Okuyucularımıza kendinizden, sanatsal süreçlerinizden bahseder misiniz?
Merhaba,
Ben Arzu Arslan, Ankara’da yaşıyorum. İşletme eğitimi sonrası on yıl bankacılık sektöründe çalıştım. Kariyer hedeflerime rağmen sektörün yıpratıcılığı ayrılmamı kaçınılmaz kıldı. Bir süre sonra belediyelerin düzenlediği çini ve seramik kurslarına katılmaya başladım. Başlangıçta çini öncelikliydi hazır desenlerle hazır seramiği (bisküvi) dekorlamak hoşuma gidiyordu. Zamanla var olan desenleri herkes gibi yorumlamak, kopyanın yorumu mu olur, düşüncesi zihnimdeki yenilikle ancak yorumlama olabileceği anlayışını kuvvetlendirdi. Çalışmalarım bu anlayışla evrildi ve evriliyor. Geleneksel sanat olan Çini’nin muhafazakar duruşuna rağmen, çalışmalarıma duygu verebilmek, düşüncelerimi motiflerle anlatabilmek ve hatta motiflerin süslemeden çok konuşabilmesi gibi bir çabam var. Son dönemde kendi seramik formlarımla ve çini biskuvilerle çalışmaya devam ediyorum.
Sanatsal üslubunuz ve tekniğiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Klasik sanata yenilikçi ve çağdaş bakış diyebilirim. Yenilikçi tavır olunca, araştırma yapmak kaçınılmaz oluyor. Bu sebeple köklerimiz Orta Asya’dan araştırmalarıma başladım. Orhun Yazıtları, Türk Mitolojisi, tamgalar, semboller, Anadolu’ya geldiğimizdeki değişim ve bunun motiflere seramiğe yansımalarını araştırıyorum. Runik yazıyı motiflerimizle birleştirerek bir sentez yaratmaya çalışıyorum. Bunu hem çinide hem seramikte uyguluyorum. Başlangıçta endişelerim oldu tabii, nihayetinde 600 yıllık bir sanat, yeniliğe son derece kapalı ve piyasadaki çalışmalar çoğunlukla birbirinin aynı. Zaman içerisinde fark edilmeye başlandı. Karma sergilere ve sanat fuarlarına katılmaya başladım. Özellikle yurtdışındaki galerilerin yarışmalarında ve açık çağrılarında dereceler almaya, sergilere dahil edilmeye başlayınca, bu beni daha da cesaretlendirdi. Yabancı dergilere seçilip yayınlanan işlerim oldu. Bunlar bir sanatçıyı en motive eden şeyler sanırım. Fark edilmek ve görülmek.
Sanat yaşamınızda etkili olan akımlar ve sanatçılar kimlerdir?
Bu alanda bir yüksek eğitim almamam, beni çok fazla eser izlemeye yöneltti. Özellikle yurtdışındaki eserleri ve sanatçıları, güncel çalışmaları çok takip ediyorum. Ülkemizde çinide Saim Kolhan, seramikte Zehra Çobanlı, Alev Ebuzziya çok beğenerek, feyz alarak takip ettiğim sanatçılar. Kendimi sadece seramikle sınırlandırmıyorum, resim ve heykel de beni çok etkiliyor. Bakış açımın gelişiminde katkıları yadsınamaz.
Sanatçı ve eserleri arasında bir bağ mevcuttur. Bu bağlamda sizin için en önemli eserinizin kendi gözünüzden yorumunu bizimle paylaşır mısınız?
Orhun, benim ilk Göktürkçe alfabesini kullanarak yaptığım çalışmam. Nasıl bir değişim sancılarından sonra yaratılan bir iş, bana farklı bakışın önünü açan ve kendimi geliştirmeme, cesaretlenmeme yardımcı olan bir eser. Bu yüzden özeldir bendeki yeri.
Sanatta özgünlük hakkındaki fikirleriniz nedir? Eserlerinizi özgün ve biricik yapan nitelikler nelerdir?
Sanatçının duygularını, birikimini, dünyaya bakışını, hayal dünyasını yansıtmasıdır özgünlük. Baktığımızda gördüklerimizi kendi akıl gözümüzle yansıttığımız çabadır özgünlük. Elimden geldiğince çalışmalarımda gördüğümü, hissettiğimi göstermeye çalışıyorum.
Nazlı Işık | instagram | web site
Son Yazıları Nazlı Işık (tüm yazıları)
- Genç Sanatçı Gülcenur Özdemir - Kasım 20, 2023
- Genç Sanatçı Esin Berk Röportajı - Kasım 10, 2023
- Hayatının İkinci Bölümüne Hoş Geldin Seramik Sergisi A. Ceren Asmaz - Haziran 8, 2023