Gökhan Yıldırım

Okuyucularımıza kendinizden, sanatsal süreçlerinizden bahseder misiniz?

1986 ahlat doğumluyum. Ailem doğumum sonrasında hemen Antalya’ ya taşınmış . Kopuk bir ailenin çocuğuydum. Çocukluk dönemim aslında sessiz sakindi, çok fazla arkadaşım yoktu. Uzun bir dönem tek bir arkadaş edinmiştim. Çok sevilmezdim bence nedeni insanlardan kendimi farklı görmem değil, birçoğunun sanki birinin kopyasıymış gibi olmalarıydı. Benim de bunu böyle görmemdi. Bu durum hiç değişmedi. Çocuktum ve sanatın ne olduğunu bilmiyordum. Sadece içimden her şeyi farklı boyuta taşımak geliyordu. Daha düzenli olması hoşuma gidiyordu; daha aykırı, daha benzersiz. Sanırım bu her şeyime yansıyordu. Giydiğim önlüğün mendiline kadar, 7 yaşında bir çocuğun ayakkabısını her sabah boyamasını ve ütüsüz çıkmamasını, verilen dersin sınıftaki herkesten farklı olmasına kadar. Anlamıştım artık. Çocukluk dönemim ufakta olsa başarılar ile geçti. Resim, tiyatro, dans hayatımda her daim vardı. Bazıları bunlardan ilerde bir maddiyat kazanılamayacağını düşünse de bana bu şekilde gelmiyordu.13 yaşında amatör olarak tiyatro ile tanıştım. Aynı zamanda sahne ve kuklalar boyuyordum ve resimler yapıyordum.

Belli bir dönem bu şekilde devam etti. Bunu sadece sevdiğim için yapıyordum. Ergenlik dönemlerimde artık resimlerimi satabiliyordum. Bir kitle oluşturmuştum. Aslında her zaman azınlıktan yanaydım özel olmalıydı. Ve her isteneni yapmıyordum. Doğal olarak o zamanlar sosyal medya bu şekilde değildi. Tanınmak ve eserini tanıtmak zordu. Bu kadar kısa sürede herkesin görmesini sağlamak zordu.

Bir süre televizyon ve sinemalara plato kurdum, resimler yaptım ve dizilerde olmasını sağladım. Artık birilerinin beni görmesini istiyordum. Ve başardım. Uzun süreden sonra ciddi bir rakama bir tablomu satmıştım. Bu durum çok guru vericiydi. Kendime güvenim tamdı. Artık yapabileceğime inanıyordum. Engel yoktu benim için.

Uzun bir süre Avrupa, Rusya gibi birçok ülkede yaşadım; buraları gezdim, çalışmalar yaptım; dünyaca ünlü sahnelerin müzikal eserlerinde; görselleştirmeler, kuklalar, plato ve heykel çalışmalarında bulundum . Türkiye dışında Ukrayna, Rusya, Almanya ve Türkiye’ de ise İstanbul’ da satılmış olan eserlerim mevcut. Resim olarak çok fazla eser biriktirmedim bunun sebebi bunu bir sürüm olarak görmememdi.. Sanat bir sürüm olmamalı. Bunu ticarete dökemem. Belki de sıradan düşünceler bana göre değildi. Bu nedenle daha kalıcı eserler bırakma taraftarıyım.

Çalışmalarıma hala Antalya ve yurtdışındaki atölyemde devam etmekteyim.

 

 

Sanatsal üslubunuz ve tekniğiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Uzun zaman karma çalışmalar yaptım. Portre vs gibi çalışmalarım fazla olmadı. Resme ilk olarak yağlı boya ile başlamıştım aslında ve bu teknik halen devam etmektedir. Lakin pastel ve kuru boyaları da zaman içinde kullandım. Aslında birçok tekniği denedim. Ama uzun zamandır yağlı boya tekniği ile devam etmekteyim. Üslubum benim için çalıştığım eserin bir uyum içerisinde olmasını sağlamaktır. Bunun için estetik vurgusuna ciddi manada özen göstererek, aynı zamanda da bir o kadar anlam ile eşit hareket ederim. Zaman içinde buna daha çok özen gösterdim. Ve çalışmalarım artık sürreal (gerçeküstü) yönünde ilerlemekte. Ayrıca çalışmalarımın birçoğu büyük ebatlarda olur. Bu tür çalışmaların çok daha etkili olduğu düşüncesindeyim. Sanki bir tablonun içindeymiş hissi verir.

Resimlerinizi ortaya koymanızı sağlayan temel duygu, düşünce kaynak nedir?

Bu durumun en zor olan kısmı aslında. Mesele tam olarak çizmek değil. Ona bir hayat vermek gibi başka bir şey bu, tarifi yok zaten olduğu zaman bunu yapıyorsunuz. Genel olarak çok fazla seyahat ediyorum. Bu duygu insanlardan, bazen çok ani bir durumdan, çoğu zaman da gece uyku anına geçince başlıyor. Gece kalkıp paletimi temizleyip tuvalin karşısına geçtiğim çok olmuştur. Bir heyecan o anki ya da aklınızın ortasından geçen bir durum. Bir anda onu dökmek istiyorsun. Ama bu daha çok okuyarak oluyor. İnsanları okumak, doğayı okumak, zamanı okumak. Beslenmeden buna erişemiyorum.

Geleceğe dair hedeflerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Biliyoruz ki covid salgını hepimizi, sanatı ve zamanı durdurdu. Planlarımız vardı. Ben bu dönemde aslında atölyemden hiç çıkmadım diyebilirim. Bir durumda avantaj oldu benim için. Lakin bu durum yeterli değil. Bir İstanbul kişisel sergisi oluşturmayı planlıyorum. Bunun için çalışmalarım devam ediyor. Daha sonrasında Almanya ve İsviçre olmak üzere sergi oluşturacağım. Bu tür görüşmelerim devam etmekte. Çok güzel şeyler ortaya çıkacağını biliyorum. Bunun için çok çalışıyorum. Her zaman hayallerimin ardına düştüm ve gerçekleşirdim. Bu hiç değişmedi. Çünkü onlar olmadan gerçeklerde oluşmuyor. Hayallerinizin ardına düşün…

 

 Gökhan Yıldırım | instagram

 

Nazlı Işık | instagram

 

The following two tabs change content below.
1992 Ankara doğumlu Nazlı Işık" Yeni Nesil Sanat" topluluğu sanatçılarındandır. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği bölümünden 2014 yılında mezun olan Nazlı Işık, 2018 yılında İstanbul Arel Üniversitesi Grafik Tasarımı bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır. Yurt içi, yurt dışında karma sergi ve fuarlarda yer alan sanatçı, eser çalışmalarına Ankara’ da atölyesinde devam etmektedir. Nevart Sanat ve Tasarım Akademisi’ nde eğitim koordinatörlüğünün yanı sıra Geleneksel Kuyumculuk Yöntemleri üzerine Ahumay Sanatevi’ nde eğitimi sonrasında çalışmalarına devam etmektedir.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.