Sanat ve Felsefe İlişkisi

SANAT VE FELSEFE İLİŞKİSİ

Zaman; felsefi temeli olmayan, yetersiz ve vasatlar içinden hiç kimseyi tesadüfen çekip sanat tarihine yerleştiremez! 

Sanat ve Sanatçı için Felsefe!

Sanat tarihinde yer alan sanatçılar sanat ve felsefe yolunu birlikte yürüyenlerden çıkar. Sanatçıların felsefe ile olan ilişkisi ve sonuçlarının yansıması bir felsefeci gibi olması sanat ve felsefede kullanılan dilin farklılığı nedeniyle mümkün değildir.

Sanat tarihine geçen sanatçılar; felsefe tarihinde yer almış önemli felsefecilerinin düşüncelerini kendi içinde damıtarak, sanatın dili yanında kendi öznel dil, hayal ve duygusuyla yaratıcılık içinde ortaya koyabilecek özellikte kişilerdir. Sanatçının bu özellikleri onun çalışmalarını zaman ve mekan aşırtır ve sanatçıyı da dönemindekilerden başka bir yere koyar. Örnek verecek olursam;

* Albrecht Dürer’in; Willibaldi Pirkeymheri, Marsilio Ficino, Giovanni Pico della Mirandola, Heinrich Cornelius Agrippa,

* Kazimir Maleviç ve Kandinsky’in; Paul Lafargue, J.J.Rousseau, Lessing, Bertrand Russell, Jean Dubufett, Charles Fourier, ile kurduğu felsefi ilişkileri tahlil edilmeden bu sanatçıların sanatını anlamak mümkün değildir.

Sanat ve Felsefe ilişkisine dair örnekleri çoğaltabiliriz…

Bu sanatçıların bulunduğu dönemlerde sanatla uğraşan başka ressamlar da bulunmaktaydı. Bu yeteneklerin en büyük özelliği felsefe ile bağ kurarak oradan aldıklarını sanat diliyle çalışmalarına aktarabilecek üstün yapıda, bilgide, hissedişte ve yaratıcılıkta olmalarıdır. Etrafında esen rüzgarı fark edemeyenler sadece ressam olarak kalırken, fark edip yorumlayabilen sanatçılar aradan süzülerek sanat tarihinde yerlerini alır. Bu dün de böyleydi, bugün de ve yarında da böyle olacaktır.

Albrecht Durer’ in felsefi temelini anlamadan ve sadece resimlerindeki simgelerin felsefe ile bağlantısı kurulmadan simgeler için bilinen anlamları yakıştırmak…Örneğin; köpek sadakat anlamına gelir, buradaki köpek bir bağlılığı ve güveni anlatır  veya simgelerin anlamını tekrarlamak yetersiz bir çabadır.

Oysa bu resimlerin ardında sanatçının Yeni Platoncu akımdan etkilenmesi ve Rönesans ile sıkı kural haline gelen perspektifin varlığının bulunduğu izleyici tarafından bilinmediği süre içinde özellikle Melencolia – I çalışmasında her şeyi mistisizme bağlama kolaycılığı yoluna sapıldığı görülmektedir.

Sanatçının felsefi yol haritasını anlama çabanız sanatçının felsefi kaynağı ve bu kaynağın özelliğini ortaya koyar. Sanatçıyı sanatçı yapan güç; felsefe, yetenek, yaratıcılık ve tecrübeyi zaman içinde sanat diliyle ortaya koyabilmesidir. Sanatçıların felsefe birikimini çekip bir kenara koyun, geriye sadece yetenekli ressamlar kalır.

Zaman; felsefi temeli olmayan, yetersiz ve vasatlar içinden hiç kimseyi tesadüfen çekip sanat tarihine yerleştiremez…

 Sanat Yazarı ; Vecdi UZUN

The following two tabs change content below.

Vecdi Uzun

1959 Mersin doğumludur. İşletme ve Felsefe Lisans mezunu olup, Sanat Tarihi Lisans ve Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. İş hayatını başlangıçta banka ve finans sektöründe üst düzey yönetici ve daha sonra bir dış ticaret şirketinde ortak olarak sürdürmüştür. Yayınlanmış bazı sanatçı biyografileri kitapları bulunmaktadır. Şu an düzenli olarak çeşitli gazete ve dergilerde başta “Genç Ressamlar” olmak üzere plastik sanatçıları tanıtıcı yazılar, inceleme yazıları ve sanat yazıları yayınlamaktadır.

Son Yazıları Vecdi Uzun (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.