Okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, ben Betül Dura Yaşkın. 1995 yılında Ankara’da doğdum. İlköğretim, orta ve lise öğretimimi burada tamamladım. 2014 yılında başladığım resim çalışmalarıma, akademik bir yön vermek üzere üniversite sınavlarına girerek Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümünü kazandım. Birçok üslubu denedikten sonra sonuncu sınıfta kendi tarzımı bulmaya başladım. Resim bölümünü birincilikle bitirdim. Hayal gücüm ve çok çalışmamın beni başarıya ittiğini düşünüyorum. Üniversite yaşamımın yanı sıra, görsel sanatlar öğretmeni olarak çalıştım. Şuan yine Hacettepe Üniversitesi’nde resim üzerine tezli yüksek lisansımı sürdürmekteyim. Aynı zamanda her gün resim yapıyorum ve Balaban Sanat Galerisi ile çalışmalarıma devam ediyorum.
Sanatsal üslubunuzdan bahseder misiniz?
Renk ve figürün etkisi altında geliştirdiğim çalışmalarımı, korkulardan beslenerek onları hayal gücümle harmanlamaktayım. Daha sonra dönüşen imgeler, fırçadan tuvale aktarımımda yeni bir dil oluşturdular. Bir böcek yaşamından empati kurarak yerde sürünme ile başlayan denemeler, tuval üzerinde sürünen bedenler olarak kendi aralarında bir üslup oluşturdular. Böceğin renginden, hareketlerinden ve yaşamından yararlanarak yeni oluşumlar meydana getirmekti amacım. Belirli bir mekan kullanmadan çalışmalarımda yeni etkiler ışığında değişip dönüşeceğini düşünüyorum.
Eserlerinizdeki kadın figürlerinin temsil ettiği düşünce nedir?
Kullandığım kadın figürlerinde, kendi bedenimden ve içsel yolculuğumdan esinlenerek başlangıçlar yapıyorum. Bedeni alışılmışın dışında kompozisyonlar ile bir araya getirerek, tasarımlarımı resimlerime aktarmaktayım. Kadın vücudunun üretkenliğini kutsallığını göze alarak ona ait bir dünya yaratıp konuların sevgi, korku, karanlık, güven, dönüşüm vb. başlıklar altında bir araya getiriyorum. Kadının kendini güvende hissettiği, kendi yolculuğuna çıktığı bu yolda, klonlanıp parçalara bölündüğü parçalardan bir bütünü oluşturarak kendi kendine yetebildiği bir alan yaratıyorum.
Kadın figürleriniz ile bütünleştirdiğiniz kumaş imgesinin altındaki felsefi temel nedir?
Örtünme yer, zaman ve şartlara göre giyinme, insan olmaktan kaynaklanan ve insanı tamamlayıcı bir ihtiyaçtır. Bunu yaparken çeşitli kumaşlardan üretilmiş kıyafetlerden yararlanırız. Resimlerimdeki kadın figürleri ile bütünleştirdiğim kumaş mahremi koruma, çevresel etkilerden, baskılardan, gelebilecek herhangi bir sorundan korunma isteğidir. Kadının koruyan bir kabuktur. Onun altında kadın huzurludur ve içine kapanır kendi yolculuğuna başlar. Kendini dışa kapatmış içe yönelmiştir.
Mavi ve kırmızının eserlerinizdeki yeri gözle görülür. Bu renkleri bize eserleriniz üzerinden yorumlar mısınız?
Renklerin insanlar üzerindeki psikolojik etkileri, rengin, insan beynindeki diğer bilgilerle beraber algılanmasından dolayı farklılık gösterir. Sıcak renkler kan basıncını yükseltirken, soğuk renkler düşürür. Yatıştırıcı ve dinlendirici etkiye sahip olan mavi rengini kullanmamın sebebi, güven, huzur, üretkenlik, sorumluluk, düzen, ferahlık, barış, özgürlük gibi duyguları çağrıştırmasıdır. Mavi renk, sinir sistemini etkileyip kişiyi sakinleştiren ve rahatlatan bir etkiye sahiptir. Mavinin yanında sıkça kullandığım sıcak renk kırmızının uyarıcı etkisi vardır. Duygularımın yoğunluğunu en iyi şekilde yansıtabildiğim renktir. Sıcak ve soğuk renklerin uyumunu yakalayarak kullanmanın yanı sıra mavinin tonları ile çalıştığım monokrom çalışmalar da mevcuttur. Renklerin kendi arasındaki geçişleri, uyumu, zıtlıkları kompozisyonun tamamlanmasında çok etkilidir.
Ressam Betül Dura Yaşkın’ a değerli cevapları için Mecmua İstanbul adına teşekkür ediyoruz.
Sanat | Kitap | Kişisel Bir Yazı Tahtası | nazliisik.com
Son Yazıları Nazlı Işık (tüm yazıları)
- Genç Sanatçı Gülcenur Özdemir - Kasım 20, 2023
- Genç Sanatçı Esin Berk Röportajı - Kasım 10, 2023
- Hayatının İkinci Bölümüne Hoş Geldin Seramik Sergisi A. Ceren Asmaz - Haziran 8, 2023
