GÜRAY MÜZE
“TOPRAĞIN, SUYUN VE ATEŞİN SEVDASINI YER ALTINDA BULUŞTURAN”
DÜNYANIN İLK YERALTI SERAMİK MÜZESİ
Kadir ŞİŞGİNOĞLU*
Sivas’ın Kızıldağ yakınlarından doğar Kızılırmak. Orta Anadolu’yu ve Kapadokya Vadisinin bir kısmını sularıyla kuşattıktan sonra , Anadolu’nun bereketli topraklarını yatağına serip, Bafra ovasında Delta oluşturarak Karadeniz’e dökülür. Başlangıcında biraz hırçındır, sonra sakinleşir, uysallaşır. Avanosa geldiğinde yatağında genişler, şehri ikiye böler, insanla buluşur, şenlenir. Suyuna rengini veren kırmızı toprağını Avanos’luların becerikli elleriyle buluşturur.
Bu topraklar Hititler, Medler, Frigler, Asurlular, Persler, Keltler, Kapadokya Krallığı, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapmıştır.4000 yıllık tarihin izlerini taşıyan Kapadokya’nın bu özel bölgesinin adı, Hititler zamanında “Zuwinasa”, Asurlular döneminde “Nenansa”, Bizanslılar döneminde “Venessa”, Selçuklular döneminde “Evenüz” dir. Osmanlı döneminde de “Uvenez, Evenez, Avanoz” olarak söylenirken, zamanla “Avanos”a dönüşmüştür. Evenez sözcüğü “Even-Öz” kap kacak yapan kasaba anlamına gelir.
Hititlerden beri bu bölge, çarkla; çanağın-çömleğin biçimlendirildiği yerdir. Kavimden kavime, babadan oğula geçerek devam etmiştir bu el sanatı. Hemen hemen her evin bir işliği vardır. Üretilenler aynı zamanda çevre illere kadar götürülüp satılır. Yolda kırılanlar yolun kenarına atıldığından bu kırık çanaklar Avonos’un yol göstericisi olmuştur. Avanos; zengin kültürü ve birikimleri ile bilinen bir yerdir. Bilmeyenlere de Aşık Seyrani’nin şu deyişi kulağa küpedir;
Arar isen gerçek Meryem Oğlunu, elindeki sırığından bellidir …
Kör de bilir Avanos’un yolunu , testi bardak kırığından bellidir
Avanosta erkek çocuk, seramik çarkında çamurla, kız çocuk ise; dokuma tezgahında iplikle büyür. Bir evde kullanılan yemek kapları, su testileri, kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küpler , su künkleri geleneksel olarak üretilen ürünleridir. Günümüzde geleneksel modellerin yanında eski kültürlerin seramik ürünlerinin yeni yorumları, hediyelik eşyalar da eklenince Avanos ”Kapadokya’nın El Sanatları ve Alış-veriş Merkezi” haline gelmiştir. Halen çok sayıda aile bu işi sürdürür.
Yedi kuşaktan beri bu işi sürdürenlerden biri de Tüysüz ailesidir. Toprağın, çanağın sevdası bu ailede 1843 yılında Büyük Dedeleri ile başlar. Sonra oğul, ondan sonra da torunla devam eder. Günümüzde baba, kardeşler ve yeğenlerin de içinde olduğu “yedi kuşak hikayeli” büyük bir aile işletmesine dönüşmüştür. Oğul Güray Tüysüz’ün başında olduğu aile işletmesi “Güray Çömlekçilik” 2002 öncesinde Avanos merkezdedir. Sanıldığının aksine Güray Tüysüz seramik-sanat-tasarım okumamış işletme eğitimini tercih etmiştir. Bir tutku ile büyütmeye çalıştığı işletme, o dönemin büyük ekonomik krizinin yarattığı dip dalgalarına yenik düşmüş, kriz bir çok işletmeyi yuttuğu gibi bu aile şirketini de yutmuştur. Toprakla uğraşmak insanı mücadeleci, bilge yapar.”Her yenilgi yeni başlangıç için enerji kaynağıdır” diye düşünen Güray Tüysüz; biraz küçülerek yeniden başlamaya karar verir.
O günlerde kendisine destek olmak isteyen yerel yönetim, çömlek atölyesini ve satış yerini yeniden kurmak için yer aramaya başladığında, tesadüfen bulduğu araziyi gösterir. Avanos’un biraz dışında olması olumsuzluk gibi görünse de, Arkeolojik ve Tarihsel Sit Alanının dışında olması büyük avantajdır. Adeta “dibi gördük, dipten başlarız” der gibi atölye ve satış reyonlarını yer altına yapmaya karar verir. Jeolojik ölçümler yapıldığında yatay, büyük, tek parça tüf kaya kütlesi tespit edilir. Planlar yapılır, oymaya başlandığında karınca yuvası gibi bir ana galeri ve ana galeriye açılan yan galeriler şeklinde devam ederken birden müzenin bu günkü şekli oluşur. Bittiğinde 1600 metrekare kullanım alanı olan, üç ana mekanlı, dev yeraltı kompleksi ortaya çıkar. Yakınlarında harfiyat alınmış büyük bir çukurun olması çok işe yarar. İçerden çıkan yaklaşık on bin metre küplük dolgu malzemesi oraya doldurularak çevreci bir mimari örneği verilir. Üç kat ile yirmi metre derinliğe kurulan müze kompleksi; Kapadokya bölgesinin geleneksel yer altı mimarisini modern teknoliji ve doğal estetikle buluşturan başarılı bir tasarım olmuştur. Güray Müzede milyonlarca yılın oluşum izlerinin görülebildiği kaya katmanları, taş dokusu desenli duvar kağıdı gibi iç mekanı sarar. Kayadan oyma müze vitrinleri ve nişler, gözü yormayan soft lokal ışıklandırma büyülü bir atmosfer yaratır.
Müze üç işlevsel mekandan oluşmuştur. İlk giriş yüzlerce çeşit seramik çömlek ve hediyelik eşyanın bulunduğu satış reyonu olarak planlanmıştır. Müze bölümü şöminenin bulunduğu kafe, dört yüz kişilik yemekli toplantıların bile yapılabileceği restorant, güncel sergilerin yapılabildiği sergi salonu, hatta bir müzikholden oluşmaktadır. Ana kubbeli mekanın altında bir metre yükselip 360 derece dönebilen sahne fantastik mekanın tamamlayıcısıdır. En alt bölüm; çoğunluğu bu bölgenin antik dönemden Osmanlı dönemine kadar çeşitli arkeolojik seramik eserlerden oluşan Müzedir. Üçüncü bölüm ise; güncel ve çağdaş seramik sanatçıların eserlerinden oluşan daimi sergi salonu. Ve son olarak seramik atölyesi ile mini bir kütüphane eklenmiştir.
Güray Tüysüz; “Bu kadar çok çeşitli, güzel seramikler yapıyorsunuz, eski seramik eserler biriktiriyor musunuz?” diye soran müşterilerinin sayesinde başlamış koleksiyonculuğa. Sadece kendi mesleğine avantaj oluşturan bir oluşum olarak bakmamış müzeye, müzeciliğe. “Geçmişin mirasını iyi anlamak, doğru okumak” için müzelerin gerekliliğine inanmıştır. Avanos gibi dört bin yıllık seramik tarihinin olduğu bir yerde eski seramik eserlerin sergilendiği müzenin olmaması müze tutkusunu ateşlemiştir. Zihninde parlayan bu ateş yirmi beş yıllık koleksiyonun müzeye dönüşümünü sağlamıştır. “Yer altında mütevazi bir işyeri düşünürken bırakın Türkiye’yi, Dünyada yer altında açılan ilk seramik müzesine geçişin hikayesi aslında bu tutkunun hikayesidir. “Gerçekleştirmeyi istediğiniz tutkularınız varsa, onun için yürekten mücadele ediyorsanız, iyi niyetiniz doğruları bir araya getiriyor, doğrular bir araya geldiğinde güzel işler ortaya çıkıyor” sözü tutkunun gerçeğe dönüş hikayesinin de ip ucunu veriyor.
Düşlediği müze standartlarına erişmek o kadar kolay olmamıştır. Müzenin ekonomik olarak beklediğinden daha yüksek bir maliyet çıkarmış olması zaman zaman umutsuzluğa, karamsarlığa itse de inancını hiçbir zaman kaybetmemiştir. Bir iki küçük sponsorluk, küçük bir miktar hibe kredinin dışında destek alamamış, her şeyi kendi öz gücü ile yapmaya gayret etmiştir. Ara bağlantılarla çocuk atölyeleri, resim atölyeleri ve beş yüz-bin kişilik bir kongre merkezi ekleyerek müze kompleksini tamamlamak ilk hedefidir. İkinci hedefi düzenli müze içi eğitim ve kültür etkinlikleri yaparak kültürel dönüşüme katkı sağlamak. Üçüncü hedefi ise; Avrupa Konseyi Müzeler Ödülüne aday olup bu ödülü kazanmak.
Bu müze yavaş yavaş Avanos’un kaderini değiştirirken Avanoslular “Güray Müzeyi nasıl görüyor” diye diye merak ediyorum ve cevabımı sohbetin içinde buluyorum. “Önce rekabet duygusu ile temkinli yaklaşmışlar. Sonraları ‘Güray Müze’ Avanoslunun gözünde bir kent imgesi olmuş”. Kültürel kimliğin önemsendiği toplumlarda Müzeler bulunduğu kentlerin kent imgeleridir. İzleyicilerde oluşturdukları etkileşimle kente ilişkin yeni algıların yaratılmasına katkıda bulunurlar. Bir Gugenheim Müzesinin Bilbao ya kattığı marka değerini Güray Müze’nin Avanos’a kazandırmaması için hiçbir neden yok. Bunun için bir tutkunun, bir hayalin nasıl gerçekleştiğini gidip görmek gerek.
Eminim müzeyi gezip, kafe kısmında keyif çayınızı içip, yüzlerce çeşidiyle sizi şaşkınlığa uğratan satış reyonlarını dolaştıktan sonra, benim gibi üç şey için teşekkür edeceksiniz Güray Öksüz’e. Birincisi; aile geleneğini sürdürdüğü için. İkincisi; olağanüstü bir düşü, bir ütopyayı gerçekleştirerek model olduğu için. Üçüncüsü ise; seramik kültürünün tarihsel gelişiminde, bizi yeraltında keyifli bir zaman yolculuğuna çıkaran , geleceğin kültür mirası için bir marka değer olan GÜRAY MÜZE’ yi yarattığı için.
Yolunuz sanattan ve müzeden ayrı kalmasın dostlar.
Kadir Şişginoğlu
Son Yazıları Kadir Şişginoğlu (tüm yazıları)
- GALLERİA dell’ACCADEMİA ve Michelangelo’nun “ustalık eseri DAVUT” - Aralık 20, 2022
- DÜNYANIN İLK YERALTI SERAMİK MÜZESİ - Nisan 18, 2022
- Kadir ŞİŞGİNOĞLU Kent Kültür Vitrini Müzeler - Şubat 8, 2022