, sistematik olarak dejenere olan toplumların ve kültürlerin iç içe girmesiyle melez bir dünyaya evrilmeyi zaruri kılmıştır….
Bu olağandışı durumların sonucunda Melez insanın, melez dilin, melez müziğin vb birçok kültürün kaynaşması sonucunda birbiri ile iç içe girmiş bu disiplin alanları teklik, tekellik anlayışını yok saymaktadır. Teklik çoğulcu bir değişim ile şekil değiştirmiş ve doğal olarak sanatçı ve sanatı da aynı derinlikte etkilemiştir.
Sanatın ve sanatçının dönemini kullandığı malzemelerin neler olduğu hacim ve zemin ilişkisinin birbiri ile kaynaşmış olduğu bir doğrusal düzleme evrildiğine şahitlik ediyoruz…
Kültürlerin ne kadar iç içe girdiğini ne kadar kaynaştığını gördükçe , sanatında zamana ve coğrafyaya göre melez bir yöntem ile yoğrulmuş olduğunu görüyoruz.
Bir konunun, bir maddenin yada bir değerin; teklik anlayışını bir yerde bırakarak sanatın daha farklı üslup ve disiplin alanlarının bir arada kullanıldığı melez bir yapıya dönüştüğünü söyleyebiliriz…Peki değişim ve dönüşüm sanat üzerinde olumlu etki yaratmış mıdır diye düşünürsek…
Ya da Çeşitlilik çok renklilik salt bir toplumun sanat anlayışında yarattığı değişimleri o kültürün üzerindeki etkisi olumsuz bir yönde etkiliyor mu?
Burda da öne çıkan izafi düşüncelerin hakikatler üzerindeki baskısını ortaya çıkarıyor. Yani estetik değerlerin çok çeşitliliğin bir zenginlik olduğu ve yeni bir süreç içinde bir geçiş ile bireylere sanatsal bir katkı sunduğu şüphesizdir.
Değer yargıları ve insan yaşamındaki algoritmalar değiştikçe, kültürlerin sanat anlayışlarında da çoklu üslup ve tekniklerin çoğaldığını da görmekteyiz.
Örneğin dijital sanatın klasik anlamdaki yapılar içinde ki hareketliliği , yada dijital sanatın içinde bireyin de sanat eserinin bir parçası olduğu gibi kavramların zenginliğini görebiliriz….
Tıpkı genetiği değişmiş gıdalar kadar genetiğiyle başkalaşmış melez bir sanat karşımıza çıkıyor…
Biraz daha özele indirger isem :
Kendi yaptığım çalışmalarda salt duygu düşüncenin ötesinde insanın biyografisini hayat hikayesinin fotoğrafını çekiyor, kişiyi merkeze alarak çalışıyorum her tabloda kendim seçtiğim materyalleri mutlaka kullanıp bir çok sanat anlayışını melez bir üslup ile sanatseverlere sunuyorum…
İnsanların içsel dünyasına bilinçaltı süreçlerine inmeyi, derinlemesine yolculuk yapmayı sanatsal bir terapi olarak görüyor ve biyografilerine ışık tutmayı amaç edindiğimi söyleyebilirim…
Sürreal biyografileri Melez sanat ile kaynaştırdığımda:
Bir insanın doğduğu günden bugüne kadar süregelen ve geleceğe dair sorular sorarak; sorulardan aldığım cevapları imgelere dönüştürerek özgün bir eser ortaya çıkarma çabası var çalışmalarımda!
İster çağdaş sanat ister başka bir disiplin alanı olsun renk biçim yada mekan algısını ortadan kaldırarak insanların hayat hikayelerine yöneliyor ,bu hayattaki yansımalarını başka imgeler ile stilize ederek beyaz bir tuval üzerine melez üslup ile karakterize ediyorum…
Son olarak…
Bilim ile sanat arasında ki dijital ölçütleri günümüze uyarladığımızda hem sanatta hem de bilimde belirli bir özgürlük alanın olması uygar toplumlar için ön koşuldur.
Çünkü uygar toplumların ölçütü bilim ve sanata verilen değer, bilim adamlarıyla sanatçılara tanıdıkları özgürlük ve hoşgörü ile kıyaslanır.
Sağlıkla sanatla ….
VAHAP AYDOĞAN
Son Yazıları VAHAP AYDOĞAN (tüm yazıları)
- Fikr-i Hürriyet’in En Kirli Hali, Sanat ve Sansür Arasındaki Denklemdir! - Mart 14, 2024
- Vahap Aydoğan Sanatın Melez Hali - Ocak 30, 2024
- Yasakların ve Devrimlerin Gölgesinde Osmanlı’dan Cumhuriyete Sanat - Aralık 8, 2023