TÜRKİYE’DE SANAT FUARCILIĞINDA SPONSORLUK

TÜRKİYE’DE SANAT FUARCILIĞINDA SPONSORLUK

 Sponsorunu söyle bana,

 Sanat fuarının niteliğini söyleyeyim sana! “

Sanat fuarcılığın önemli bir kısmı ticaret, diğer kısmı ise sanat olup, fuar yatırımcısı firma için esas olan bu hassas dengeyi koruyarak para kazanmaktır.  İyi bir sanat fuarı yöneticisi bir sanat fuarının; sanatsal kaygılar üzerine olduğu gibi, sadece ticari kaygılar üzerinde de kurulmayacağını çok iyi bilen ve bu doğrultuda planlama ve uygulama yapabilen yöneticidir. Sanat fuarlarında bu hassas denge kurulmazsa,  fuar kısa bir süre sonra ilgi odağı olmaktan çıkıp, çok yoğun eleştiri odağı haline gelir ve sonucunda da sanat fuarı kapanmak zorunda kalır. Bizim sanat fuarcılığının en büyük sorunu; fuar şirketlerince bu dengenin daha başlangıç aşamasında oluşturulamaması ve oluşturulamayan bu denge sonucunda sürekliliğin nasıl ve neyle sağlanacağı konusunda bilgi ve tecrübeye sahibi olunmamasıdır. Fuar şirketinin sürekliliği sağlayabilmesi için öncelikle o yılın gelir gider dengesinin oluşturulmanın yanında bir sonraki yıl fuarı için gerekli başlangıç harcamalarını yapacak fonun sağlanması germektedir. Sanat-Ticaret arasında kalmakta zorlanan fuar yatırımcısı;  bir süre sonra üzerinde hissettiği mali baskılar nedeniyle önce zararını ortadan kaldırmak ve sonra karını maksimize etmek için sanatı mümkün oldukça kenara itmeye çalışacaktır.  Sanat fuarlarının özelliği nedeniyle bir defa bozulan sanat-ticaret dengesinin kısa sürede kurulması oldukça zordur. Bu denge için öncelikle başlangıçta fuar şirketinin sermaye yeterliliğinin yanında fuara karşılıksız ve ticari kaygı gütmeyen (Daha doğrusu az kaygı güden) bir kanaldan fon sağlamak olan sponsorluk kurumunun sanat fuarına destek olması gerekmektedir.  Bu sponsorlar;  mali yapısı çok güçlü özel sektör firmalar ile devlet kuruluşlarıdır.  Devletin sponsorluğu temel olarak siyasi kanallardan geçtiği için bir sanat fuarında uzun vadede sorun yaratabilir. Bu nedenle sponsorluk konusunu özel sektör firmaları üzerinden anlatmaktayım.

“Sponsor: The Cambridge Dictionary (2019) sponsoru, bir kişiyi, organizasyonu ya da aktiviteyi para vererek, cesaretlendirerek ya da başka türlü bir yardımda bulunarak desteklemek olarak tanımlar. Sponsor, fuarı ya da fuarla ilgili etkinlikleri destekleyen şirket, kişi ya da kurumlardır. Bu destek karşılığında logolarıyla fuarla ilgili tanıtımlarda ve stantlarıyla fuarda yer alırlar. Sponsor bir bütün olarak fuara sponsor olabileceği gibi fuara eşzamanlı düzenlenen bir etkinliğe de sponsor olabilir.” (*)

Ülkemizde sanat fuarlarıyla ilgili en büyük düşünce hatasının; fuarın maliyetinin sanatçılar tarafından ödememesi gibi bir eksik ve yanlış algının olduğu düşüncesindeyim. Bu maliyet bir şekilde birileri tarafından ve bir yöntemle ödenecektir. Bu maliyeti kim, nasıl ödeyecektir? Fuarın maliyeti sadece alan kiralanması, sergileme-ışıklandırma sitemi kurulması ile sınırlı değildir. Tanıtım, ulaşım, basılı evrak ve personel gideri başta olmak üzere birçok harcama kalemi toplamı fuar maliyetini oluşturur.  İşin sanat tarafının ağır bastığı yapılarda maliyetin artması doğaldır. Sanat fuarları için güçlü sponsorluk bu dengenin kurulması için gereklidir.

Dünyada sanat fuarlarına katılım galeriler aracılığıyla ve doğrudan kişisel katılımla yapılmaktadır. Fuar yönetimleri sanat fuarlarını binlerce küçük stantlarda fuara katılan her biri birer sorun merkezi oluşturma ihtimali yüksek olan bireysel katılan sanatçılarla düzenlemeyi sevmez. Fuar yönetimleri daha çok ticari yaklaşıma sahip, daha az sorun içeren, her biri ayrı yerleşim ve sunum konsepti oluşturmuş, denetimi kolay yapılabilen tecrübeli ve kurumsal galerilerle sanat fuarı düzenlemek ister. Fuar oluşturmanın son ve toplam maliyetine kar payı eklenerek oluşan toplam meblağ; fuar yönetimince mekânların konumu ve metre kare durumuna göre galerilere yansıtılır. Bu tarım, otomobil, inşaat malzemesi fuarı için de geçerlidir, sanat fuarı için de! Toplam büyük olunca bölünerek galerilere yansıtılan rakam da doğal olarak büyük olmaktadır.  Ülkemizde bazı sanat fuarları bu maliyeti düşürecek tek yol olan sponsorluğu temin edemediklerini ifade etmektedir.  Gerçekten Türkiye’de sanat sponsorluğu sağlamak imkansıza yakın olduğu için mi fuar katılım bedelleri yüksektir, yoksa bazı firmalar zaten sponsor sağlayacak yapıda kurulmamıştır? Bizde sanat piyasasının derinliği ve galerilerimizin çok yüksek satış kabiliyetleri ile yeterli sanat pazarlama yapıları olmadığı için satış komisyonları üzerinden galeri fuar maliyetlerini karşılayamıyor. Galeri tarafından karşılanması gereken bu rakam doğrudan da sanatçıya yansımaktadır.  Her fuardan sonra en çok konuşulan ve tartışılan sanatçıya yansıtılan maliyet ile sanatçının bu maliyeti karşılama oranıdır. Tüm ticarette ticaretin büyüklük, yoğunluk ve sürekliliği önemli olduğu gibi sanatın ticari yönünde de bu geçerlidir. Risk hemen bir şekilde galeri tarafından sanatçıya yıkıldığı düşünülüyor, ancak bu sanat fuarı adındaki ticari yapılanma gereken sanat-ticari dengeyi sağlayamadığı için iş sadece ticari düşüncelerle gitmektedir.

Fuarların temel amacı ürün ve hizmet tanıtımı ile sektördeki son gelişmelerin paylaşımını hedeflemek olup,  sanat, mücevherat gibi birkaç sektör haricindeki ihtisas fuarlarında anında sıcak satış yapılmaz. Burada kilit nokta sanat değerliliği kadar satış kabiliyeti ve tanınırlığı olan sanatçıyı galeri bünyesinde fuara alabilmekte yatmaktadır. Dünyada geçerli birçok sanat fuarında seçici kurul olduğu için galeri sanatçı seçiminde çok titiz davranmak durumundadır.

Fuarcılıkta Sponsor, Ana Sponsor, Destekleyici kavramlarının içeriği ve fonksiyonları farklı olsa  bizde sanat fuarlarına katkı sağlayan firmaların adları fuarların web sayfalarından alınmıştır.

Fuar Yıl Ana Sponsor Alt Sponsorlar
CI- Contemporary İstanbul 2021 Akbank Sanat Vodafone, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, The Land of Legends, Sofa Hotel, THY, Audi, Brothers, Siemens, D.deam,  Nart Sigortacılık  ve 45 daha alt sponsor
Artweeks Akaretler 2022 UBS
Artankara 2022 Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi, ASO, ATO, Kosgeb, Ankara Kent Konseyi, TAV Ankara H.Alanı, BRHD, Tüsgad
Artcontact İstanbul 2021 Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Şişil Belediyesi, Beşiktaş Belediyesi, Beylikdüzü Belediyesi, Kosgeb, , UPSD,BRHD, TÜSGAD, BAÜ Konservatuvar,
İAAF İstanbul 2021 İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul Airport, Colorbox, İstanbul Artist Residency
BAAF Bodrum 2021 Durak Mimarlık, Esen Yacth, Biletix, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi, Bodrum Marina
Artshow İstanbul 2019 Doku Art  of Unique Altınbaş Üniversitesi, Altınbaş Holding, Ataşehir Belediyesi, Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği, IFA, Pabler,  MuseVR

 

Bu tablo sponsorların fuarlara katkısını net olarak ortaya koymaktadır.

CI- Contemporary İstanbul ve Artweeks-Akarateler’in sponsorlarına bakınca diğer fuarlara göre sponsorların niteliklerinde ciddi farklılıklar olduğu ve bu farklılığın da fuarın uygulama başarısına doğrudan yansıdığı ortadadır.  Her fuara güçlü sponsor bulmak mümkün olmadığı gibi, her güçlü sponsor da her sponsorluk talebine olumlu cevap vermemektedir.  Bu iş tam olarak; tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan sorusuna benzer! Bu güçlü sponsorların ülke ve dünyadaki kurumsal imajları ve marka değerleri ülkemizdeki fuarların kurumsal imajından dan ve marka değerlerinden çok yüksektir. Bu nedenle sponsorlar çok seçici davranmaktadır.

“ArtBasel sponsoru olan UBS (Union de Banques Suisses) Türkiye’den Akaretler Artweeks’e neden sponsor oluyor?” sorusunun cevabı Türkiye’deki sanat fuarcılığına ve sponsorluğa bir derece ışık tutar. “  CI-Contemperary İstanbul 2006 Çağdaş Sanat Fuarı için dev finans kuruluşu Deutsche Bank’la sponsorluk işbirliğine girdi!  CI-Contemperary İstanbul da bu doğru yollardan geçerek bugünlere geldi. Demem şu; planlama şart, sanat fuarcılığında göç yolda düzülmezmiş!

Bir fuara sponsorluk sağlamak ve bunu sürdürebilmek oldukça zor çok zor süreçtir.  Henüz kuruluş aşamasında sağlanması gereken yeterli sponsorluk desteğinin  bu aşamada sağlanamaması sırasıyla gelecek yıl fuarlarda da yetersizlik yaratır. Sponsorluktan amaç; fuar yönetimin üstünde bulunan harcama kalemlerinin biri, bir kaçı veya bölümlü kısmının ödenmesidir. Sponsorluklar doğrudan nakit destekten daha çok harcama kaleminin yapıldığı merkezlere ödeme yapmayı tercih eder.  Örneğin; kiranın tamamı/bir bölümün, stant-nakliyat, ulaşım bedelleri gibi. Parayı veren bir şeklide parasının nereye gittiğini denetler.

Sponsorluk da ana ve tali sponsorluk olarak derecelendirilir. Ana sponsor sanat fuarının genel bütçesini inceleyerek sponsorluğa karar verir ve fuara kadar tüm gelir-gider kalemlerini denetler.

Türkiye’de sanat veya çağdaş sanat fuarı adı altında yapılan fuarcılığın değerlendirilmesinde CI- Contemporary İstanbul’un yönetim yapısı ve sponsor ilişkileri açısından çok ayrı bir yere konulmasında yarar bulunmaktadır.

Netice olarak; CI-Contemporary İstanbul ve Artweeks Akaretlerin fuarcılıkta sağladığı sponsorluk desteği başlangıçta oluşturdukları ve kesintisiz uyguladıkları doğru yöntemler sonucunda kendilerine maddi katkı sağlama yanında fuarların sürekliliğine ve güvenilirliğine de zemin hazırlamaktadır. Sponsor sağlayamayan fuar şirketi bütçe denkliğini sağlayabilmek için galerici/sanatçı seçiminde uygulanmayan ilkeleri nedeniyle sadece birer satış merkezlerine dönüştürmektedir.  Bir sanat fuarının tutunabilmesi için her hangi bir maddi/siyasi/terör/pandemi gibi olağan üstü koşullar olmasa bile en az üç yıl gerekmektedir.  Yatırımın karşılığını almakta acele eden fuarlar sanat/ticaret dengesini çok kolay kaybedebilmektedir. Sermaye yeterliliğinin olması fuar yatırımcılığında çok önemli bir unsurdur. Bunca avantajına rağmen CI-Contemporary İstanbul da çok sıkıntılardan geçtikten sonra bu yüksek marka değerliliğine ulaşabilmiştir.   Diğer sanat fuarlarının bu bakış açısı, yetersiz sermaye ve sponsorsuzlukla gerçek sanat fuarcılığını bugünden yarına gerçekleştirmesi zaten mümkün değildir. Bu sanat fuarları da gerçek sanat fuarcılığından hızla uzaklaşarak önce giderleri karşılamak ve sonra büyük ticari kazançlar elde etme adına bize has “Yerli-Milli- Çağdaş- Seçici Kurulsuz” fuarcılığa yönelmektedir. Bu fuarların olması gereken sermaye ve yönetim yapısına çok kısa sürede gelmesinin ve gerçek bir sanat fuarı sağlamasının çok güç olduğu için ve sanat fuarcılığımızdaki kulvarlardaki ayrışmanın devam edeceği düşüncesindeyim. Zaman kimin gerçek sanat fuarcılığı yaptığını ortaya koyacaktır.

Sonsöz;  “Sponsorunu söyle bana, sanat fuarının niteliğini söyleyeyim sana! “ desem haksızlık olmaz.

VECDİ UZUN

 

(*)https://dspace.yasar.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12742/11366/TEZ-0732.pdf?sequence=1&isAllowed=y

 

The following two tabs change content below.

Vecdi Uzun

1959 Mersin doğumludur. İşletme ve Felsefe Lisans mezunu olup, Sanat Tarihi Lisans ve Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. İş hayatını başlangıçta banka ve finans sektöründe üst düzey yönetici ve daha sonra bir dış ticaret şirketinde ortak olarak sürdürmüştür. Yayınlanmış bazı sanatçı biyografileri kitapları bulunmaktadır. Şu an düzenli olarak çeşitli gazete ve dergilerde başta “Genç Ressamlar” olmak üzere plastik sanatçıları tanıtıcı yazılar, inceleme yazıları ve sanat yazıları yayınlamaktadır.

Son Yazıları Vecdi Uzun (tüm yazıları)

BU SAYFAYI PAYLAŞ

.