Ümmühan Tunçtürk

Okuyucularımıza kendinizden, sanatsal süreçlerinizden bahseder misiniz?

1982 yılında Van’da doğdum. 2006 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ nden mezun oldum. Bu süre içinde birçok karma ve kişisel sergim oldu. 2008 yılında da görsel sanatlar öğretmeni olarak Hakkâri/Şemdinli’de görev yapmaya başladım. Şu anda Tekirdağ’ da bulunan atölyemde çalışmalarıma devam etmekteyim.

Sanatsal üslubunuz ve tekniğiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Yaşadığım çevre, aile, şartlar, coğrafya, kişiliğimi ve bakış açımı değiştiren, geliştiren en önemli unsurlardır. Bunun bir yansıması olarak şunu söyleyebilirim; resimlerimdeki düzenli ve yarı soyutlanmış biçimler, benim kendi içimdeki karmaşıklık ve çözülmemiş sorunları ve bu karmaşanın içinde huzur bulmasını istediğim biçimleri ifade ediyor. Figürlerimin mekan içindeki görünüşleri adı konulmamış bir netlikten uzak; sanırım kaygılarımın ve onları çözme çabamın basit bir görüntüsü bunlar.

Sanat yaşamınızda etkili olan akımlar ve sanatçılar kimlerdir?

Pierre Bonnard, Henri Matisse, Paul Gauguin, Fikret Mualla gibi sanatçılar özellikle renk konusunda etkilendiğim ve benim dönüşümüme katkı sağlamış ressamlardır.

Sanatçı ve eserleri arasında bir bağ mevcuttur. Bu bağlamda sizin için en önemli eserinizin sizin gözünüzden yorumunu bizimle paylaşır mısınız?

2009 yılında Irak sınırı yakınlarında bulunan bir köyde ziyaret amaçlı bulunmuştum. Doğası, havası suyu çok güzel derler ya öyle bir köy. Gün içinde gezmeye çıktığımda daha çocuk yaştaki kızların evli ya da nişanlı olduğunu, erkeklerin daha büyümeden aldıkları sorumlulukları gördüm. Etrafımda çocuk olmadan büyüyen bir sürü çocuk vardı. Son olarak gittiğim evde kuma olarak tanıdığım ve kendi çocuk olduğu halde kucağında çocuğuyla gelen küçük bir kızdan çok etkilenmiştim. O süreçte yaptığım “kuma isimli resmim benim o dönemimi en iyi anlatan resimlerimden biridir

Sanatta özgünlük hakkındaki fikirleriniz nedir? Eserlerinizi özgün ve biricik yapan nitelikler nelerdir?

Sanatta en önemli şeyin özgünlük olduğunu düşünüyorum. Bu özgünlüğü yakalamak için de kendi kimliğimize, ait olduğumuz şeye dönmemiz gerekir. İnsan kendi gerçeğine ayak bastığı sürece özgün olabilir; kendi gerçeği de çocukluğunda yaşadığı, çevresinde gördüğü renk biçim ve o atmosferin kendisinde bıraktığı etkilerdir ve bu atmosferi başkalarına aktarabildiğimiz sürece özgün olabiliriz diye düşünüyorum. Aslında farklı olmaktan korkmamak lazım. Belki başta savunmasız olabiliriz, çünkü başka bir şeye benzemeyen biçim, öğretilenin dışında kullanılan renk ya da bir sunum ortaya koyduğumuz zaman bu anlamda eleştiri alabiliriz fakat kendimizi bulmamızın özgün ve özgür olmamızın yolu buradan geçiyor diye düşünüyorum. Önemli olan o farklılıkla dikkati çekip onu savunabilmektir. Aslında önümüzde çok basit bir formül var: Yerelden evrensele bir yol. Geçmişimiz, bize ait olan kültürel değerler, işte bunları yerelden alıp evrensele ulaştırabilmek. Önemli olanın bu olduğunu düşünüyorum.

Ümmühan Tunçtürk | instagram

Nazlı Işık | instagram |   web site

The following two tabs change content below.
1992 Ankara doğumlu Nazlı Işık" Yeni Nesil Sanat" topluluğu sanatçılarındandır. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği bölümünden 2014 yılında mezun olan Nazlı Işık, 2018 yılında İstanbul Arel Üniversitesi Grafik Tasarımı bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır. Yurt içi, yurt dışında karma sergi ve fuarlarda yer alan sanatçı, eser çalışmalarına Ankara’ da atölyesinde devam etmektedir. Nevart Sanat ve Tasarım Akademisi’ nde eğitim koordinatörlüğünün yanı sıra Geleneksel Kuyumculuk Yöntemleri üzerine Ahumay Sanatevi’ nde eğitimi sonrasında çalışmalarına devam etmektedir.
BU SAYFAYI PAYLAŞ

.