Çocukların sevgilisi ‘Noel Baba’ nın öyküsü

O, yardımseverliği ve sevecenliği ile fakirlerin koruyucusu, kimsesizlerin arkadaşı, hastaların ise umudu oldu. Ama en önemlisi, yüzyıllardır Hıristiyan çocukların Noel rüyalarını süsleyen, onları, birbirinden güzel hediyeleri ile sevindiren al yanaklı, beyaz sakallı sevimli Noel Baba’sı oldu.

Noel Baba’nın bu topraklarda doğduğunu bilmeyen var mıdır! yada bilenler bilmeyenlerden daha mı azdır? Emin olamadığım bu sorunun yanıtı için bugün sizlere Noel Baba’nın öyküsünü aktarmak istiyorum.

Daha önce gerçekleştirdiğimiz Doğu Akdeniz Gezimizin kültür rotasında Likya Birliğine bağlı antik kentleri görmek üzere Demre ve çevresini, Likya krallarının egemen oldukları altı şehirden biri olan Myra Antik Kenti’ni gezmiş ve bu coğrafyada St. Nicholas’ın izlerini sürmüştük.

Myra Antik Kenti Kaya Mezarları

Finike’nin kuzeydoğusunda önemli bir Likya kenti olan Myra’da Antik Tiyatroyu hayranlıkla gezmiş ve daha sonra yolumuzun üzerinde olan ve çoğu İ.Ö. 4. Yüzyıldan kalma ‘Kaya Mezarları’nı görmüştük. İşte aynı yüzyılda Anadolulu bir din görevlisi olarak bu topraklarda ömrünü tamamlamış olan Saint Nicholas’ın memleketi de Myra’nın biraz ilerisindedir.

Patara Antik Kenti

Bugün Noel Baba olarak anılan ve asıl adı Nicholas (Nikola) olan efsane insan M.S. 280’de Antalya’da Likya Kenti Patara’da dünyaya gelir. Tahıl ticareti ile uğraşan varlıklı bir ailenin oğlu iken, aldığı dinsel eğitimin ardından din görevlisi olarak çalışır. – Patara’dan doğuya göçtükten sonra okulunu bitirmiş ve Papaz (Piskopos ) olarak şehrin büyük kilisesine yerleşmişti. –  Piskoposluk görevi ile yaşamının büyük bölümünü, halkı balıkçılıkla geçinen  bu şirin, sahil şehrinin büyük kilisesinde tamamlar. Ve yaşadığı topraklarda Myra’da 6 Aralık 343’te 65 yaşında iken hayata veda eder.

Saint Nicholas’ı ölümsüzlüğe kavuşturan olayların birçoğu, Demre ırmağı üzerindeki bu yerlerde yaşanmış, Nicholas, ‘Koruyucu Aziz’ ünvanını kazanırken yaşadığı yer olan Myra da Hıristiyanların ziyaret ettikleri kutsal bir şehir olmuştu.

Aziz Nicholas’ın hayatı ile ilgili günümüze ulaşan bilgiler, somut bilgiler olduğu kadar, efsanevi inanışlar ve sanatsal-ticari etkenlere bağlı gelişmelere dayanan verilerden oluşmaktadır.

İtalyan kayıtlarında rastlanan bir ilginç bilgi, Aziz Nicholaos’un bugünkü İznik ilçesi’nde Nicea’da gerçekleştirilen 1.Hristiyanlık konsiline Antalya bölgesi başpiskoposu olarak katılmış olmasıdır.

Nicea’da gerçekleştirilen 1. Konsül

Roma İmparatorluğunun başkentini Roma’dan İstanbul’a taşıyan 1. Konstantin’in isteği üzerine, Hıristiyanlık içindeki problemleri çözmek amacıyla 325 yılında İznik’te (Nicea) “Dini Önderler Meclis Toplantısı” yapılmıştır. Hıristiyanlığın kutsal kitabı İncil bu toplantıda bugünkü şekline kavuşmuş ve Hıristiyanlık bu toplantıda imparatorluğun resmi dini olarak kabul edilmiştir. (*)

Bir başka bilgi ise, ölümünün ardından Myra’da adına kilise yaptırılır ve oraya gömülür ancak kemiklerini Bari’li haçlı-korsanlar 1087’de İtalya’ya kaçırırlar.

Saint Nicholas Kilisesi – Demre 

Aziz Nicholas’ın yaşamıyla ilgili inanca dayalı olarak da pek çok öykü anlatılır. Hıristiyanlık öncesi Avrupa’da yaygın olan pagan inanışlarında, ayrıca Viking Pagan geleneğinde ve Kuzey Slavlarının Buz Dedesi “Ded Maroz” Hıristiyan Ermiş Aziz Nicholaos ile birleşerek Noel Baba efsanesini oluşturmuştu. Bu mitolojik karakterlerin tamamı yolcuları ve gemicileri korur, çocuklara iyi davranır, armağanlar verir ve paylaşmaktan kaçınmazdı.

Özellikle İskandinav ve Kuzey Slav mitlerinden esinlenen çağdaş çizerler, Ermiş Nicholas’ı geyiklerin çektiği bir kızakta uçarken tasarlamışlardı. Hatta kendisinin, Kuzey Kutbuna yakın bir yerdeki Kahkaha Vadisi’nde yaşadığı anlatılır. Tüm bunlarla birlikte, günümüzde Noel Baba olarak bilinen karakterin omurgasını kuşkusuz Pataralı Aziz Nicholas oluşturmuştur.

Myra Antik Kenti

Bugünkü Antalya şehrinin bulunduğu topraklarda, Likya Birliği’nin önemli kentlerinden olan Myra ve çevresinde, özellikle okul çocuklarına gösterdiği ilgi ve yöre halkına yapmış oluğu hayırseverliklerle kısa sürede üne kavuşmuştu. Sanki onda gizli ve sihirli bir güç vardı. Şiddetli kasırgada ve fırtınalı denizlerde, gemileri kayalara çarpıp parçalanmaktan koruyan gücün sahibi hep oydu!

İnsan haklarına ve adalete olan inancı ile idam cezasına çarptırılan üç subayı da ölümden o kurtarmıştı.

Bir gece, İmparator Constantine’in rüyasına girmiş, onu, subayları affettirmek için ikna etmişti. Kötü yola düşen genç kızları doğru yola çeviren yine Nicholas’tı.

Bir defasında Nicholas, bir kasabın, öldürmek için tuzlama fıçısına sakladığı üç çocuğu ölümden kurtarmıştı. Ondaki bu gizli güç, çaresiz hastaları dahi iyileştiriyor, onları eski sağlıklarına kavuşturuyordu.  Hakkındaki söylentiler ününü artırdıkça artırmış, yaşadığı yerlerin çok uzaklarına kadar abartılarak ulaşmıştı. O artık çevre halkının dini lideriydi. 

Aziz Nicholas öldükten sonra şöhreti o kadar yayıldı ki adına, İstanbul’da  ve Roma’da, İzlanda’da birçok  kilise yapıldı. Myra’lı hemşerileri de öldüğü yerde büyük bir kilise inşa ettiler. 1087 yılında, İtalya’nın Bari şehrinden gelen tüccarların, Saint Nicholas’ın kemiklerinin bir kısmını ülkelerine götürdükleri söylentileri de bu süreçlerde hızla yayıldı. Bu yüzden nakil günü olduğunu iddia ettikleri 9 Mayıs’ı da bu bağlamda ’ kutlama günü ‘ olarak ilan ettiler. Bunun doğruluğu bilinmiyor. Ancak Antalya Müzesinde muhafaza edilen kemiklerin Saint Nicholas’a ait olduğu söylenir.

Yıllar sonra, New Amsterdam (Newyork)’a yerleşen Hollandalı Protestan göçmenler, hayatta iken gösterdiği mucizeler nedeni ile Aziz Nicholas adını, kendi dillerinde bir nevi “Sihirbaz” anlamına gelen Santa Claus’a çevirdiler. Bu yeni  isim Amerika’da yerleşti ve yayıldı. Ünlü din adamının adının ‘Noel Baba’ ya dönüşmesi ise ilk olarak Almanya’da gerçekleşti. Kısa sürede diğer ülkelerde de benimsendi.  Özellikle reform akımının etkili olduğu ülkelerde çok çabuk yayıldı.

Almanya’dan sonra diğer ülkelerde de  her yıl Aralık Ayı’nın 24’ünde Santa Claus anılmaya başlandı. Ve zamanla Santa Claus’un dilden dile efsaneleşerek anlatılan mucizeleri, öyküleri sanatın hemen her dalında kendine bir yer edindi.

‘Noel Baba’ sosyal hayatın içinde de yiyecek ve içeceklerden, kılık kıyafete kadar öylesine geniş bir yelpazeye yayıldı ve kendi sanayisini oluşturdu ki! kapitalizmin tüketim çarkından o da nasibini aldı. Çocukların ise hemen her dönemde vazgeçilmez bir simgesi oldu. Çünkü o yeni bir yılı karşılamaya hazırlanırken, sevimli davranışları, güzel temennileri ve cömertlikleriyle hediye dağıtan biricik Noel Babaları idi.

Bu yüzden çocuklar, Aralık ayı’nın 24’ü olduğunda, ellerindeki çorapları şöminelerin kenarına ya da Noel ağacına asarak Noel Baba’nın içine koyacağı hediyeyi heyecanla beklemeyi hiç unutmuyorlar.

Yardımseverlik,  ekmeği bölüşmek, birlik ve beraberlik gibi… faziletler, güzel ahlak sahibi olmak bizim dinimizin de en önemli şartlarındandır. Kökeni Anadolu topraklarına dayanan ve kendi kültürümüzde de mevcut olan bu güzel davranışların kaynağı nereden gelirse gelsin, hangi din ve inanıştan olursa olsun ‘Noel Baba’ pozitif bir simgedir özünde.

Ve, O sadece yaşadığı çağda değil bugün de özellikle çocukların hayallerini süslemeye, ve onlara umut vermeye devam etmektedir.  Öyle ki bugün, Noel Baba’nın, tüm dünya çocuklarını; sevgide, iyilikte, kardeşlikte birleştiren güzel temennilerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.

Haydi çocuklar hazırlayın şimdi kızakları!. geldi yine bulutlara uçmanın zamanı!. bekleyin sizi yıldızlara taşıyacak olan Noel Baba’yı :))

Esin Bozdemir

The following two tabs change content below.
Esin Bozdemir Balıkesir doğumluyum. Gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak hayatımın kısa bir çocukluk dönemi Almanya’da, bir dönemi de eğitim amacıyla Londra’da geçti. Burada dil ve marketing eğitimi aldım. Profesyonel iş hayatım ise İstanbul’da çeşitli özel sektörlerin marketing, halkla ilişkiler ve yönetim kadrolarında çalıştım. Eğitim ve iş hayatıma bağlı olarak yurt dışı seyahatlerim beni farklı coğrafyalardan, farklı kültürlerden insanlarla tanıştırdı. Bu durum benim hayata bakışımı şekillendirdi. 2009 yılından itibaren ‘İzler ve Yansımalar’ adı altındaki bloğumda kültür-sanat, seyahat ve yaşama dair yazılar yazmaktayım. Bunun yanı sıra resim sanatında da çalışmalarımı aralıksız sürdürmekteyim. https://www.instagram.com/esin_bozdemir_art/ https://www.instagram.com/izlerveyansimalar/ https://www.esinbozdemir.art/
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.