Okuyucularımıza kendinizden ve sanatsal süreçlerinizden bahseder misiniz?
1989 yılında Ankara’da doğdum. 2014 yılında Hacettepe Üniversitesi lisans, 2019 yılında ise, aynı üniversitenin lisansüstü eğitim programından mezun oldum. Aralıksız olarak sanat üretimime devam etmekteyim. Çok sayıda karma sergiye, çalıştaya ve fuara katıldım. 8 Kasım 2021′ de Galeri Kambur’ da ikincisi düzenlenecek olan ‘Monolit’ kişisel sergim üzerine çalışmalarıma devam ediyorum.
Sanatsal üslubunuz ve tekniğiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Geometrik soyutlama, Opart ve evren tasarımını birleştirerek kapılar oluşturmaktayım. Bu kapıların ardında ise o an hayal ettiğim asıl evim, yani doğa vardır. Klasik ve güncel olanı birbiriyle bağdaştırıp yeni bir görsel deneyim sunmaktayım. Açtığım kapılar gitmek istediğim ya da kendi hayalimde olan manzaralara açılır. Bu yüzden eser isimleri, resmin bittiği saat ve dakikadır. Çünkü, o an resmin içinde, kendi manzaramda bulurum kendimi.
Sanat yaşamınızda etkili olan akımlar ve sanatçılar kimlerdir?
Malevich Kandinsky, Piet Mondrian gibi sanatçıların yanında, günümüzden İsmail Ateş ve Mehmet Ali Doğan gibi isimler de etkileyici ve güçlü sanat anlayışları sayesinde, akılda kalmayı sağlamışlardır.
Sanatçı ve eserleri arasında bir bağ mevcuttur. Bu bağlamda sizin için en önemli eserinizi kendi gözünüzden yorumunu bizimle paylaşır mısınız?
Her tuval bir evrendir benim için. Fakat bir resmime hamilelikten önce başladım. Kafamda çok farklı bir kompozisyon vardı. Resmin yarısına geldiğimde bir oğlumun olacağını öğrendim ve resmin bitimi dokuz ayımı aldı. Sonuç olarak, başladığım ve bitirdiğim resim arasında çok büyük fark vardı. Daha ayrıntılı ve daha parlak resimler yapmaya başladım. En bağlı olduğum resim bu diyebilirim.
Sanatta özgünlük hakkındaki fikirleriniz nedir? Eserlerinizi özgün ve biricik yapan nitelikler nelerdir?
Aklımın sadece bende olması o resmi biricik yapar. Tabii bir hırsız ya da gereğinden fazla esinlenen biri değilsem…
Taklit, fazla esinlenilmiş ve hatta kopya resimler Türkiye’de para ediyor ne yazık ki. Benim de bir takipçim var ve neredeyse aynı denilebilecek kadar benzer işler çıkarıyor. Üstelik iyi bir galeriyle çalışıyor. En önemlisi bu resimleri satabiliyor. Satabiliyor, çünkü alıcı araştırmıyor, takip etmiyor. Bu yüzden orijinali o sanıyor. Ne yazık ki, bilinçli koleksiyonerlerin dışında, araştırmadan, pazardan elma alır gibi resim alıp, senelerce kurtlanmamasını bekleyen çok insan var. Bu yüzden özgünlük; okuyan, araştıran, doğrusunu arayan ve cahillikten uzak toplumlar içinde söz edilebilir.
Banu Taşkent | instagram
Nazlı Işık | instagram | web site
Son Yazıları Nazlı Işık (tüm yazıları)
- Genç Sanatçı Gülcenur Özdemir - Kasım 20, 2023
- Genç Sanatçı Esin Berk Röportajı - Kasım 10, 2023
- Hayatının İkinci Bölümüne Hoş Geldin Seramik Sergisi A. Ceren Asmaz - Haziran 8, 2023
