Okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?
1996 yılında Edirne’ de doğdum. 2014 yılında şimdiki adıyla Edirne Hasan Rıza Güzel Sanatlar Lisesi’ nden mezun oldum. Dört yıl süren lise eğitiminde heykel alanına olan yatkınlığımı keşfettim ve ardından alanımda kendimi geliştirmek için 2014 yılında Trakya Üniversitesi Heykel Bölümü’ ne girdim. 2018 yılında Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden üstün başarı ile mezun oldum. Lisans eğitimi sürecinde Ercan Yılmaz, Velislav Minekov gibi ustaların atölyelerinde bulunarak üretimlerimi gerçekleştirdim. Sanatımı her zaman ayrı bir noktaya taşımayı istedim.
Sanatsal üslubunuzdan bahseder misiniz?
Çalışmalarımda yalın, sade, anlaşılır bir ifade yöntemi kullanmaktayım. Yeri geldiğinde boşlukları kullanarak doğa ile iç içe olan formlar oluşturmaktayım. Çeşitli izler, planlar, doku ve renkler kullanarak yaşanmışlığı, insani birtakım duyguların dışavurumunu sağlamaktayım. Bazen gereksiz gördüğüm parçaları ya da uzuvları, sade ve anlaşılır bir form ortaya koymak için atmaktayım. Yapmış olduğum çerçeveli işlerde ise insan yapısını sınırlandırıyorken aynı zamanda sınırlandırılmış kısımlar hayal gücü ve bilinçaltı sayesinde sınırların dışına doğru taşmaktadır. Onlar özgür ve sınırsızlar.
Doğa ve sanat kavramları sizin için ne ifade ediyor?
İki kavram olarak doğa ve sanat son derece geniş bir çapa sahip fakat doğa ve sanat ayrılmaz bir bütündür. Doğa denildiğinde daha çok yüzeylerin üzerinde gezen ışık aklıma gelir. Bu ışınlar nesnelerin içerisinden geçerek ilerler ve dağılır. Yapıtlarım içerisinde de ışık büyük bir önem taşımaktadır. Yüzeylerden akıp geçerek onları ortaya çıkarır. Heykel sanatı da bildiğiniz üzere ışık ve gölgedir. Bir yanılsamadır, illüzyonda diyebiliriz. Gerçeklikte öyle değil midir?
Eserlerinizde gerçeklik kavramını nasıl yorumluyorsunuz?
Gerçeklik ne yazık ki büyük bir yanılgıdır. Özellikle bir sanat eseri üretirken benzetme çabası içerisine girerek bire birini yapmaya çalışmak son derece anlamsızdır. Nedeni ise gördüğümüz şeyler hafızamızda harmanlanarak bir önceki bilgiler ile karışıp kendisini farklı bir şekilde gösterir. Bu sebeple de göz ile değil, akıl yolu ile görmeyi de bilmek gerekir.
Sanatın yaşantılar üzerindeki etkisi sizce nedir?
Evrensel bir dil olarak sanat, sanatçının anlatmak istediği olayları, duygu ve düşünceleri çeşitli materyaller ve araçların kullanımıyla oluşturmuş olduğu dışavurumdur diyebiliriz. Bir sanat eserini eleştiren bir kişi onu yapan bir kişiden daha fazla eseri özümseyebilir. Sanat yaratıcılığın kendini farklı şekillerde göstermesidir. Bu yaratım aynı zamanda başka bir kişiye ilham kaynağı olabilir ya da kitlelere etki edebilir. Sanat gerçekliğin, bilim ve teknolojinin oluşturduğu sınırların ötesine geçmektir. Sanatla kalın, güzel kalın.
Heykeltraş Mert Ergün’ e değerli cevapları için Mecmua İstanbul adına teşekkür ediyoruz.
Sanat | Kitap | Kişisel Bir Yazı Tahtası | nazliisik.com
Son Yazıları Nazlı Işık (tüm yazıları)
- Genç Sanatçı Gülcenur Özdemir - Kasım 20, 2023
- Genç Sanatçı Esin Berk Röportajı - Kasım 10, 2023
- Hayatının İkinci Bölümüne Hoş Geldin Seramik Sergisi A. Ceren Asmaz - Haziran 8, 2023
